Ana SayfaGüncelOHAL’de cezaevleri: ‘Sürgünlerde ciddi artış var, bir mahpus her ay ayrı bir cezaevine gönderilebiliyor’

OHAL’de cezaevleri: ‘Sürgünlerde ciddi artış var, bir mahpus her ay ayrı bir cezaevine gönderilebiliyor’

HABER MERKEZİ – Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Berivan Korkut, cezaevlerinde son dönem de en dikkat çekici sorunlardan birinin tutuklu ve hükümlülerin istekleri dışında başka cezaevlerine sevk edilmeleri olduğunu söyledi. İstek dışı sevk oranında ciddi artış yaşandığına dikkat çeken Korkut, “Bir mahpus her ay ayrı bir hapishaneden bize mektup yazabiliyor, bizim direkt mektuplaştığımız binin üzerinde mahpusun çok büyük bir kısmının son bir yıl içerisinde sevk edildiğini belirtebiliriz” dedi.

Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 15 Haziran tarihi itibari ile cezaevlerinde 224 bin 878 tutuklu ve hükümlü var.

Bu rakam cezaevlerinde kapasite fazlası 22 bin kişi bulunduğunun göstergesi.

Kapasite fazlasının yanı sıra her gün cezaevlerinden işkence ve kötü muamele haberleri gelmeye de devam ediyor.

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin durumuyla ilgili araştırma yapan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Berivan Korkut, cezaevlerindeki son durumu Cumhuriyet’ten Hilal Köse’ye değerlendirdi.

Korkut, son dönem de en dikkat çekici sorunlardan birinin tutuklu ve hükümlülerin istekleri dışında başka cezaevlerine sevk edilmeleri olduğunu söyledi. İstek dışı sevk oranında ciddi artış yaşandığına dikkat çeken Korkut, “Bir mahpus her ay ayrı bir hapishaneden bize mektup yazabiliyor” dedi.

Leğene yasak kitaba sınırlama

Cezaevlerinde kova, leğen gibi temizlik için çok gerekli olan eşyalara sınırlama getirildiğini, koğuşlarda kitap sayısının 5 ile sınırlandırıldığını ve bazı cezaevlerinde cezaevine dışarıdan kitap getirilmesinin yasaklandığına dikkat çeken Korkut, son dönemde ağırlaştırılmış müebbet mahpus olmadığı halde ağırlaştırılmış müebbet uygulamalarına maruz kalan hükümlülerin sayısında da artış olduğuna dikkat çekti.

‘Bir mahpus her ay ayrı bir hapishaneden bize mektup yazabiliyor’

Korkut son dönemde artış yaşanan istek dışı sevklere ilişkin ise şunları söyledi:

İstek dışı sevk oranlarında ciddi artış var. Bir mahpus her ay ayrı bir hapishaneden bize mektup yazabiliyor, bizim direkt mektuplaştığımız binin üzerinde mahpusun çok büyük bir kısmının son bir yıl içerisinde sevk edildiğini belirtebiliriz. Bu sevkler kapasite fazlalığıyla açıklanıyor ama mektuplardan yola çıkarak şunu belirtebiliriz ki mahpuslar gittikleri hapishanelerde de 8 kişilik koğuşlarda 15- 20 kişi kalıyorlar. Ayrıca örneğin bir hapishanede kapasite fazlalığı nedeniyle 60 kişi sevk edildikten sonra aynı hapishaneye başka bir hapishaneden 60 kişinin getirildiğini görebiliyoruz. Mahpuslar, yargılamalarının sürdüğü ve ailelerinin oturduğu yerlerden çok uzaklara gönderilmeye başlanmış ve ciddi hak ihlalleri yaşanmıştır. Hak ihlali ve kötü muamele sadece şiddet uygulayarak gerçekleştirilmez, sürgün niteliğindeki sevklerle avukat görüşünü, aile ziyaretini zorlaştırıyorsan bu da kötü muamele ve hak ihlalidir. Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılı raporuna göre 49.256 mahpusun kendi istekleri dışında sevk edildiği dikkate alınırsa bu durumun vahametinin boyutları anlaşılır olabilir.

İnsanların hiçbir hazırlık yapmadan birdenbire sevk edilmesi söz konusu… Örneğin gözlüğünü veya ilaçlarını alamadan sevk edilen mahpuslar var. Başka bir mahpus ayakkabılarını giymeye fırsat bulamadan terlikle sevk ediliyor. Kalan eşyalarını postayla gönderip posta ücretini de mahpustan talep edebiliyorlar. Ya da birçok eşyaları ya geç geliyor ya da kayboldu denilerek hiç gelemeyebiliyor. Sevklerin göz ardı edilebilecek bir başka yönü ise her sevk sırasında hapishaneye giriş aşamasında yaşanan “çıplak arama”lardır. Siz gözlüklerinizi bile alamadan apar topar sevk edilmiş olsanız dahi yeni hapishaneye giriş aşamasında çıplak aramaya maruz bırakılırsınız.

OHAL’in cezaevlerinde hak ihlalini beraberinde getiren bir çok değişikliğe neden olduğuna da dikkat çeken Korkut, bu değişikleri şöyle sıraladı:

OHAL’le birlikte çıkarılan KHK’ler hapishanelerde ciddi değişimlere neden oldu. Öncelikle avukat görüşlerinde ses kaydı, video görüntüsü almak ve görüşmelerin memurların yanında yapılması yasallaştı. Siyasi mahpusların görüş ve telefon hakları kısıtlandı. Mahpusları ziyaret edebilecek kişilere sınırlamalar getirildi, görüş ve telefon hakları haftada bir kereden; iki haftada bire düşürüldü. 677 sayılı KHK ile “terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar sebebiyle tutuklu veya hükümlü” olanların merkezi ve örgün eğitim sınavlarına girmeleri engellendi. Böylece yaklaşık 50 bin mahpusun öğrenim hakkı elinden alındı. Bu düzenlemeler tutuklu ve hükümlü ayrımı yapmadığından masumiyet karinesine aykırı olduğu gibi, belli mahpus gruplarına yönelik olması sebebiyle de eşitlik ilkesine aykırıdır.