Ana SayfaGüncelAladağ yurt katliamı davası: Mahkeme yıkılan yurda yeniden bilirkişi raporu istedi

Aladağ yurt katliamı davası: Mahkeme yıkılan yurda yeniden bilirkişi raporu istedi

HABER MERKEZİ – Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 24 kişinin de yaralandığı yurt yangınıyla ilgili açılan davanın üçüncü duruşmasında mahkeme heyeti, yangınla ilgili yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. Ancak yurdun, davanın ilk duruşmasından önce yıkıldığı ortaya çıkmıştı. Öte yandan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 11 Aralık’a erteledi.

Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016 tarihinde Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirmesi ve 24 öğrencinin yaralanmasına ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya çok sayıda mağdur avukatı, mağdur aileler ve sanık yakınları ile CHP’li vekiller katılırken, duruşma salonunun küçük olması nedeniyle bazı basın mensupları duruşma salonuna alınmadı.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya tutuklu 6 sanık ile bir tutuksuz sanık katıldı.

Söz alan iddia makamı mütalaasında, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Savcının talebine karşı ailelere söz verilirken aileler bu konuda avukatlarının talepte bulunacağını söyledi.

Ailelerin taleplerinin alınması ardından faciada yaralı olarak kurtulan çocuklarla ile sağlık raporları okundu.

Raporlarda, yaralanan çocukların 18 saat oksijen tedavisi verildiği basit bir tedaviyle giderilmeyecek yara oluştuğu ifade edildi.

Yeniden bilirkişi raporu hazırlanması kararı

Mahkeme heyeti yangınla ilgili yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi.

Mağdur avukatlarından Evren İşler, ilk duruşmada tutanağın eksik ve yanlış tutulduğunu belirterek, iddia makamının mütalaasına katıldıklarını söyledi.

‘Yurt yıkıldığı için keşif yapmamız mümkün değil’

Mağdur avukatlarından Can Atalay ise savunmasında, “Yeni bir tanık beyanında deniliyor ki, ben oraya gittiğimde yangın merdiveni eriyerek yok olmuştu. Bu tek başına bir tutukluluk halinin devamı için yeterlidir. CMK 100 tutuklunun devamına ilişkin tüm sebepler bu dosyada mevcuttur. Yurdun yıkılmasına ilişkin mahkemenizce verilmiş hiçbir karar yok. Yurt yıkıldığı için keşif yapmamız mümkün olmayacak. Bu kesin bir delil karartmadır. Bu dosya ‘olası kasıt’ dosyasıdır” diye konuştu.


Aladağ’daki yurt dava görülmeden yıkıldı


Tutuklu sanıktan yeni iddia: Yangın sabotaj

Avukatlar ardından söz alan tutuklu sanıklardan Cumali Ali Genç, “Ben burada bu davadan mı yargılanıyorum yoksa siyasi ve ideolojik olarak mı yargılanıyorum. Kimse bu çocukları yönlendirmedi. Bütün velilerle bizzat görüştüm. ‘Bana güveniyorsanız çocuklarınızı emanet edin’ dedim. Göreve başladıktan sonra yurtta A’dan Z’ye tadilat yaptırdım. Ailelerle de görüştüm hepsi memnun olduklarını söylediler. Bir eksiklik gördülerse neden emniyete gitmediler. Bütün veliler de bilmektedir ki çocuklarımızın istikbali için çalıştım” diyerek kendini savundu.

Yangının ise sabotaj olduğunu iddia eden Genç, yangından TEDAŞ yetkililerini sorumlu tutarak, “Yangının elektrik ana panosundan çıktığını düşünüyorum. Bu panoya kasten müdahale edilmiştir. Bu bir sabotajdır” dedi.

Genç, yurt yangınından sonra buzdolabında bulunan 35 kilo etin başka bir şubeye nakledildiğini de söyledi.

Cumali Genç’in avukatı da yangınla ilgili TEDAŞ’ı suçladı.

Sanık Mahir Kılınç ise, “Haksız yere içeride tutuluyorum. İş yerim iflasın eşiğinde. Neden içeride olduğumu anlayamıyorum” diye savunma yaptı.

Tek tek savunma yapan diğer sanıklar da suçlamaları reddederek beraat ve tahliyelerini istedi.

Tutukluluğa devam

Savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.

Aranın ardından mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, yangınla ilgili yeniden bilirkişi raporunun hazırlanarak, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 11 Aralık’a erteledi.

‘Yaşam hakkı için her yerdeyiz’

Duruşma sonrası açıklama yapan Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, kendilerinin ve baroların davaya müdahil olma talebinin reddedildiğini hatırlatarak, “Yaşam hakkı için her yerdeyiz” dedi. Küçük, tüm engellemelere rağmen davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini söyledi.

Sanıkların mahkemede söylediği “Çocuklara ekmek verdik” sözlere tepki gösteren mağdurlardan Ayşe Altun, “Orada yanıyorlar. Yanmamak için can haliyle üçüncü kattan atlıyorlar. Biz onlar yansın diye mi gönderdik oraya? Muhtaç olmasaydık gidip ev kiralardık. Bunlarda olmazdı” dedi.

Sanıkların suçlu olduğu için suçlarını farklı yerlere mal etmeye çalıştığını söyleyen Sosyal Haklar Derneği (SHD) üyesi Avukat Ömer Çelik, bugün yeni bir şey duyduklarını ve olayın sabotaj olduğunu öğrendiklerini kaydetti.

Çelik, “Ayşe ablanın ve diğer ailelerin feryadı yarın adaletin tecellisi ile bu yaraların sarması adına bir karar verilirse geçer” dedi.


Bu haber Mezopotamya Ajansı’ndan kısaltılarak alınmıştır.