Ana SayfaEkolojiBüyüknohutçu çifti cinayeti Guardian’da: Diğer yaşam savunucuları için tehdit devam ediyor

Büyüknohutçu çifti cinayeti Guardian’da: Diğer yaşam savunucuları için tehdit devam ediyor

HABER MERKEZİ – Yaşam savunucusu Aysin ve Ali Büyüknohutçu çifti öldürülmüş, savcılık ve mahkeme ifadelerinde cinayetleri itiraf eden ve ‘bağlantıları açıklayan’ Ali Yumaç ise cezaevinde ‘ölü bulunmuştu’. Britanya’nın önde gelen gazetelerinden Guardian bu cinayeti haber yaparak, “Türkiye’de yaşayan çevrecilere yönelik tehdidin devam ettiğini” vurguladı.

Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu bölgede mermer ocaklarına karşı yürüttükleri mücadele ile tanınıyordu.

Yaşam savunucusu olarak bilinen Büyüknohutçu çifti Mayıs ayında öldürüldü.

Çevreci çiftin silahla öldürüldüğü tespit edilirken, olayla ilgili gözaltına alınan Ali Yumaç adındaki bir kişi gözaltına alınmıştı.

Yumaç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan bir mermer ocağı firmasını suçlamış ve azmettirici olarak göstermişti; cinayetleri, ‘Çirkin’ lakaplı kişinin talimatıyla 50 bin lira karşılığında işlediğini söylemişti.

Yumaç bu ititraflardan sonra cezaevinde ‘ölü bulunmuştu’.

Yaşam savunucusu çift cinayeti Guardian’da

Britanya’nın önde gelen gazetelerinden Guardian, Aysin ve Ali Büyüknohutçu’nun hikâyesini sayfalarına taşıdı.

Jonathan Watts imzalı haberin başında çiftin, doğaya yakın olmak için emekliliklerinde Antalya’nın Finike ilçesindeki bir yayla evine yerleştikleri, evin yakınlarında doğaya zarar veren taş ocaklarına karşı mücadele vermeye başladıklarında ise hayatlarının değiştiği aktarıldı.

Çiftin başkalarıyla birlikte kurduğu Toraçder’in (Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği) kurucularından Bayram Tasel ise, gazeteye şunları söylemiş:

İlk baştaki hedefimiz, insanları doğa konusunda eğitmekti. Daha sonra taş ocaklarının ormana zarar verdiğini fark ettik. Onlara karşı kampanya başlattık. Bunun tehlikeli olacağını biliyordum ancak bir cinayete yol açacağını düşünmemiştim.

Zanlının mektubu ardından gelen ölümü

BBC Türkçe’nin aktardığına göre Guardian, çiftin taş ocaklarına karşı açtıkları bazı davaları kazandıklarını, bu davalardan çok kısa sonra ise öldürdüklerine dikkat çekti.

Gazete, zanlı Ali Yumaç’ın yakalandıktan sonra cinayeti para karşılığı işlediğini itiraf ettiğini, daha sonra ifadesini değiştirerek bunu kendi başına hırsızlık için yaptığını söylediğini, hapishaneden eşine ilettiği son mektubunda ise bir maden şirketi sahibinden para istediğini yazdı.

Mektupta, “Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. ‘Öldür paranı hemen vereceğiz’ diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz? 10 gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun” ifadeleri yer almıştı.

Gazete, Ali Yumaç’ın bu mektuptan kısa süre sonra intihar etmesinin, aktivistler tarafından inandırıcı bulunmadığını yazdı.

“İntihar değil, Yumaç susturuldu”

İsmini vermek istemeyen bir doğa aktivisti gazeteye şu görüşlerini aktarmış:

O, intiharlara karşı da korumalı, yüksek güvenlikli bir L tipi hapishanede kalıyordu. Kendisini öldürdüğünü düşünmüyorum. Onun susturulduğuna inanıyorum.

Çiftin avukatı Eser Dursun ise şunu eklemiş: “Katil öldüğü için (davayı) kazanamayız. Türk kanunlarına göre bu, davanın kapandığı anlamına geliyor”.

“Cinayetle mesaj verildi”

Guardian’a konuşan İstanbul’daki Kuzey Ormanları Savunması grubundan Onur Akgül ise, bu cinayetin kendilerine bir mesaj olduğu görüşünü savunmuş:

Ali ve Aysin’in öldürülmesi Türkiye’deki yeni iklimin bir göstergesi. Ülkemiz tarihindeki çevreye yönelik saldırıların en büyüğü bugün yaşanıyor. Onların öldürülmeleri başkalarına bir mesaj olarak görülebilir.

“Ali ve Aysin’i destekleyenler de zor durumda”

Haberin sonunda Ali ve Aysin’i destekleyenlerin zor bir durumda kaldıkları belirtiliyor:

Ali ve Aysin’in destekçileri bugün zor bir konumda. Hayatını kaybeden çiftin evini bir ekoloji mekanına dönüştürmek, Antalya’da onların anısına bir park kurmak, taş ocaklarına karşı mücadeleye devam etmek ve adaletin tecelli etmesini istiyorlar.

Kampanya içinde yer alanlardan biri, ‘Türkiye’de ilk kez iki insan, doğayı korumaya çalışırken öldü. Eğer kazanırsak bu, benzer durumlardaki diğer insanlara yardımcı olacak bir emsal oluşturacak’ diyor ve ekliyor: ‘Ali ve Aysin ölmüş olabilir ancak hâlâ hayattakilere yardım edebilirler”


Alakır Vadisi’nde yaşayan çevreci çift, HES firmalarının tehdidiyle karşı karşıya


 




Önceki Haber
Almanya'dan Türkiye'ye silah satışına devam
Sonraki Haber
'Kadın yapamaz algısını yıkacağız': Fastfooda karşı 'Sevgi ve Saadet Mutfağı'