Ana SayfaGüncelCezaevinden çıkan Semih Özakça’dan ilk mesaj: İşimizi istemeye devam edeceğiz

Cezaevinden çıkan Semih Özakça’dan ilk mesaj: İşimizi istemeye devam edeceğiz

HABER MERKEZİ – 23 Mayıs’taki tutukluluğunun ardından bugün hakkında tahliye kararı verilen açlık grevindeki eğitimci Semih Özakça, cezaevinden çıktı. İlk kez görüntülenen Özakça, “İşimizi istemeye devam edeceğiz” dedi. Nuriye Gülmen’in tahliye edilmemesine “öfkelendiğini” söyleyen Özakça, kendi tahliyesine sevinemediğini de ifade etti.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek talebiyle Nuriye Gülmen ile birlikte açlık grevi eylemi yapan öğretmen Semih Özakça, eyleminin 226’ıncı gününde tahliye edilmesinin ardından ilk kez görüntülendi ve kısa bir açıklama yaptı.

Ambulanstan tekerlekli sandalye ile çıkarılan Özakça, ‘tecrit işkencesinden geldiğini’ ifade ederek, “Ama işimizi istemeye devam edeceğiz” dedi.

Veli Saçılık’ın paylaştığı Periscope yayınında Özakça, gazetecilerin “Nasılsınız?” sorusuna ise, “Açlık grevindeki bir insan ne kadar iyi olabilirse o kadar iyiyim” yanıtını verdi.

“Tahliyeme sevinemedim”

Cumhuriyet’ten Şeyma Paşayiğit’in haberine göre ise tahliyesinin ardından evinde de bir açıklama yapan Özakça, “Nuriye-Semih demenin, işimi geri istiyorum demenin bir bedeli var ülkemizde. Bu bedeli biz eksiksiz ödeyeceğiz ama sonunda mutlaka biz kazanacağız” diye konuştu.

Nuriye Gülmen’in tahliye edilmemesine “öfkelendiğini” söyleyen Özakça, kendi tahliyesine sevinemediğini ifade etti.

Özakça’nın açıklamaları şöyle:

Bizim direnişimiz işimize geri dönme talepliydi ve hale bu talebimiz sürüyor. Bizler emekçiyiz, eğitimciyiz. İşten atılan binleriz. Biz sadece kendimiz için direnmedik. ‘İşimize döndüğümüzde açlık grevimizi bitiririz ama emekçilerin direnişi devam edecektir’ dedik. Ancak gündem olduktan sonra, halkta bir karşılığı olduğu için tutuklandık. Bu tabii ki iktidarın politikalarını rahatsız eden bir direniş olduğu için tutuklandık. İktidar bizim üzerimize çok büyük oyunlar oynamaya çalıştı ve hala aynı şekilde devam ediyor.

Hapishanede birçok kötü uygulama ile karşılaştık. Baskı ve işkence ile karşılaştık ve tehditlerle karşılaştık. Burada en son tehdit olarak da zorla müdahale tehdidiydi. Hastaneye kaldırıldık zorla müdahale için. Zorla müdahalenin ölüm olduğunu biliyoruz. İnsanların zorla müdahalelerde nasıl yaşayan ölü haline geldiğini, kendi bilincini kaybettiğini, çocuklaştığını, yürüyemediğini, sakat kaldığını biliyoruz. Biz yaşayan ölü olmak istemedik. Ölmek de istemedik. Tam tersine yaşamak için, işimizle hakkımızla, emeğimizle yaşamak için direnişi seçtik. Direnmeye de devam edeceğiz. Bizim tek çıkar yolumuz bu kaldı. Kazanacağımıza inanıyorum.

Şu anda Nuriye Gülmen hala tutuklu ve hastanede zorla müdahale saldırısı ile karşı karşıya. Onun tahliye edilmemesi beni açıkça öfkelendirdi kendi tahliyeme sevinemedim. Bizim temel hedefimiz işimize dönmek olduğu için ‘içerde veya dışarda direnişimiz devam edecek’ demiştik. Nuriye-Semih demenin, işimi geri istiyorum demenin bir bedeli var ülkemizde. Bu bedeli ödeyeceksek, eksiksiz ödememiz lazım. Bu bedeli biz eksiksiz ödeyeceğiz ama sonunda mutlaka biz kazanacağız.

Son duruşma

227 gündür açlık grevi eylemini sürdüren tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yargılandıkları davanın üçüncü duruşması dün Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görülürken, Gülmen’in getirilmediği duruşmada Özakça için tahliye kararı çıkmıştı.

Mahkeme, Gülmen’in ise tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmaya getirilmesine karar vererek davayı 24 Kasım’a ertelemişti.


Mahkemeden Gülmen’in tutukluluğunun devamına, Özakça’ya ise elektronik kelepçeli tahliye kararı