Ana SayfaGüncelCumhuriyet Davası | Gazetecilere yine tahliye yok, tutukluluk haline devam

Cumhuriyet Davası | Gazetecilere yine tahliye yok, tutukluluk haline devam

HABER MERKEZİ – Gazeteciler Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Emre İper’in tutuklu yargılandığı Cumhuriyet davasının 4’ü duruşması bugün görüldü. Mahkeme heyeti dört gazetecinin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 25 Aralık’a ertelendi.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, muhabir Ahmet Şık ve muhasebe çalışanı Emre İper’in tutuklu yargılandığı davanın 4’üncü duruşması bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Gecikmeli başlayan duruşmayı çok sayıda yabancı yazar, basın meslek örgütü temsilcisi, delegasyon ve konsolosluk temsilcileri izledi.

Duruşmada tanıklarından Mehmet Faraç’ın dinlenilmesi bekleniyordu ancak mahkeme başkanı Faraç’ın duruşmaya gelmediğini açıkladı.

Mahkeme başkanı, tanıklık için Mehmet Faraç’a celp gönderildiğini fakat, Aydınlık gazetesinin “Burada çalışmamaktadır” yanıtını verdiğini söyledi.

Bunun üzerine söz alan avukat Tora Pekin, “Tanık’ Mehmet Faraç’ın mahkemeye istikrarlı olarak katılmamasını heyetin dikkatine sunuyorum. Tweetlerindeki üslupta görüleceği gibi objektif değildir. Tanıklığı reddedilmeli” dedi.

Bilirkişinin dinlenmesi talebi

Avukat Tora Pekin, gazetenin muhasebe çalışanı Emre İper ile ilgili olarak Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi’nin tanık olarak dinlenmesini talep etti.

Pekin, emniyetin bilirkişi raporunda İper’in telefonunda ByLock olduğuna dair tek bir teknik açıklama olmadığını hatırlatarak, “Emre’nin telefonunda ByLock yüklü değil. Kurulmadı. Bilirkişi de telefonda ByLock var diye bir rapor veremedi. Dosyanıza bu rapor asla ve asla gelmeyecek” dedi.

Kavala’nın telefon kayıtları dosyaya girdi

Mahkeme Başkanı ayrıca gözaltındaki Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Osman Kavala’nın soruşturması kapsamında cep telefonu inceleme tutanağının dosyaya girdiğini söyledi. Mahkeme başkanı Kavala ile Aydın Engin arasında Cumhuriyet’teki mali sıkıntıdan dolayı  “mali sorunları düzeltmek için hangi fonlara başvurabiliriz” yönünde yaptıkları görüşmeyi okudu.

Bunun üzerine avukat Fikret İlkiz söz alarak mahkeme başkanına “Soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiyor mu?” diye sordu ve şunları söyledi:

 Gelen yazılar usul konusunda haklı olduğumuzu gösteriyor. Beklersek başka belgeler de gelir. Kavala’nın bugün Emniyet’te sorgusu yapılıyor. Demek ki Kavala tutuklanacak. Böyle bir belgeyi Basın Savcılığı gönderdiğine göre depo dava olarak bekleyeceğiz ve bir sanık hakkında soruşturma gizliliği söz konusuyken bu yazı gönderilerek gizliliği ihlal etmiyor mu? Hiçbir talebim yok ama durum bu. Savcılık Kavala ile ilgili soruşturmayla bağlantılı bilgileri yolluyor ve biz duruşmada sanık oluyoruz.

Avukat Engin Cirmen de duruma tepki göstererek şunları söyledi:

Bu görevi kötüye kullanmaktır. Bununla ilgili mahkemeniz suç duyurusunda bulunmalı. Birileri bu işe “yeter” demeli. Bu kumpasla ilgili hangi yargı yoluna başvurduysak sonuç alamadık. Birileri buna son versin derken, aslında bu dava tam zamanıdır ve sizin de görevinizdir.

Ahmet Şık: Örgüt adliye binasının içinde hakim savcı kılığında, işbirlikçileri medyada

Tutuklu gazeteci Ahmet Şık da söz alarak daha önce böylesi sızdırmalara karşı suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak “Ben daha önce suç duyurusunda bulunduğumu söyledim ama siz karar almaktan kaçtınız. İktidara yakın gazetede duruşma savcısının adıyla belge dolaşıyor ama siz suç duyurusunda bulunmuyorsunuz. Bizim manşetlerimizden örgüt arıyorsunuz. Ama örgütün yerini size söyledim. Örgüt bu adliye binasının içinde hakim savcı kılığında, işbirlikçileri de medya” dedi.

Savcı tüm taleplerin reddini istedi

Savcı Hacı Hasan Bölükbaşı, Aydın Engin’in avukatı Aynur Tuncer Yazgan’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nun gönderdiği Satmış’ın röportajının delil olmaktan çıkarılması, Faraç’ın tanık olarak dinlenmekten vazgeçilmesi ve adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi’nin dinlenmesi taleplerinin reddini istedi.

Taleplerle ilgili alınan kararlarını açıklayan mahkeme, bilirkişinin salonda dinlenmesine ve Doğan Satmış röportajının dosyaya delil olarak konmasına karar verdi.

Tanık listesinden çıkarılması talep edilen Mehmet Faraç için ise mahkeme, “Tanıklığından vazgeçilmesine yer yok” şeklinde karar verdi.

Duruşmaya Bilirkişi Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi’nin dinlenmesiyle devam edildi.

Daha sonra ise savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamı yönünde görüşünü açıkladı.

Savcının mütaalasını açıklamasının ardından Murat Sabuncu, söz alarak taleplerini dile getiriyor.

Mahkeme başkanı tarafından açıklanan ara kararda tüm gazetecilerin tutukluluk halinin devamına karar verildiği belirtildi.

Ayrıca kararda Can Dündar ve İlhan Tanır’ın yakalamasına; Mehmet Faraç, Leyla Tavşanoğlu ve Doğan Satmış tanık olarak dinlenmesine, Emre İper’e ait bilirkişi raporu beklenmesine de karar verildiği ifade edildi.

Davanın bir sonraki duruşması 25 – 26 Aralık’ta görülecek.

‘Sadece gazetecilik yaptıkları için tutsaklar’

Duruşma öncesi gazeteciler basın açıklaması düzenleyerek tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Yine her taşından kasket fışkıran mahkeme duvarının önünde buluştuk. Arkadaşlarımız sadece ve sadece gazetecilik yaptıkları için tutsak edildiler. Yargıyı bu şekilde insanlara boyun eğdirmeye çalışmanız kime kazandırdı? Kocaman bir hiç. Çünkü aylardır bir şey öğrenmediyseniz eğer içerideki ve dışarıdaki gazeteciler ne susacak ne de boyun eğecek. Kimse mahkemelere güvenmiyor. İşte bu yüzden memleketin ar damarı çatladı. Bugün yepyeni bir dönemin ilk günü olsun, insanlarınızın ışığa ihtiyacı var. Arkadaşlarınızın özgürlüğünü verin.

Davada yargılanan Cumhuriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay 365, Ahmet Şık 304, gazetenin muhasebe çalışanı Emre İper ise 207 gündür tutuklu.

Önceki duruşmalarda ne olmuştu?

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları “PKK ve FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla suçlanıyor.

Davada tutuklu olarak yargılanan karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Bülent Utku ve Önder Çelik, vakfın Danışma Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Kemal Güngör, Okur Temsilcisi Güray Öz, köşe yazarı Hakan Kara ve Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay 29 Temmuz’da sona eren ilk duruşmada tahliye edilmişti.

İkinci duruşmada ise dosyaya bir diğer tutuklu Cumhuriyet Çalışanı Emre İper de dahil edilmişti.

Duruşmada mahkeme heyeti, açıkladığı ara kararında tahliye taleplerini reddederek 5 tutuklu gazetecinin tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

Tutukluluğa devam kararını okuyan Mahkeme Başkanı, “Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz” açıklaması yapmıştı.

Davanın 25 Eylül’de görülen son duruşmasında ise gazetenin yayın danışmanı ve yazar Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verilmişti.

 


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Kabil'de bombalı saldırı: En az üç kişi yaşamını yitirdi
Sonraki Haber
Dilek Doğan ve Hasan Ferit Gedik'in anneleri beraat etti