Fotoğraf ve videolarla: Irak sınırından antik kent Rakka’ya yolculuk

HABER MERKEZİ – Aylar süren çatışmaların ardından Rakka’nın özgürleştirilme operasyonun sonuna gelinirken; fotoğrafçı Achilleas Zavallis ve muhabir Martin Chulov, Britanya’nın önde gelen gazetelerinden The Guardian için Irak sınırından antik kent Rakka’nın cephe hattına uzanan yolculuklarını fotoğrafladı ve kaleme aldı.

Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Rakka’yı IŞİD’den kurtarmak için “Fırat’ın Gazabı” adıyla 10 Aralık 2016’da başlattığı operasyonun kent merkezini kurtarma hamlesi olan ‘Büyük Savaş’ 127’nci gününde devam ederken, Rakka’nın IŞİD’den kurtarılması için yürütülen operasyonda sona gelindi.

Kente düzenlenen operasyonun son hamlesine Pazar günü başlandı.

Fotoğrafçı Achilleas Zavallis ve muhabir Martin Chulov da Britanya’nın önde gelen gazetelerinden The Guardian için Irak sınırından antik kent Rakka’nın cephe hattına uzanan yolculuklarını fotoğrafladı ve kaleme aldı.

İşte gazetecilerin anlatımı ile Rakka’ya yolculuk:

Suriye sınırını geçmek

Rojava’nın petrol ticareti için önem taşıyan makineleri, çorak tepelerde ritmik bir şekilde sallanarak yeraltından ham petrol çıkartıyor, sonrasında da ince borularla yakındaki rafineriye yolluyor. Bu basit siyah pompalar, bölge ekonomisinin temel taşı ve IŞİD’in Rakka’dan ve çevresinden çıkartılmasının ardından yaşanacaklar için kilit öneme sahip. Buradaki petrol, Kürtlerin özerklik talebini harekete geçirebilir. Ancak bölgenin yer altı zenginlikleri güneyde savaşan Rusya, İran, ABD ve Suriye güçleri için de oldukça cezbedici durumda.

Kobani ve Tel Abyad arasındaki yolculuk

Suriye’nin ‘yeni’ mültecileri,  kalabalık mülteci kampının yakınındaki güvenlik noktasına geliyor. Yolculuğu zar zor tamamlayabilmiş kamyon ve arabalardan çıkan bu kişiler yorgunluktan sendeliyor. Tozdan ve sineklerden korunmak için yüzleri örtülü bir şekilde çadırlara yerleşip bekliyorlar.

Bu insanların çoğu Rakka’dan geliyor. Diğerleri ise başka kentlerden ve IŞİD’in son savunmasını yaptığı Deyr ez Zor yakınlarındaki köylerden gelmiş buralara. Gelenlerin kaderleri ise beş yıldır süren savaş sırasında onlardan önce kaçmak zorunda kalan milyonlarca kişininki gibi belirsiz.

 

Tel Abyad’da, ülke içinde yerinden edilenlerin bulunduğu kampa ziyaret

Suriye ve Irak’tan gelen mülteciler, Rakka’nın ardındaki bölgede yer alan en büyük kamplardan birine geliyor. Aralarından bazıları, buraya gelmeden önce en az üç kere yerinden edilmiş. Irak’ın Fallujah kentinden gelen Abu Jassem, şöyle diyor: “Her gittiğimiz yerde hava saldırıları bizi takip ediyor.”

Yabancı savaşçıların yetim çocukları ve eşleri bir köşede duruyor. Sarışın ve kızıl çocuklar küçük bir avluda gülüp oynuyor. Annelerinin çoğu çarşaf giyiyor, perdelerin arkasında saklanıyor.

 

 

Rakka’nın doğusundaki YPG üssü

IŞİD’e karşı savaşanlar, sadece 1-2 kilometre uzaklıktaki cephe hattına çıkmadan önce sadece yarısı tamamlanmış beton binanın içerisinde dinleniyor ve iyileşiyor. Yaşamını yitirenler ve yaralılar buraya getiriliyor. Burada uyuyor, yemek yiyor ve savaş alanından yükselen dumanların gözüktüğü üst katta savaşı planlıyorlar.

Büyüdüğü topraklar için girdiği savaşta elini kaybetmiş olan Hazam, çoğunluğunu Rakka’dan gelen genç Arapların oluşturduğu savaş gücünü denetliyor. Kobanili bir Kürt olan Hazam’ı ise Türkiye’deki dağlardan gelen bir Kürt yönetiyor.

Savaş yakında

Demokratik Suriye Güçleri savaşçıları, silah arkadaşlarına yardım ediyor. Yaralanan savaşçı ve ekibi, Rakka’nın doğusunda yer alan cephenin ön hattında önü kesilen birliğe yardım etmeye giderken IŞİD tarafından roketatar ile vuruldu.

 

 

 

 

Cephe hattına yaklaşırken

IŞİD karşıtı savaşçılar, Rakka saat kulesinin yaklaşık 1 kilometre uzaklığındaki binaların yıkıntılarında. Bazıları, IŞİD’lileri gözetlemek için duvardaki delikleri kullanıyor.

Düşmanları da aynı onlar gibi yıktıkları duvarlarda oluşan boşluklardan geçerek yer değiştiriyor. Düşman, bazen sadece iki bina uzaklıkta, harap olmuş şehrin yıkıntıları arasında saklanmış bir şekilde duruyor oluyor. Ancak Kürtler’in yanında savaşan gönüllüler, kendilerinin daha önce bir IŞİD üyesi görmediğini söylüyor.

 

IŞİD’in intihar saldırılarına karşı DSG’nin üssünü korumak için yollarda oluşturulan engellerde yanmış arabalar kullanılıyor.

Saat kulesi meydanının yanında

 

Saat kulesi, küçük bir döner kavşakta yer alıyor. IŞİD’in halka açık infazları burada yapılıyordu; hatta bazıları buranın yakınlarında yaşıyordu.

 

---

Karınca Dış Haberler

Kaynak: The Guardian

---