Ana SayfaGüncelGazeteci Ömer Çelik: Tahliyeme sevinemedim çünkü Tunca ve Mahir tutuklu

Gazeteci Ömer Çelik: Tahliyeme sevinemedim çünkü Tunca ve Mahir tutuklu

HABER MERKEZİ – Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdiği gerekçesiyle 304 gün boyunca tutuklu olduğu cezaevinden tahliye edilen gazeteci Ömer Çelik, kendisiyle birlikte yargılanan Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat’ın tutukluluk halinin devam etmesinden kaynaklı tahliyesine sevinemediğini söyledi.

Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri gerekçesiyle 25 Aralık 2016 tarihinde evleri basılarak gözaltına alınan, 24 günlük gözaltı süresinin ardından ise tutuklanan gazeteciler Ömer Çelik, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat, 24 Ekim’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı.

Mahkeme Öğreten ile Kanaat’ın tutukluluğunun devamına, Çelik’in ise tahliyesine karar vermişti.

304 gündür tutukluluğun ardından tahliye olan gazeteci Ömer Çelik, bu süreçte yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na anlattı.

Çelik, kendisiyle birlikte yargılanan Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat’ın tutukluluk halinin devam etmesinden kaynaklı tahliyesine sevinemediğini belirterek, “Hukuk bir bütün olarak işletilseydi Tunca ve Mahir şu an özgür olurdu. Hukuk işletilseydi gazetecilik yargılanmazdı” dedi.

Duruşmada yaşananlara tepki

Gözaltına alınırken uğradığı işkenceyi dile getirirken mahkeme heyetinin rahatsız olduğunu ifade eden Çelik, “Türkiye’de böyle bir şey yokmuş gibi davranıldı. ‘Bu işin tali kısımları, esasa geçelim’ yaklaşımı yaşandı. Baskı ve sindirme politikasının bir yansıması, yargı da bunun yürütücüsü oldu” dedi.

Davaya “mağdur” sıfatı ile müdahil olan Bakan Albayrak’ın avukatının “Türkiye Cumhuriyeti’nin ana dili Türkçedir. Kürtçe etnik bir dildir. Bu yüzden sanığa Türkçe bilip bilinmediği sorulmasını talep ediyorum” sözlerini hatırlatan Çelik, şöyle devam etti:

Bu bile savunmaya ve Kürtçeye tahammülsüzlüğün göstergelerinden birisidir. Önümüze konulan suçlamaya sözlerimizin alınması gerekirdi. Propagandan yargılandığım Cizre ve Sur’a dair yaptığım haberlere dair gerçeklerin dile getirilmesi engellenmek istendi. Mahkeme bu sözlerdeki hakikat ve gerçeklerden korktu. Nedeni davayı takip eden gazetecilerin ve dünyanın duymaması için engellenmeye çalışıldı.


Ömer Çelik’in savunmasının tamam metni


‘Cezaevlerindeki ihlalleri yansıtacağım’

Ayrıca cezaevlerindeki baskının arttığını da dile getiren Çelik, “İnsan hakları örgütlerinin yanı sıra özellikle de oradaki durumu yansıtmak adına basına önemli görevler düşüyor. Ben de bundan sonra cezaevlerindeki baskı ve hak ihlallerine sonra daha fazla hassasiyet göstereceğim” dedi.