Ana SayfaGüncelGazetecilerin davasında Ömer Çelik’e tahliye

Gazetecilerin davasında Ömer Çelik’e tahliye

HABER MERKEZİ – Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri gerekçesiyle 304 gündür tutuklu olan gazeteciler Tunca Öğreten, Ömer Çelik ve Mahir Kanat’in aralarında bulunduğu 6 gazeteci hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Tutuklu ve tutuksuz yargılanan gazetecilerin savunmalarını tamamlamasının ardından savcı, Ömer Çelik’in tahliyesini, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat için ise tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme heyeti, Çelik’in tahliyesine, Öğreten ve Kanaat’ın ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma ise 6 Aralık’a ertelendi.

Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri gerekçesiyle 25 Aralık 2016 tarihinde evleri basılarak gözaltına alınan, 24 günlük gözaltı süresinin ardından ise tutuklanan gazeteciler Ömer Çelik, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat, 304 gündür tutukluluğun ardından bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

Davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Tutuklu gazetecilerden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik, Diken eski Editörü Tunca Öğreten ve BirGün Gazetesi çalışanı Mahir Kanaat’ın katıldığı duruşmaya, tutuksuz yargılanan Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Derya Okatan, DİHA muhabiri Metin Yoksu, gazeteci Eray Sargın hazır bulundu.

Duruşmaya, aileler, bir grup gazeteci, gazeteci örgütleri TGS, RSF, CHP milletvekilleri Ali Şeker, Barış Yarkadaş, Selina Doğan ve HDP Milletvekili Erdal Ataş, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş katıldı.

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada iddianame okundu.

Derya Okatan: Bunun adı gazeteciliktir

Duruşmada ilk olarak savunma yapan tutuksuz Derya Okatan, “Avukatlarım Sezin Uçar ve Özlem Gümüştaş davadan önce gözaltına alındı. Savunma hakkım engellendi” dedi.

2009’dan ETHA’da çalıştığını belirten Okatan, savunmasında şunları söyledi:

Yüzbinlerce haber yaptık. Redhack Albayrak’ın maillerini hackledi. Olay birçok gazetecinin ilgisini çekti. Biz de tam 50 bin maili titizlikle inceledik. Biz hükümet yetkilisi makamını kendi çıkarı için mi halkın çıkarı için mi kullanıyor diye merak ettik. Ancak Albayrak’ın başına dert olmadı. Bize dava açıldı.

Savcı hukuki değerlendirme kısmında hiçbir hukuki dayanağı olmayan ifadeler kullanmış. Bizim algı ekibi olduğumuz yönünde ciddiyetsiz suçlamalar yöneltmiş. Ne olduğu belli olmayan bir ihbar mektubu üzerine savcı bize dava açıyor.

“Biz Berat Albayrak’ın maillerinde haber değeri taşıyan unsurları haberleştirdik” diyen Okatan, “Bu halkın haber alma hakkı kapsamında yapılmıştır. Bunun adı gazeteciliktir! Bu dava gazetecilere gözdağı vermek için açılmıştır. Benim kalemime yön veren iktidar değil, kendi vicdanımdır” ifadelerini kullandı.

Okatan son olarak, adli kontrolünün kalkmasını ve bilgisayarının iadesini talep etti.

Eray Sargın: Ben gazeteciyim

Ardından savunma yapan gazeteci Eray Sargın, Gazete Yolculuk’un sosyal medya hesabını kullanmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Sargın, “Bana haber paylaştı diye suçlama yöneltiliyor. Ben gazeteciyim ne var bunda? Diğer arkadaşların da gazeteciliklerine kefilim” dedi.

Metin Yoksu: Gözaltına alındıktan sonra bize yöneltilen suçlamalar değiştirildi

Ardından savunma yapan Metin Yoksu ise savunmasında şunları söyledi:

Biz gözaltına alındıktan sonra bize yöneltilen suçlamalar değiştirildi. Atılan tweetlere bakıldığında, dil açısından habercilik diline uygundur. Savcı ‘gerilla’ kelimesine takılmış. Burada bir güzelleme yok. Örgüt mensubu olan kişiler gerilladır. Kişiler kendilerine nasıl isim veriyorsa haberde öyle geçer. Mesela Che Guevara da bir gerilladır ve haberlerde böyle geçer.

Söz konusu mesaj grubuna inisiyatifi dışında eklendiğini belirten Yoksu, şöyle devam etti:

Hiçbir mesajı okumadım. Sonra mesaj grubundan çıktım. Ben bu gruptaki e-maillere girmedim. Paylaşımlarda bulunmadım. Ben bugün Twitter’dan herkesi takip edebilirim. Bu bir suçlama olarak yöneltilemez. Ben birisini takip ettim diye bu o kişiyle irtibatlı olduğum anlamına gelmez. Bilişim sistemini engelleme suçlaması var. Bu komik bir iddia. Ben sadece fotoğraf makinası ve photoshop biliyorum. Bilişim bilgim bu kadar. Nasıl sistemi bozabilirim? Adli kontrol şartımın kaldırılmasını talep ediyorum. Ailemin şahsi eşyalarına el konuldu. Bunların iadesini istiyorum.

img

Ömer Çelik’in Kürtçe savunmasına müdahale

Tutuksuz yargılanan gazetecilerin ardından tutuklu gazeteci Ömer Çelik’in savunmasına geçildi.

Çelik savunmasına, gözaltına alındığı sırada uğradığı işkenceyi anlatarak başlaması üzerine Mahkeme Başkanı, işkence kısmını geçmesini isteyerek, “isnat edilen suçlamalar bölümüne gel” dedi.

Çelik’in savunmasını Kürtçe yapmasını kabullenmeyen Bakan Albayrak’ın avukatı Ferah Yıldız, “Türkiye’de Türkçe anadil, Kürtçe ise etnik dildir. Türkçe bilip, bilmediğini sorulmasını talep ediyorum” diyerek savunma hakkına itirazda bulundu.

Gazeteci Çelik’in Kürtçe yaptığı savunmasının tamamına ise aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.


Tutuklu gazeteci Ömer Çelik’in savunmasının tamamı


Kanaat: 10 aydır hiçbir delil olmadan cezaevindeyim

Çelik’in ardından tutuklu gazetecilerden Mahir Kanaat savunma yaptı.

Kanaat, “Bizi kendinizin yerine koymanızı istiyorum. Evime yapılan baskında ters kelepçe ile gözaltına alındım. Emniyete götürüldüğümde polis bana ‘delilleri topluyoruz’ dedi. 24 gün boyunca dosya ile ilgili bilgileri Sabah gazetesinden öğrendik. Bize olan kısıtlılık kararı Sabah gazetesi için yoktu. Haberlerde Metro ve Carrefour’da satılmıyor. Gazeteci bir haberi takip ediyorsa peşinden gider. Haber ile ilgili bilgilerin peşinde gider” dedi.

Redhack grubu ile ilgili “Ben bu grubu kurmadım ve isteğim dışında eklendim” diyen Kanaat, Bakan Albayrak’a dair mailleri indirdiğini ancak haber yapmadığını söyledi.

14 yıldır BirGün gazetesinde çalıştığını hatırlatan Kanaat, “Twitter üzerinden takip etmenin suç sayıldığını bilmiyordum, sayenizde öğrendim. Eğer bu hesaplar suçsa devlet neden kapatmıyor. Ben gazeteciyim merak ediyorum ve takip ediyorum” diye belirtti.

Verileri yok etmek ve bozmak ile suçlandığını sözlerine ekleyen Kanaat, şöyle dedi:

Elimde olmayan bir veriyi bozmadım ve değiştirmedim. Grubu ihbar eden kim: Vatansever 2023. Kendisi de hacker. İhbarcı verileri değiştiren ve bozan kişidir. Bunu kendisi söylüyor. 10 aydır hiçbir delil olmadan cezaevindeyim. Cezaevindeyken çocuğum oldu ama kucağıma alamadım. Bazı sorunlarımız oldu ama ben yanlarında olamadım. En zor dönemlerinde yanlarında olamıyorsam baba olmamım bir anlamı yok.

“Örgüt üyesi olmak” iddiasına değinen Kanaat, “Ben hiç bir örgütün üyesi değilim. Değil cemaate üye olmak sağcılara bile selam vermem. Ben solcu bir ailenin çocuğuyum” diye konuştu.

Tunca Öğreten: Haksız tutuklamaya son verin

Kanaat’ın ardından savunma yapan tutuklu gazeteci Tunca Öğreten ise şunları söyledi:

Evimdeki tüm dijital metaryellere el konuldu. 24 gün gözaltında kaldım. 24 gün boyunca neden gözaltına alındığımı bilmiyordum. DHKP-C’ye üye olmak iddiası ile tutulandım. Evde MLKP, emniyette DHKP-C, savcılıkta redhack, mahkemede yine DHKP-C üyesi oldum. İddianame de ise FETÖ üyesi oldum. 7 ay boyunca iddianame bekledim. Bir ihbarcının maili ile tutuklandım. İddianamenin temasında bir takım maddeler sıralanıyor. 30 Eylül’de e-postalar ortaya saçıldıktan sonra yaptığım haberde ne hükümetin enerji politikasını ne de IŞİD’e dair bir emare yok. Bu mailler ortaya saçılmadan yıllar önce üzerine kitap yazılmış zaten. Bir gazeteci olarak işimi yaptım.

E-postalara nasıl ulaştığımı biraz açayım. Redhack, Bakan Albayrak’ın maillerini açtığını ve basın ile paylaşacaklarını duyurdular. Bu zaten haber konusu oldu. Birkaç gün sonra bir grup açıldı ve onayım dışında gruba eklendim. Ben gazeteciyim. IŞİD’in hesabını da takip ederim, sol örgütlerin de. Çalınan hesap sayın Bakan’ın kendi hesabıdır. Kaleme aldığım haber ne Bakan’ın özel hayatı ne de devletin sırrı ile alakalıdır. Irak’ta faaliyet gösteren bir şirkete ait haberdir. Irak’ta faaliyet gösteren bir şirket hakkında yaptığım haberde ‘FETÖ’ adına suç işlemişim. Yaptığım haber için nasıl suç işlemişim. Bana anlatın. Mantığım bunu almıyor. Bu maillerin tümü Wikiliks’te yer alıyor. 7 milyar insan görüyor. 2 kişinin bildiği sırdır deniliyor ya 7 milyar insanın bildiği sır mıdır? Sizde suçsuz olduğumuzu biliyorsunuz. Bu haksız tutuklamaya son verin.

Savcı mütalaasını açıkladı

Gazetecilerin savunmalarının ardından mütalaasını açıklayan savcı, Ömer Çelik’in ‘adli kontrol şartı’ ile tahliyesini isterken, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat’in tutukluluklarının devamı yönünde görüş bildirdi.

Savcı ayrıca Berat Albayrak’ın vekilinin davaya katılma talebinin kabulüne karar verilmesini de istedi.

Savcının ardından savunma yapan avukatlar, Albayrak’ın davaya müdahil olma talebinin reddedilmesini istedi.

Müvekkillerinin gazeteci olduğunu ve yaptıklarının gazetecilik faaliyetleri kapsamında olduğunu aktaran avukatlar, tutuklu gazetecilerin tahliyesini talep etti.

Avukatların savunmasının ardından mahkeme karar için duruşmaya ara verdi.

Ömer Çelik’e tahliye

KHK ile kapatılan DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik hakkında tahliye kararı veren mahkeme heyeti, Diken eski Editörü Tunca Öğreten ve BirGün Gazetesi çalışanı Mahir Kanaat’ın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Mahkeme, Bakan Albayrak’ın vekilinin davaya katılma talebinin kabul edilmesine de karar verdi.

Davanın bir sonraki duruşması ise 6 Aralık günü saat 11:00’de görülecek.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazetecilerden Ömer Çelik, Derya Okatan, Metin Yoksu, Eray Sargın’ın “Örgüt propagandası” ve “Bilişim sistemini engelleme bozma verileri yok etme veya değiştirme” suçlamalarından, Mahir Kanaat’ın ise “Örgüt üyeliğinden” yargılanması isteniyor.

Tunca Öğreten hakkında ise “Bilişim sistemini engelleme bozma verileri yok etme veya değiştirme” ve “Örgüt üyesi olmamak ile birlikte örgüt adına suç işlemek”ten ceza verilmesini isteyen savcı, Almanya vatandaşı Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in dosyasını ayırmıştı.