Hak savunucusu Mukaddes Alataş tahliye edildi

HABER MERKEZİ – Geçtiğimiz Mayıs ayında Diyarbakır’da tutuklanan Kardelen Kadın Sığınma Evi Koordinatörü, insan ve kadın hakları savunucusu Mukaddes Alataş, yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.

18 Mayıs’ta Diyarbakır’da düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan 2010 yılında yaşamını yitiren Kürt gazeteci yazar Evrim Alataş’ın ablası Mukaddes Alataş’ın yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 10’cu Ağır Mahkemesinde görüldü.

Kardelen Sığınma Evi 2’nin Koordinatörü, insan ve kadın hakları savunucusu olan Mukaddes Alataş ve avukatları Elif Tirenç, İpek Ulaş, Eren Keskin duruşmada hazır bulundu.

Ayrıca Alataş’ın daha önce kadına dönük şiddetle mücadele çerçevesinde birlikte çalıştığı birçok kadın aktivist ve ailesi de duruşmayı izledi.

‘Kadınlara karşı ayrımcılığı ortadan kaldırmak için mücadele ediyorum’

Emniyetin hazırladığı iddianamedeki ‘Mukaddes’ olmadığını belirten Alataş kendisini şöyle tanıttı:

Ben bir feminist kadınım. Erkek egemen zihniyet tarafından katledilen ve hakları gasp edilen kadınlar için mücadele ediyorum. Kadına karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak için mücadele ediyorum.

Alataş, iddianamede yer alan bütün çalışmaların kadın alanında yürüttüğü çalışmalar olduğunu kaydetti.

Jin News’te yer alan habere göre mahkeme başkanı ise Alataş’a “Savunmanızı iddianame çerçevesinde yaparsanız iyi olur” ifadelerini kullandı.

Alataş, iddianamede ismi geçen kadınları tanıdığını ve bu kadınlar için Aile ve Soysal Politikalar Bakanlığı ile görüşmeler yaptığını dile getirdi.

Bu alanda mücadele verdiğini ve kamuoyunda tanınan birisi olduğunu belirten Mukaddes, katıldığı bütün toplantılarda telefon numarasını bıraktığını söyledi.

‘Art niyetli hazırlanmış bir iddianame’

Müzakere süreçlerinde barış görüşmeleri toplantılarına katıldığını da söyleyen Alataş şöyle devam etti:

Bu toplantılara katılanlar hükümet temsilcileri, milletvekilleri ve gazetecilerdir. Burada telefonlarımızı bıraktık. AKP’nin üç milletvekillinden bana mesaj geliyor. O niye iddianamede yokta, cenaze için gelen mesajlar iddianameye konuluyor. Çünkü tamamen art niyetli hazırlanmış bir iddianame.

Alataş, iddianamede yer alan cenaze törenlerine katılma kısmına ilişkin ise Sur’da ‘yasaklı’ dönemde yaşamını yitiren İsa Oran ve Mesut Seviktek’in cenaze törenine katıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

Bu kişilerin cenazeleri 28 gün yerde kaldı, alınamadı. Güvenlik güçleri cenazelerin alınmasına izin vermediler diye aileleri İHD’ye gelip açlık grevine girdiler. Bizde İHD olarak Valiliğe başvurduk. Cenazeler yerde kaldığı için cenaze törenlerine katıldım.

‘Ekin Van’ın bedenini teşhir edenler yargılanmalı’

Polis tarafından öldürüldükten sonra bedeni teşhir edilip sosyal medyada servis edilen Ekin Van için yaptıkları basın açıklamasına değinen Alataş, bunu yapan polislerin hukuk önünde yargılanmasını istediğini ve bir kadın olarak bunu istemenin hak olduğunu söyledi.

Kardeşi Evrim Alataş’ın  mezarı başında yapılan anmaya katılmasının ‘örgüt üyesi cenazesine’ katılmış olarak yansıtılmasının doğru olmadığını da kaydetti.

Cezaevinde kapasitenin çok üstünde tutuklu olduğunu ifade eden Alataş, 5 aydan beri tuvaletin kapısının önünde uyuduğunu bunun bir hak ihlali olduğunu vurgulayarak, tahliyesini talep etti.

Alataş’a tahliye

Ardından savunma yapan avukatlar Tirenç ve Keskin de iddiaların asılsız olduğunu vurguladı.

Mahkeme Mukadde Alataş’ın tahlisine karar verdi.

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.