Ana SayfaGüncelHDP, AKP’li belediyelerdeki ‘istifaları’ böyle yorumladı: Faşizm evlatlarını yemeye başladı

HDP, AKP’li belediyelerdeki ‘istifaları’ böyle yorumladı: Faşizm evlatlarını yemeye başladı

HABER MERKEZİ – HDP Sözcüsü Osman Baydemir, AKP’li belediyelerdeki istifa ve tasfiyelere dikkat çekerek, “Faşizm evlatlarını yemeye başladı” yorumunda bulundu ve eski İBB Başkanı Topbaş’a “Siz vakti zamanında milletin iradesine kayyum atandığında itiraz etseydiniz o kol kırılmayacaktı” sözleriyle seslendi. Baydemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışına katılmayan HDP’lilere, “Onların yeri Kandil” demesine ise şöyle karşılık verdi:AKP Genel Başkanı 20 milyona, ‘Siyaset yapmayın. Gidin hakkınızı hukukunuzu şiddetle savunun’ diyor”.

Yeni yasama yılının ilk haftasında partisinin grup toplantısında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Osman Baydemir, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

HDP Grubu’nun Parlamento’nun açılış törenine katılmadığını, buna karşın Edirne Cezaevi’nin kapısında olduğunu hatırlatan Baydemir, bunun gerekçesini şöyle izah etti:

Dokunulmazlıkların kaldırılması başlı başına bir darbeydi. Aynı şekilde 4 Kasım’da Eş Genel Başkanlarımızın, milletvekillerimizin tutuklanması bir darbeydi. Tamı tamına 333 gündür bu Parlamento iradesi darbelenmiş bir şekilde faaliyet sürdürüyor. Bu parlamentonun 3. Büyük siyasi partisinin içinde yer almadığı her faaliyet eksiktir, meşruiyet sorunu yaşanmaktadır. Bizler elbette ki bu gayrı meşru darbe hukukunu deşifre etmek, “kral çıplak” demek için 1 Ekim’deki o tiyatroya katılmadık.

Erdoğan’ın “HDP’lilerin yeri Kandil’dir” sözleri

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis açılışına katılmayan HDP’lilere, “Onların yeri Kandil” demesine de yanıt veren Baydemir, şunları söyledi:

Ne diyor, “HDP’lilerin yeri Kandil’dir” diyor. Birazcık akıl olsa… 20 milyon bir toplumu arkasına alan bir siyaseti şiddete sevk ediyor. AKP Genel Başkanı 20 milyona, ‘Siyaset yapmayın. Gidin hakkınızı hukukunuzu şiddetle savunun’ diyor. 20 yıl önce bu ülkeyi yine kanla, gözyaşıyla yönetenler vardı. Onlar ne diyorlardı, ‘Dağı bırakın ovaya gelin’ diyorlardı. Cumhuriyet tarihinde hiçbir dönem bu dönem kadar akli melekelerini yitirmemişti.

Peki neden? Çünkü bu çatı altında kral çıplak diyen tek bir siyasi hareket kaldı, o da HDP’dir. Kral çıplak demeye devam edeceğiz.

Ortaya çıkan katliam görüntüleri

HDP’nin Diyarbakır’daki mitingine ve 10 Ekim Ankara Katliamı’na yönelik saldırılara dair ortaya çıkan yeni görüntüleri de hatırlatan Baydemir, bu katliamların ‘planlı programlı olduğunu’ söyledi:

Görüntüler ortaya çıktı. Saldırgan arama noktasından elini kolunu sallaya sallaya geri dönüşüm kutusuna kağıt atar gibi bomba bırakıyor. 1-2 dakika sonra polis köpekleriyle birlikte sözüm ona arama yapıyor. Polis köpeği bombanın kokusunu almış, bombaya doğru yürüyor. Polis, köpeği geri çekiyor. Bombanın atılmış olduğu çöp kutusu bir diğer polis tarafından tekmeleniyor adeta bomba yerine ulaşmış mı ulaşmamış mı onu kontrol ediyor. Bakın bu görüntüler, mobese kayıtları ve bir miting alanının mobese kayıtları bir yerden canlı izleniyor. Aynı durum Suruç için de geçerlidir. 10 Ekim Ankara Katliamı için de geçerlidir. Bütün bunlar bizim 1 Ekim’deki tiyatroya figüran olarak katılmayışımızın en meşru nedenleridir. Şimdi kalkmışlar, bizi olduğumuzdan faklı bir ithama sürüklüyorlar. Her şeyden önce bu ülkenin kurtuluşu bu girdaptan çıkışının bir yolu var. Halen var. Bu saat itibariyle var. O da Kürt fobisinden kurtulmak, Kürt düşmanlığından vazgeçmektir.

Ayşe Öğretmen

“Çocuklar ölmesin” dediği için hapis cezası kesinleşen Ayşe Öğretmen’in durumuna da değinen HDP Sözcüsü, “Eğitim sistemini kurtarmanın yegâne bir yolu var: O da Ayşe öğretmenlere sahip çıkmaktır. Çünkü Ayşe Öğretmeler çocukların hayat hakkını cesaretle savunuyor. Çocuklar ölmesin dediği için zindana konulmak istenen Ayşe Öğretmen, bu iktidarın bakışının somut bir örneğidir” dedi.

Zam eleştirisi

Hükümetin zam konusundaki adımlarını da eleştiren Baydemir, ‘zammın müjde olarak sunulduğunu’ belirterek, getirilecek torba kanuna itiraz edeceklerini ve alternatif öneriler sunacaklarını söyledi:

Bu torba kanun A’dan Z’ye hayatın her alanına ekonomik maliyet getiriyor. Bir ekonomik fatura getiriyor. Neredeyse gelir vergisinde %30’luk bir zam. Motorlu Taşıt Vergisi’nde (MTV) %40 zam. Bir limonlu sodaya yüzde 25 oranında zam getiriyorlar. Urfalıların deyimiyle “ma gazoz da içmiyax.” 8 milyar lira, savunma sanayine bütçe hazırlıyorlar. İşte mesele bu. 3 yıldır AKP Hükümeti’nin MHP ile yaptığı koalisyon, Suriye, Ortadoğu politikasının iki temel maliyeti var. Biri insanlar evlatlarını yitiriyor, dİğeri insanlar yoksullaştırılıyor. Bunların savaşının, bunlarının kendi bekalarını faturasını sen niye ödüyorsun ey Türk anne? Sen niye ödüyorsun ey emekçi kardeşim. İşte itiraz etmenin en büyük sebeplerinden bir tanesi de bu olmalıdır.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça

Hükümetin ekonomi politikasını eleştirmeyi sürdüren Baydemir, Adıyaman’daki tütün üreticilerinin eylemlerine işaret ederek, “Onlar itiraz ettiler, yürüdüler, seslerini bize kadar ulaştırdılar. Şimdi susma zamanı değildir. Çünkü susmak ortak olmaktır, göz yummaktır, vebal almaktır” dedi ve ekledi:

Nuriye ve Semih’in ne suçu var. Tek suçları ekmeklerine sahip çıkmak. Onurlarına sahip çıkmak. Ne diyorlar Firavun’a karşı Musa olacağız diyorlar. Zulme karşı boyun eğmeyeceğiz diyorlar. Zulme karşı boyun eğmeyenlere binlerce kez selam olsun.

Mehmet Uzun’un yıkılan anıtı

Kayyumların park ve benzeri yerlerdeki simgesel isimleri kaldırmasına da tepki gösteren Baydemir, şöyle konuştu:

Nerede Kürt diline, Kürt kültürüne dair bir üretim varsa o oradan kaldırılıyor. En son Mehmet Uzun’un anıtı yıkıldı, kitabesi yıkıldı, Ehmedê Xanî’nin anıtı yıkıldı. Ceylan Önkol’un adı parktan kaldırılıyor. Kürde ait ne varsa ona saldırılıyor. Ama bunlar bilmiyorlar ki Şêx Ehmedê Xanî bundan 300 yıl önce Mem û Zîn’in Destanını yazdı. Bu yol, bu dava, bu özgürlük ve eşitlik davası, onurlu barış davasının yolu ne kadar dikenli olursa olsun, and olsun ki Mem’in aşkıyla, Zîn’in aşkıyla özgürlük davasına sahip çıkacağız.

AKP’li belediyelerdeki istifalar

Son olarak AKP belediyelerindeki istifa tasfiyelere değinen HDP Sözcüsü Baydemir, bu durumu ‘Faşizm evlatlarını yemeye başladı’ sözüyle yorumladı:

Dünya tarihine baktığımızda derler ya devrim çocuklarını yemeye başladı. Böyle anlar vardır. Türkiye halklarına binlerce kez müjdeler olsun. Bu ülkede faşizm aktörlerini, evlatlarını  yemeye başladı. Bakın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı kim görevden aldı. Ve yarın göreceksiniz, başka belediye başkanları da görevden alınacak. Bir çeşit kol kırılır yen içinde kalır kayyum uygulaması bu. Kol kırıldı yen de içinde kalmayacak. Tarumar olacaksınız. Şiddet, düşmanlık politikasında ısrar ederseniz, tarumar olacaksınız.

Ne diyor İstanbul’un “Kadir Abisi”? Bu arada milyonlarca oyla seçilmiş bir belediye başkanı kendisi. Bir seçilmiş belediye başkanını, Kadir Topbaş da olsa Gültan Kışanak da olsa ancak onu seçenler görevden alabilir.

Seçimle gelen ancak seçimle gider ama Kadir Bey ne diyor, insan yerine konulmamaktan bahsediyor. Ben bir kez daha soruyorum: Kadir Bey’in, milyonlarca insanın oyunu alan birisini insan yerine koymayan her kimse onu buradan kınıyoruz. Kimdir Kadir Bey’i insan yerine koymayan? Biliyorsunuz.

Kadir Bey, Sayın Başkan, siz vakti zamanında milletin iradesine kayyum atandığında itiraz etseydiniz o kol kırılmayacaktı. Size bugün saygı duymayanlar, milletin iradesi üzerinde vesayet kuranlar, bu vesayeti kurma imkanı bulamayacaklardı.


Gökçek ayet paylaşmıştı, Erdoğan istifa için ‘kapı araladı’: Şu an yok, olmayacak anlamına gelmez


 

Previous post
Başbakan Yıldırım'dan TEOG ile ilgili bir açıklama daha
Next post
Garanti edilenin yarısı dahi geçmedi: '8 milyon aracın parası vatandaşın cebinden çıkacak'