Ana SayfaGüncelHDP, DBP, DTK ve HDK ‘kaygılı’: Savcılığın Öcalan açıklaması güven verici ve inandırıcı değil

HDP, DBP, DTK ve HDK ‘kaygılı’: Savcılığın Öcalan açıklaması güven verici ve inandırıcı değil

HABER MERKEZİ – HDP, DBP, DTK ve HDK tarafından yapılan ortak açıklamada PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşulları ile ilgili kimi haber ve sosyal medya paylaşımlarının yeniden servis edilmesinin ‘son derece kaygı verici olduğu’ belirtildi. Öcalan’a dair yapılan haberlerin Ortadoğu’daki gelişmelerden bağımsız olmadığının kaydedildiği açıklamada, Bursa Başsavcılığı’nın ‘Öcalan yaşıyor’ açıklamasının ‘güven verici ve inandırıcı olmadığı’ vurgulandı.

27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları, 5 Nisan 2015’ten bu yana müzakerelerin sürdüğü dönemde devrede olan İmralı Heyeti, 11 Eylül 2016 tarihinde bu yana da ailesi ile görüştürülmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapmıştı.

Başsavcılık sosyal medyada bazı hesaplarca Öcalan’ın yaşamını yitirdiği yönünde yapılan paylaşımlar dolayısıyla açıklama yapma ihtiyacı duyulduğunu belirterek, Öcalan’ın yaşamını yitirdiği iddialarını yalanlamıştı.


Bursa başsavcılığından Abdullah Öcalan açıklaması


HDP, DBP, DTK ve HDK’den ortak açıklama

13 Ekim’deki bu açıklamanın ardından bugün Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından ortak bir açıklama yapıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen ile DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan, HDK Eş Sözcüleri Gülistan Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu ve DTK Eş başkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk’ün katılımı ile yapılan açıklamada, Öcalan’ın cezaevi koşulları hatırlatıldı.

Öcalan’ın kimseyle görüştürülmediğini anımsatan siyasetçiler, “Ağır tecritte herhangi bir değişiklik olmamıştır” dedi.

Bu durumun ‘ciddi kaygılar yarattığının’ ifade edildiği açıklamada, “Üstelik bu kaygılar yersiz de değildir” denildi.

“Bursa Başsavcılığının açıklaması güven verici ve inandırıcı değil”

Ortak açıklamada, Öcalan’ın çok önceleri Ortadoğu sorununun Musul ve Kerkük sorunu olduğunu söylediği de aktarıldı.

Kürtlere karşı Suriye’den Irak’a dek bir ‘düşmanlık politikasının izlendiğinin’ kaydedildiği açıklamada, özetle şunlar ifade edildi:

İşte bu koşullarda Sayın Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşulları ile ilgili kimi haber ve sosyal medya paylaşımlarının yeniden servis edilmesi son derece kaygı vericidir.

Kimdir bu haberleri servis edenler? Ne amaçlamaktadırlar? Adalet Bakanı’nı sorumluluğa davet ediyoruz. Konu son derece hassastır ve Bursa Savcılığı’nın açıklaması ile geçiştirilecek hafiflikte değildir. Bu açıklama güven verici ve inandırıcı değildir.

İktidardan ve devlet kurumlarından tecridi sona erdirecek gerekli tavrın ve ciddiyetin sergilenmesini bekliyoruz. Bir an evvel adım atılmalıdır. Tüm kurumlarımız ve kuruluşlarımız bu beklentinin karşılanması konusunda son derece kararlıdır. Konunun suskunlukla veya basit açıklamalarla geçiştirilmesi kabul edilmeyecektir.

Sayın Öcalan, barışın ve çözümün gerçekleşmesi için aklıyla, fikriyle, önerileriyle ve tüm varlığıyla son derece ciddi katkılar yapmış olan; önümüzdeki dönemde de hem bölgesel hem yerel düzeyde barışçı ve demokratik adımlarla sorunların çözüme ulaşmasını sağlayacak önemli bir kişiliktir. Sayın Öcalan’a dair yapılan haberler Ortadoğu’daki gelişmelerden bağımsız değildir. Bu gerçekler asla unutulmamalıdır. Üstelik bu gerçekleri yaklaşık 2.5 yıl sürmüş olan İmralı görüşmeleri esnasında devlet yetkilileri de gayet iyi görmüştür.

Talepler

İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ile uluslararası kurum ve kuruluşlara “Bu hukuksuzluk karşısında suskun kalmayın” çağrısının yapıldığı ortak açıklamada, şu talepler dile getirildi:

İmralı Adası’na aile, avukat veya siyasi bir heyetimiz bir an önce gitmelidir. Bu gerçekleşmeden yapılacak hiç bir açıklama bizleri ve halklarımızı tatmin etmeyecek, kaygılar asla azalmayacak gittikçe derinleşecektir.

Bir kez daha vurguluyoruz ki, bu insanlık dışı tecridin sonlandırılması için gerekli tavır acilen sergilenmelidir. Tüm kurumlarımız tecrit durumunun değişmesi için mücadelelerini geliştirecektir.


Gazete Karınca
Previous post
Ayhan Bilgen yeniden HDP Sözcüsü oldu
Next post
Kadınlar, ‘Taciz Batılı problemidir’ deyip kendini 'aklayan’ Çin’e ülkedeki taciz oranını hatırlattı