Ana SayfaEkolojiMeralar yok ediliyor: ‘Üretici değil, çok uluslu şirketler kazanacak’

Meralar yok ediliyor: ‘Üretici değil, çok uluslu şirketler kazanacak’

HABER MERKEZİ – Türkiye’de son yıllarda kırmızı et, canlı hayvan ve saman ithalatı artarken, Türkiye’de mera alanları imara açıldı ve yurtdışında mera kiralanmaya başlandı. ZMO İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, Mera Kanunu’nun 61. maddesinde yapılmak istenen değişiklikle mera alanlarının imar ve sanayiye açılacağını belirtti ve buralardan asıl kazanç sağlayanın çok uluslu şirketler olacağını söyledi.

Türkiye’de son yıllarda yükselen et fiyatları ve ithalatı ile birlikte hayvan ve saman ithalatı da arttı.

Bu yılın Haziran ayından bu yana 10 bin ton saman ithalatı yapan Türkiye’de, et ve canlı havyan ithalat rakamları da her geçen gün yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye sadece 2017 yılının ilk 6 ayında 548 milyon 419 bin dolarlık canlı hayvan, 7 milyon 704 bin dolarlık da et ve yenilen sakatat ithal etti.

Mera alanları imar ve sanayiye açıldı

MA’dan Ahmet Kanbal’ın imzasını taşıyan habere göre son on yılda et fiyatları yüzde 150’nin üzerinde artış gösterirken, kuru yem fiyatlarında da yüksek oranda artış yaşandı.

Çiftçiler ve uzmanlar, fiyat artışlarını üretimdeki verimsizliğin yanı sıra tarım toprakları ve mera alanlarının azalmasına bağlarken, Türkiye 2001 yılından bu yana tarım alanlarının yüzde 23’ünü, mera alanlarının ise yüzde 28’inden fazlasını kaybetti.

Buna karşılık Meclis’e getirilen ve mera alanlarını imar ve sanayiye açmak için Mera Kanunu’nun 61. maddesinde yapılmak istenen değişiklik Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Böylece Türkiye’nin mera alanları imar ve sanayiye açılırken, Türkiye şu ana kadar Sudan’da 8 milyon hektara yakın tarımsal arazi kiraladı.

‘Üretici değil, çok uluslu şirketler kazanacak’

Türk Mimar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, Türkiye’nin saman, et ve hayvan ithalatı ile tarım ve hayvancılık uygulamalarını değerlendirdi.

Kaba yem ihtiyacının arttığını ve hayvancılığın girdi maliyetlerinin yükseldiğini vurgulayan Çiftçi, mera alanlarının korunması ve buğdayda yaşanan alan kaybının engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Aksi durumda Çiftçi, burada kazanacak tarafın üretici, çiftçi ya da köylü olmayacağını aksine çok uluslu şirketler olacağını söyledi.

‘Mera alanları yarıya düştü’

Mera alanlarının girdi fiyatlarındaki etkisine değinen Çiftçi, “Samanın ham maddesi ne yazık ki buğday. Bizim son 20 yıldır buğday alanlarımızda bir gerileme ve verimde de bir yerinde sayma söz konusu” diye konuştu.

Son 15 yılda buğday üretiminin 19-20 milyon tonda kalarak, değişmediğini ifade eden Çiftçi, 1970’ten 2001 yılına gelindiğinde mera alanının 20 milyondan 14 milyon hektara, 2014 verilerine baktığımız zaman ise 10 milyon hektar düzeyine düştüğünün gözlemlendiğini aktardı.

Çiftçi, “Biz meralarımızı enerjiye, konuta, sanayiye, madenlere tahsis ettik” diye konuştu.

‘Türkiye, yurtdışında mera kiralıyor’

İthalatın önlenmesi ve fiyatların düşmesinin yolunun mera hayvancılığı ve mera varlığının artırılması ile olduğunu vurgulayan Çiftçi, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Mera Kanunu’nun 61. maddesinde yapılmak istenen değişiklik ile kalan meraların da sanayi, konut ya da farklı anlamda kullanılacak olması ile meraların yok olacağına dikkat çekti.

Türkiye’nin verileri ile meralarını koruyamadığını belirten Çiftçi, şöyle devam etti:

Et ithalatını mera hayvancılığı güçlü olan ülkelerden yapıyoruz. Hayvancılığı gelişmiş ülkelere baktığımızda da mera hayvancılığının yaygın olduğunu görüyoruz. Ancak biz hayvanları içeriye kapatıyoruz ve marketten alır gibi yemlerini alıp, önlerine koyuyoruz. Bu da maliyetleri artırıyor. Bu nedenle meralara sahip çıkmamız gerekiyor.

Hükümetin çözümü yurtdışında mera kiralamada, oralarda hayvancılık ve çiftçilik yapmakta gördüğünü söyleyen Çiftçi, konuşmasında son olarak şu ifadeleri kullandı:

Kendi meralarımızı asıl vasıflarından çıkarırken, birileri para kazansın, yurtdışında hayvancılığımızı ve tarımımızı devam ettireceğiz diye mera kiralıyoruz. Bu çözüm olmadığı gibi kabul edilecek bir şey de değil.

Previous post
Sebebi HES’ler: Bendimahi Çayı'nın hızı ve yönü değişti
Next post
Nuriye Gülmen'in kardeşi: Ablam çok kilo kaybetti, fiziksel görünüşü değişti