Ana SayfaEkolojiTakas ile kolektif yaşamı inşa etti: ‘Doğa varsa yaşam vardır, yeter ki paylaşalım’

Takas ile kolektif yaşamı inşa etti: ‘Doğa varsa yaşam vardır, yeter ki paylaşalım’

HABER MERKEZİ – Kurduğu ekolojik evinde takas usulüyle ihtiyaçlarını karşılayan Hürriyet Karadeniz, kolektif bir yaşamın mümkün olduğunu söylüyor. Karadeniz, “Doğa varsa yaşam vardır, yeter ki yok etmeyelim, yeter ki aç gözlü olmayalım” dedi.


Haber: Ruken Demir – Ayşe Sürme


İstanbul’un gürültüsünden ve betonlaşmış yapısından kaçan 57 yaşındaki Hürriyet Karadeniz, Muğla’nın Datça ilçesine bağlı Palamütbükü’ne bir buçuk kilometre uzaklıkta kurduğu ekolojik evinde yaşamaya başladı.

Evinin küçük bahçesinde domates, baklagil ve üzüm yetiştiren Karadeniz, su ve ekmek dışında markete gitmeye ihtiyaç duymuyor. İhtiyacı olan ürünleri de kendisi gibi yaşayan komşularıyla takas eden Karadeniz, enerjisini de doğadan temin ediyor.

Karadeniz, evinin çatısına kurduğu güneş panelleriyle elektrik ihtiyacını karşılıyor ve günlük 2 saat ile sınırlı tutuyor. Fazla enerji ihtiyacı duyduğu zaman da, eski usul gaz lambası kullanmayı tercih ediyor.

‘Herkesin ürünü değerleniyor’

İstanbul’dan Datça’ya mümkün olduğunca az tüketimin olduğu bir yaşam için geldiğini söyleyen Karadeniz, “Kapitalist sistem bize sürekli tüketmeyi aşılıyor. İnsanın ihtiyacı sonsuzdur. İhtiyaçlarımız için de çalışmak ve itiraz etmemek zorunda kalıyoruz. Sonra kendimizi unutup, marjinalleşmek zorunda kalıyoruz” dedi.

Başka bir yaşamın mümkün olduğunu belirten Karadeniz, “Sürekli yaşama ve doğaya zaman ayırmak istiyordum. Doğama hep sahip çıktım. Başka türlü üretmek başka türlü tüketmek istiyordum.

Kendi ürettiğimi fazladan üretiyorum. Pekmez yapıyorum, domates kurutuyorum, yiyecek ve içecek üretiyorum. Burada başkası yağ üretiyor, badem üretiyor. Diğerinin odunları var. Böyle takas usulü ile herkesin üretimi de değerleniyor. Benim üretimim de değerlenmiş oluyor” diye konuştu.

‘Kolektif yaşam mümkün’

“Doğa varsa yaşam vardır, yeter ki yok etmeyelim, yeter ki aç gözlü olmayalım, üretelim ve paylaşalım” diyen Karadeniz, kolektif bir yaşamın mümkün olduğunu söyledi. İstanbul’dayken sürekli “Takas usulü ile nasıl yaşamımı idame ettirebilirim” diye düşündüğünü dile getiren Karadeniz, “Burada her şeyin mümkün olduğunu gördüm” dedi.

‘Elektriksiz yaşanır’

Kendi enerjisini üretmenin ayrı bir keyif olduğunu dile getiren Karadeniz, elektrik ile ilişkisini “Kocaman buzdolabı kullanmak yerine küçük buzdolabı kullanıyorum. Çamaşır makinesini sıcakta kullanmıyorum.

Elektriksiz yaşanır; ama doğasız topraksız asla yaşanmaz. İnsanlar bana hep ‘Nasıl yaşıyorsunuz?’ diye soruyor. Ben yaşıyorum.

Doğamı da seviyorum. Daha önceki yaşantılarda elektrik yokmuş. Birden bire ne oldu da elektrik ve para olmadan yapamıyoruz. Herkes evine güneş sistemini kursa kendi enerjisini çok rahat üretebilir” sözleriyle açıkladı.

‘Doğa sömürüldükçe insan da tükenir’

Topluma önerilerde de bulunan Karadeniz, doğa sömürüldükçe insanların da tükeneceğine olan inancını dile getirdi. Yaşam mücadelesinin her alanda verilmesi gerektiğini belirten Karadeniz, her şeyin dönüşümlü kullanılabileceğini söyledi.

Ekolojik yaşamın Türkiye’de yaygınlaşmasında önemli olduğuna vurgu yapan Karadeniz, benzer uygulamaların kadınlar tarafından daha fazla hayata geçirilebileceğini söyledi. Karadeniz, son günlerde aklından ekolojik ve doğal yaşama dair fikirleri arasında Rojava’nın önemli yer teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.


MA

Previous post
'Yol genişletme çalışmaları' için 7 bin yıllık Araklı Höyüğü yok edildi
Next post
Örümcek, böcek ve sürüngen korkusu 'evrim kökenli' olabilir