Ana SayfaGüncelEnsesti anlatan kitap ‘cinsel içerikli’ denilerek cezaevine alınmadı

Ensesti anlatan kitap ‘cinsel içerikli’ denilerek cezaevine alınmadı

HABER MERKEZİ – Suna Aras’ın ensest cinsel saldırıya maruz bırakılmış kişilerle birebir görüşerek hazırladığı kitap ‘Yıkanmak İstiyorum’, Bolu F Tipi Cezaevi’ne ‘cinsel içerikli’ denilerek alınmadı. Duruma tepki gösteren Aras, “Çocuk istismarının her gün biraz daha çoğaldığını, tecavüz vakalarının korkutucu boyutta olduğunu düşündüğümüz ensest olayları, bu zihniyetin ürünüdür” dedi.

Yazar Suna Aras’ın “Yıkanmak İstiyorum – Ensest /Tecavüz” ve “Aha Çapulcu Şiir” Taşlamalar” isimli iki kitabı Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nün kararıyla cezaevine alınmadı.

Cezaevi’nin Eğitim Kurulu tarafından yapılan açıklamada gerekçe olarak; ‘Yıkanmak İstiyorum’ kitabının cinsel içerikli olduğu, ‘Aha Çapulcu Şiir’ Taşlamalar’ kitabının ise ‘yasa dışı eylem ve faaliyetleri meşru gösterdiği’ sunuldu.

Yazıda şu ifadeler kullanıldı:

Yıkanmak İstiyorum Ensest / Tecavüz- Suna Aras isimli kitabın tamamı cinsellik içeren yayın olduğu anlaşılmıştır. Aha Çapulcu ŞİİR taşlamalar-Suna Aras isimli kitapta ise yasa dışı eylem ve faaliyetleri meşru gösteren, özendiren, kamu görevlilerini hedef gösteren ifadelerinin yer aldığı tespit edilmiştir.

‘Cinsel saldırı hazla bağdaştırılamaz’

‘Yıkanmak İstiyorum’ kitabını ensest tecavüze maruz bırakılmış kişilerle yüz yüze yaptığı görüşmeler sonucu hazırladığını belirten Aras, “Cinsel içerik” ne demek? Tecavüz cinsel içeriğe girebilir mi?” diyerek bu ifadelere tepki gösterdi.

Konuyu Bianet’te yayımlanan yazısında kaleme alan Suna Aras, cinsel saldırının hazla bağdaştırılamayacağını vurgulayarak “Çocuk istismarının her gün biraz daha çoğaldığını, tecavüz vakalarının korkutucu boyutta olduğunu, azımsanmayacak derecede yaşandığını düşündüğümüz ensest olayları, bu zihniyetin ürünüdür” ifadelerini kullandı.

‘Tecavüzcüyü cezasız bırakarak yüreklendiren mantık bu’

Aras yazısında şu noktaya dikkat çekti:

Tecavüzcüyü cezasız bırakarak yüreklendiren, mağdurun mağdurluğunu dillendirmek konusunda sindiren mantık bu mantıktır. Tecavüz şiddetini, cinsel hazla bir tutan bu zihniyetin, ne kadar tehlikeli olduğunu her gün biraz daha canımız yanarak öğreniyoruz. Umarım “dur” deme zamanına fazla geç kalmayız!


Suna Aras’ın yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Previous post
Bobby’nin şarkısına karışmak - Elend Aydın
Next post
Göbeklitepe'deki kazılara başkanlık ediyordu: Profesör Schmidt'in evi 'anı evi'ne dönüştürüldü