Ana SayfaGüncelFigen Yüksekdağ’dan Nuriye Gülmen’e mektup

Figen Yüksekdağ’dan Nuriye Gülmen’e mektup

HABER MERKEZİ – HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Semih Özakça ile birlikte 256 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Nuriye Gülmen’e bir mektup gönderdi. Yüksekdağ mektubunda, “Emekçilerin ve insanlığın tok, onurlu, özgür yaşamı için, en doğal hak olan işi için direnenler asla yalnız değildir” ifadelerini kullandı.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek talebiyle açlık grevi eylemi yapan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye olan öğretmen Semih Özakça’nın eylemleri 256. gününde.

Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Nuriye Gülmen’e bir mektup gönderdi.

HDP Basın Bürosu tarafından paylaşılan Yüksekdağ’ın mektubu şöyle:

Sevgili Nuriye hocam; dostlukla, dayanışmayla, saygıyla merhaba!

Bir tecrit mekanından, başka bir ağır tecrit mekanına mektuplar, selamlar kolay ulaşmaz biliyorum. Ama zora karşı ve zorluklar arasında daima bir yol bulduğumuzu da biliyorum. Buna güvenerek sana yazıyorum. Direnişiyle ve vazgeçmeme kararlılığıyla toplumsal mücadeleye yeni yollar açan senin gibi hak savunucuları olduğu müddetçe birbirimize ulaşmanın ve başarmanın yolunu hep bulacağız.

Eminim ağır tecrit ve müdahale tehditleri altında da yalnız olmadığını biliyorsun. Emekçilerin ve insanlığın tok, onurlu, özgür yaşamı için, en doğal hak olan işi için direnenler asla yalnız değildir.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişi hak arayanları yalnızlaştırıp, kaderine boyun eğmeye zorlayan iktidar karşısında, toplumsal direnç ve dayanışma damarının dipdiri olduğunu göstermiş, umut ve güç vermiştir. İşiniz ve onurunuzla yaşamak için başlattığınız açlık grevi, hepimizin, tüm Türkiye halklarının sahiplenmesi ve mücadelesiyle başarıya ulaşacak, buna inanıyorum. Üstelik bugüne kadar yarattığı enerjiyle OHAL-KHK rejimine karşı ve adalet için bir toplumsal hareket yaratarak önemli bir başarı elde etti.

Ama bugün asıl ve acil olarak işinize dönmeniz, işkenceye dönüşen haksız tutukluluğun son bulması ve binlerce kamu emekçisine, akademisyene hakkının teslim edilmesi için mücadeleyi yükseltme göreviyle yüz yüzeyiz.

Bizler Kandıra Hapishanesi’ndeki tutuklu siyasetçi kadınlar olarak da daima yanındayız. Sevgiyle, umutla, dirençle kucaklıyor, inançla geleceğe gülümseyen gözlerinden öpüyorum.