Ana SayfaGüncelHDP’li Önder: MGK kararı ile Kandil’e gittik, PKK komutanlarıyla devletin ricası ile görüştüm

HDP’li Önder: MGK kararı ile Kandil’e gittik, PKK komutanlarıyla devletin ricası ile görüştüm

HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte yargılandığı davada savunma yapan HDP’li Sırrı Süreyya Önder, MGK kararı ile Kandil’de görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “PKK’nin ne kadar komutanı varsa devletin ricası ile görüştüm” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hakkında  İstanbul’da 2013’te yapılan Newroz kutlamasında yaptıkları konuşmalar nedeniyle açılan davanın duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Mahkemenin SEGBİS ile katılması kararı verdiği Demirtaş’ın katılmayı reddettiği duruşmada, tutuksuz yargılanan Önder hazır bulundu.

Duruşmada savunmaya yapan HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci sırasında devlet yetkilileri ve İmralı’da yaptıkları görüşmelere dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

MGK kararı ile Kandil’de görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Önder, “PKK’nin ne kadar komutanı varsa devletin ricası ile görüştüm” dedi.

Önder’in savunmasından satırbaşları şöyle:

Savunma yapmayı bir zül olarak bilirim. Bu davada ‘savunma’ adı altında savunma yapmak hukuka olan inancıma saygısızlık bilirim. Bu mahkemede niye varım bilmiyorum. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandık. O günkü duruşmada yargılama çöktü. Evraklar aynı yargıçlar değişmiş. Süreci tetikleyen iki kişinin ifadesi. İki müştekinin ihbarı ile başladı.

‘Savunmamızı tarihe karşı yaparız’

Bizim dokunulmazlıklarımız kaldırıldı. Bir defalığına mahsus ve topluca kaldırıldı. Bu bir defa işin özüne aykırıdır. Her fezleke ayrı bir olgudur ve ayrı ayrı görüşülmesi gerekir. Meclis’te topluca dokunulmazlıklarımız kaldırılarak yargı önüne itildik. Ancak tekrardan Meclise dokunulmazlık verildi. İktidar yargılamaktan korktuğu için bunu yaptı. Bizi ancak geçmişe götürerek yargılayabilirsiniz. Şu anda dokunulmazlığı olan bir milletvekiliyim ben. 12 Eylül yargıçlarının şimdi esamesi okunmuyor. Şu anda da bir mefta ile karşı karşıyayız. Ben halkın temsilcisiyim. Biz savunmamızı tarihe karşı yaparız.

İçinde bulunduğum tüm siyasi faaliyetler benim için şeref madalyasıdır. Benim işim söz söylemek. İddia edilen konuşmanın, iddia makamının mantığına göre daha vahimini Meclis’te söyledim. Bu siyasi iktidarın ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bir tasarrufudur. Erdoğan daha yargılama başlamadan savcılara talimat verdi. Şimdi görevden alınan savcı ve hakimler birer birer fezleke hazırladı. Bu ülke mahkeme salonlarında kurulmuştur ve dönüştürülmüştür. Bu ülkede yargıya az hakaret edilmedi. Sistem yargı bağımsızlığını sıfırlamıştır. Yargı talihsiz, siyaset ise talihli bir şeydir. Siyaset geçmişinden ders alır. Yargı iki sonuçludur: Ya suçlusunuz ya da suçsuzsunuzdur. Siyasette ise üç sonuçludur. Ya kazanılır ya kaybedilir. Diğer sonucu ise uzlaşıcı olmasıdır.

‘MGK kararı ile Öcalan ve Kandil dağlarında gerilla ile görüştük’

Ülkemiz son 40 yıllık çatışmalı geçen bir Kürt sorunu söz konusu. Devlet her yöntemi denedi ve sonuç alamadı. En son ortak bir karar alındı. Bu devletin iktidarı, MGK kararı ile Öcalan ve Kandil dağlarında gerilla ile görüşerek, tarihi bir sorumluluk üstlendik. 180 bin kilometre İmralı ile Kandil arasında mesafe kat ettik. Ben bu PKK’nin ne kadar komutanı varsa devletin ricası ile görüştüm. Devlet, İmralı ve Kandil arasında yapılan görüşmelerden oluşan ortak mutabakatın okunmasıdır. Hiçbir soruşturma kavuşturma yapılmayacak o gün. 7 Haziran sonrası hemen soruşturmaya dönüştürülecek. Buna inanmam beklenemez. Hep barış için mücadele ettim. Bu konuşmalar bizzat göstermiş olduğum çabalarındır. Bir gün bu ülkeye barış gelecek.

Mahkeme Başkanı’nın “Toparladınız her halde savunmanızı” demesi üzerine Önder, “Buyurun siz toparlayın savunmamı” diyerek savunmasını bitirdi.

 


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Ağırdır araştırma sonuçlarını açıkladı: Ortak yaşama dair iradeyi kaybediyoruz
Sonraki Haber
Kürtlersiz Cenevre 8 de başarısızlıkla sonuçlandı