Ana SayfaGüncelİzmir’deki Geri Gönderme Merkezi’nde bebeklere ‘Yabancı Terörist Savaşçı’ kodu verildi

İzmir’deki Geri Gönderme Merkezi’nde bebeklere ‘Yabancı Terörist Savaşçı’ kodu verildi

HABER MERKEZİ – Daha önce de hak ihlalleriyle gündeme gelen İzmir’deki Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde incelemelerde bulunan avukat Hatice Sönmez, mültecilerin kodlama sistemiyle ayrıştırıldığını, bebeklere dahi “Yabancı Terörist Savaşçı” anlamına gelen “YTS89” kodu verildiğini söyledi.

İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi (GGM) skandal bir uygulamaya imza attı.

İzmir Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Hatice Sönmez, mültecilerin kodlama sistemi ile ayrıştırıldıklarını, aileleri ile birlikte tutulan bebeklerin dahi “Yabancı Terörist Savaşçı” anlamına gelen “YTS89” koduyla teşhir edildiğini kaydetti.

Geri gönderme merkezinin çok sorunlu olduğuna dikkat çeken Sönmez, müvekkilleriyle görüşe giden avukatların saatlerce kapıda bekletildiğini, isimlerin yanlış kayda geçirildiğini, yeminli tercüman dışında tercüman kabul edilmediğini ve çok kısıtlı imkanlar sunulduğunu belirtti.

Avukat Hatice Sönmez

Mültecilerin haklarına ulaşma sorunu olduğunu vurgulayan Sönmez, yeminli tercümanlık dayatması maddi imkansızlıklar yarattığını özelikle de Kürtçe yeminli tercüman bulmanın zor olduğunu ifade etti.

Avukat oldukları halde birçok engelle karşılaştıklarını aktaran Sönmez, müvekkilleriyle yaptıkları görüşmelerde güvenlik görevlisinin bulundurulduğunu söyledi.

Sönmez, Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’a şu bilgileri verdi:

Bir avukat görüşme odası düzenlenmiş. Kamera ve ses kaydı yapılan bir oda. Bunu kabul etmediğimiz için kantin benzeri bir yerde görüşmeleri gerçekleştiriyoruz. Ancak bu defa da memurlar yanımıza gelerek, mülteci ile görüşmelerimizi sabote edecek tavırlar takınıyorlar. Harmandalı’nın kuruluş amacı geri kabul merkezi olmaktı ancak, geri gönderme merkezine dönüştürüldü.

İdarenin verdiği kararlarla sığınmacıların 6+6 ay yani bir yıl boyunca idari gözetim altında tutula bilindiğini anlatan Sönmez, “F Tipi Cezaevlerini aratmıyor. Çocuk, bebek, orta yaş grubu ve yaşlılar aynı odada bırakılıyor” diye belirtti.

Harmandalı’nda özelikle son günlerde şiddet vakalarının arttığına da dikkat çeken Sönmez, İzmir ve çevre illerinde YPG veya IŞİD adı altında yapılan operasyonlarda gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra GGM’ye getirildiğinin bilgisini paylaştı.

Farklı iddialarla gözaltına alınıp GGM’de aynı koğuşa konulanlar arasında sürekli arbede yaşandığını belirten Sönmez, şunları söyledi: “En son yaşanan olayda Rus ve Çeçen kökenli IŞİD’li oldukları belirtilen kişiler, Suriyeli Kürtlere saldırmıştı. Bu nedenle yaralanmalar yaşanmıştı.”

Bebeklere ‘terör’ kodu verildi

Mültecilerin hiçbir şekilde sağlık hakkına erişemediklerini de sözlerine ekleyen Sönmez, mültecilerin kodlama sistemiyle ayrıştırıldıklarını kaydetti.

Kodlama uygulamasının cezai işlem geçiren kişilere uygulandığını ifade eden Sönmez, her cezai işleme göre bir kod verildiğini söyledi.

Uygulamanın OHAL sonrası başlatıldığını anlatan Sönmez, “YTS (Yabancı Terörist Savaşçı) diye bir kod var. Bebeklere dahi terör kodu koyuyorlar. Her gittiğimizde yeni bir kodla karşılaşıyoruz. Ve bu kodlamanın hiçbir kanuni dayanağı yok. Hepsi talimatla” dedi.

Mülteciler bilerek mi gözaltına alınıyor?

Suriyeli mültecilere yönelik geçici koruma yönetmeliğin olduğunu hatırlatan Sönmez, son günlerde sosyal medya gerekçesi ile gözaltına alınan mültecilerin sayısında artış olduğunu söyledi.

Mültecilere yönelik politika değişikliği olduğunu savunan Sönmez, şu hususlara dikkat çekti:

Son günlerde ‘Örgüt propagandası’ adı altında mültecilerin sosyal medya paylaşımlarına bakılarak, gözaltına alınıyorlar. Aynı gün mahkemeye çıkarılıyorlar ve ardından Sulh Ceza Hakimliğinden adli kontrol kararı ile serbest bırakılıyorlar. Bilinçli olarak yurtdışı yasağı verilmiyor. Ancak serbest bırakılan mülteciler, polisler tarafından alınarak GGM’lere götürülüyorlar.

Dikkat çekmek istiyorum. Hakkında yurtdışı çıkış yasağı verilmeksizin adli kontrol şartı uygulaması veriliyor. Yurtdışı çıkış yasağı demek, mültecinin geri gönderilememesi demek. Biz kuruma gidene kadar sınır dışı edilme kararı veriliyor. Aynı gün ya da bir gün sonra. O kadar basit suçlamalar ki belki savcılık takipsizlik kararı verecek. Ama apar topar mültecileri göndermek istiyorlar.

Normal koşullarda idare mahkemesine yapılan başvurularla ‘Yürütmeyi Durdurma Kararı’ alınabiliyordu. Ancak 676 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) ilgili maddesine eklenen geçici bir madde ile kişi hakkında dava açılsa bile idare mahkemesi ‘Yürütmeyi Durdurma Kararı’ vermeyebilir. Dolayısı ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunuyoruz. Kişinin gönderilmesi durumunda hayati tehlikesi olacağı nedeniyle. Ancak öyle geri göndermeleri askıya alabiliyoruz.


İzmir’de bir ‘Geri Gönderme Merkezi’: Mülteciler çığlık atıp ‘imdat’ diyor; neler oluyor?

Yüksek çitler, jiletli teller: Geri Gönderme Merkezleri ‘göçmen hapishaneleri’ne dönüştürülüyor


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Eşitlik duygusu ve ölüler hiyerarşisi - Arif Altan
Sonraki Haber
Abbas Kiyarüstemi ile Sinema Dersleri