Ana SayfaDünya‘Resmi davet’ ile Rusya’ya giden YPG komutanı: Özel görüşmelerimiz oldu, Soçi’yi de konuştuk

‘Resmi davet’ ile Rusya’ya giden YPG komutanı: Özel görüşmelerimiz oldu, Soçi’yi de konuştuk

HABER MERKEZİ – Soçi’deki Suriye kongresine kimin davet edilip edilmediği tartışmaları sürerken Rusya’ya ‘resmi davet üzerine’ giden YPG Komutanı Sipan Hemo, buradaki temaslarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Kuzey Suriye için demokratik özerk yönetime bir davet olacağını söylediler” dedi. YPG komutanı, Rusya’da Savunma Bakanlığı, istihbarat ve Genelkurmay yetkilileriyle yaptığı ‘özel’ görüşmelere dair de  bazı bilgiler paylaştı.

Gelen resmi davet üzerine Rusya’da temaslarda bulunan Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) Genel Komutanı Sipan Hemo, ziyaretine dair açıklamalarda bulundu.

Ziyaretinin nedeninin “Rusya’nın tüm istihbarat şefleri tarafından davet edilişi” olduğunu belirten YPG Komutanı, “Resmi bir biçimde davet edildim” dedi ve Rusya’daki toplantılarda birçok yüksek yetkilinin hazır bulunduğunu belirtti.

Hemo, toplantılarda eski Sovyet devletlerinin başkanları ile Rusya’ya dost devletlerin temsilcilerinin de yer aldığını ve Suriye’nin de temsilcisi olan birçok üst düzey subayın yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımcısı ile birçok iş insanının olduğunu kaydetti.

“PYD’nin Soçi’ye katılmayacağı” açıklaması

Sipan Hemo, Fırat Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada buradaki temaslarına dair şu bilgileri paylaştı:

Ziyaretimin nedeni Rusya’nın tüm istihbarat şefleri tarafından davet edilişimdi. İstihbarat şefleri tarafından gerçekleştirilen bir yılbaşı kutlamaları vardı. Yine Suriye savaşında kahramanlıkla ödüllendirilen askerlerine Putin tarafından ödül verilecekti. Ben de resmi bir biçimde davet edildim.

Beni de konuşmak için sahneye davet ettiler. 5 dakika Kürtçe bir konuşma gerçekleştirdim. Bu konuşmada hem gerçekleştirdikleri etkinliği hem de madalya alan subayları kutladık. Yine Rus ve Kürt halklarının dostluğuna dikkat çekerek Suriye sorunun kalıcı çözümünün gerçekleşmesi umudumuzu ve bunun için de Rusya’nın desteğini görmek istediğimizi dile getirdik. Konuşmamın içeriği buydu.

YPG Komutanı Hemo, bu toplantının yanı sıra Rusya’da Savunma Bakanlığı, istihbarat ve Genelkurmay yetkilileriyle önemli ‘özel görüşmeler’ yaptığını da söyledi.

Hemo, “PYD’nin Soçi’ye katılmayacağı” açıklamasına ilişkin ise “Bu görüşmelerden ortaya çıktı ki bir sorun yok” dedi ve şunları aktardı:

PYD’nin katılmayacağı yönündeki açıklamaya ilişkin; ‘bu toplantının davetlerinin partiler için değil bütün Suriye halkları için olduğunu’ söylediler. Yine Kuzey Suriye için demokratik özerk yönetime bir davet olacağını söylediler. Ya kişi ya da halk temsilcileri, demokratik özerk yönetimlerin davet edileceğini söylediler. Herhangi bir sorun olmadığını söylediler. Yine böylelikle ‘Bu toplantı için demokratik özerk yönetimden 155 kişinin ismi istenilecek’ dediler. Tabii demokratik özerk yönetimin belirlediği isimler tüm Suriye halklarından sadece Kürtlerden değil.

Tabii Rusların değerlendirmesi bu konuda dar. Ruslar sanki bunların hepsi Kürt gibi ele alıyorlar. Fakat demokratik özerk yönetim tarafından hazırlanan listede yer alanlar tüm Suriye halklarından. Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Ermeni, Türkmen Suriye’nin tüm halkların temsilcileri bu toplantıda yer alacak. Bu noktada söz verdiler, ‘Tamam bir sorun yok’ dediler.

“Bana ‘Türkiye sabote etmeye çalışıyor’ dediler”

YPG Komutanı ayrıca Rusya’daki temasları sırasında Türkiye’nin Soçi’deki toplantıyı ‘sabote etmek için yoğun bir çaba harcadığı’ yönünde kendisine beyanatta bulunulduğunu da belirterek, şunları söyledi:

Bana, ‘Türkler kendilerinin katılıp katılmamasının şartını Kürtlerin katılımı olduğunu söylüyorlar. Kürtlerin katılımını gerekçe yapıyorlar. Fakat bizim için Kürtler Suriye’nin temel bir halkıdır. Katılmasında herhangi bir kriz ve sorun yoktur’ dediler. Verdikleri sözler bu temeldedir. Fakat gelecekte nasıl bir değişim olur olmaz, bunu bilemiyorum. Fakat ben başlangıçta da söyledim. Soçi’de gerçekleştirilecek toplantı sorunun temelden tartışması ve çözülmesi için çok gerçekçi bir toplantı değil.

Esas olarak Rusya yeni Suriye için bir anayasa hazırlamış ve anayasaları ellerinde hazır. Herkesi Soçi’de toplayıp hepsine “Bu anayasamızı onaylayın” diyecekler ki siyasi sahada daha fazla etki yapsınlar. Ya da Avrupa ve Cenevre tarafından ziyade Soçi’yi öne çıkarmak istiyorlar. Bunun için Soçi’de de bütün kesimlerin yer alması gerekiyor. Onların projelerine göre hatta içinde Suriye muhalefeti, Türkiye’ye bağlı çete grupları da yer alacak, yine diğer başka güçlere bağlı çete grupları da, Kürtler de yer alacak. Hepsi de Rusya’nın anayasasını onaylayacak. Bu durumda da Rusya kazandığını anlayacak, ilan edecek.

“Mücadelemiz ve duruşumuz belli”

ABD ve Rusya arasındaki ilişki ve çelişkilerin ilkesel olarak kendilerini ‘çok fazla etkilemediğini’ vurgulayan YPG Komutanı Hemo, “Mücadelemiz ve duruşumuz belli. Yine Suriye krizinin çözümü ve Suriye’nin geleceği için ortaya koyduğumuz proje belli. Bunun için mücadelemiz her açıdan devam ediyor” dedi.

Bu güçlerle şimdiye kadar bir koordine içinde birlikte bir mücadele yürüttüklerini söyleyen Hemo, bundan sonrası için bu durumun rengini ortaya nasıl koyacağını bilmediklerini belirterek, şunları kaydetti:

Ama biz açık olarak şunu söylüyoruz demokratik ulus ve demokratik bir Suriye için bu güçlerin hepsi ortak kanaatte olsunlar ki herkesi kapsayan, herkesin Suriye olabilecek bir Suriye gelecekte kurulsun. Şimdiye kadar yüzde yüz bu şekilde ortaya konulan bir işaret yok.

Yani bilindiği gibi Rusya Astana ve sonrasında da Soçi toplantılarını kendine çözüm için bir zirve yapıyor. Diğer taraftan ise Amerika Cenevre ve bunun gibi toplantıları zirveye koyuyor. Bizim kanaatimize göre, çözüm ekseninde ne kadar tartışma gerçekleştiriliyorsa gerçekleştirilsin ama bu tartışmalarda sorunun esası ele alınsın. Sorunun esası ise Kürt sorunu ve Suriye Rejiminin zihniyetinin kendisidir.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
'Eşofman giyen kız çocukları zina yapıyor' diyen öğretmen açığa alındı
Sonraki Haber
Suç petrol şirketlerinin: Dünyadaki su kaynakları 'kalıcı kirlilik' tehdidi altında