Ana SayfaDünyaSarraf Erdoğan’ı da ‘andı’: O dönem başbakandı ve petrol, para transferine ‘tamam’ dedi

Sarraf Erdoğan’ı da ‘andı’: O dönem başbakandı ve petrol, para transferine ‘tamam’ dedi

HABER MERKEZİ – ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını yasa dışı yollarla delmekle suçlanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada suçunu kabul eden ve tanık olan Rıza Sarraf tanık ifadesine kaldığı yerden devam etti. Cezaevinde tehdit edildiği için FBI tarafından koruma altına alındığını ifade eden Sarraf, ifadesinde dönemin başbakanı Erdoğan’ın para ve petrol transferinin başlatılması için onay ve talimat verdiğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İran’a yönelik yaptırımlarını yasa dışı yollarla delme, rüşvet ve para aklama suçlamasıyla ABD’nin New York kentinde görülen davada, Rıza Sarraf dün savcılığın tanığı olarak ilk kez jüri karşısına çıkmıştı.

Sarraf, Hakan Atilla’nın Halkbank’ta yaptırım kurallarıyla ilgili en bilgili kişi olduğunu ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon euro ve 7 milyon dolar rüşvet verdiğini söylemesinin yanında, dönemin Avrupa Birliği (AB) Bakanı Egemen Bağış’ın kendisine Aktifbank’ta hesap açılması için bankanın CEO’suyla görüşme ayarlamaya yardım ettiğini de öne sürmüştü.

Rıza Sarraf ayrıca ifadesinde, İran ile altın ticaretinin nasıl işlediğini anlatmış ve Halkbank ile DenizBank bağlantılarına dair de beyanlarda bulunmuştu.


Rıza Sarraf: Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon euro ve 7 milyon dolar rüşvet verdim


Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada, Rıza Sarraf tanık ifadesine kaldığı yerden devam etti.

‘Cezaevinde tehdit edildim, FBI tarafından korumaya alındım’

Duruşmayı takip eden Law360 muhabiri Pete Brush, Reza Sarraf’ın Manhattan’daki cezaevinde tehdit edildiğini açıkladığını Twitter hesabı üzerinden aktardı.

Brush’ın aktardığına göre Savcı, Sarraf’a “Neden FBI koruması altına alındın?” sorusunu yöneltti. Sarraf ise bu soruya, “Güvenlik nedeniyle, cezaevinde aldığım tehditler nedeniyle…” yanıtını verdi.

Sarraf konuşmasının devamında Zafer Çağlayan ve İranlılar arasında birçok toplantı yapıldığını kendisinin de bu toplantılara katıldığını ifade etti.

Kendisine yöneltilen bir soru üzerine bu toplantılara Halkbank’tan Süleyman Aslan ve Mehmet Atilla’nın da katıldığını açıklayan Sarraf, Halkbank ve İranlı yetkililer arasındaki görüşmelerden birinde, “toplantıya katılanların bu planların medyaya sızmasından endişe edildiğini” dile getirdiğini ifade etti.

Yine toplantılardan birinde İranlıların, Halkbank üzerinden uluslararası ödemeleri yapabilmeyi talep ettiğini ve konuda baskı yaptığını söyledi.

Gerekçe: ‘Paranın çıkış noktasını saklamak’ 

Ardından savcılık, Hindistan’dan Halkbank’a para transferi için kullandığı yöntemleri anlatan Sarraf’a, Özgür Eker adlı bir kişiyle yaptığı telefon görüşmelerinin dökümünü sordu.

Sarraf ise o görüşmenin gerekçesini anlatırken, İran’ın parasının Hindistan’dan Halkbank’taki hesaba, Halkbank’tan da Arap Türk Bankası’na aktarıldığını ifade etti.

Sarraf araya Arap Türk Bankası’nın sokulmasının gerekçesini ise “Paranın çıkış noktasını saklamak” olarak açıkladı.

‘Çağlayan işlemleri görmezden geleceğini söyledi’

İfadesinde Süleyman Aslan için “Zafer Çağlayan gibi o da para istiyordu” ifadesini kullanan Sarraf, Aslan’ın “bütün riskleri ben alıyorum” diyerek şikayet ettiğini ve ödeme istediğini söyledi. Bu durumu da “Kendi geleceğini güvence altına almak istiyordu” diye anlattı.

Sarraf bunun üzerine, Aslan’a ödeme yapmak için dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’dan izin istediğini dile getirdi ve şunları aktardı:

Zafer Çağlayan şirketimin hesaplarını arada bizzat kontrol ederdi. Ondan habersiz hiçbir şey yapmazdım. Nihayetinde Zafer Çağlayan’dan hiçbir şey saklamadık, onun bilgisi olmadan hiçbir şey yapmayız. Çağlayan, Aslan ile yapılan işlemleri görmezden geleceğini söyledi.

‘Erdoğan bu işlemlere onay verdi’

Gazeteci Brush, Sarraf’ın ifadesinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da değindiğini ve Erdoğan’ın petrol/para planına ‘tamam’ dediği yönünde konuştuğunu aktardı.

Ancak Sarraf’ın bu bilgileri dolaylı yoldan duyduğu bilgilere dayandırdığını söyleyen Brush’ın aktardığına göre Sarraf şu ifadeleri kullandı:

Sayın Başbakan bu ticaretin başlatılması için onay ve talimat verdi. Demek istediğim, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Babacan bu ticareti yapmaya karar vermişti. Erdoğan ve dönemin hazineden sorumlu bakanı (Ali Babacan) İran ile altın ticaretinin başlatılması talimatını verdi.

Sarraf, bu iki ismin işlemlere (altın ticareti) yardım edilmesi için Vakıfbank ve Ziraat Bankasına şahsen talimat verdiklerini ifade etti.

‘Çağlayan’a yüzde 50 ödeme yaptım’

Verilen kısa aranın ardından duruşma, Sarraf’ın ifadesi ile devam etti.

Sarraf, “Süleyman Aslan’a rüşvet vermek Zafer Çağlayan’a rüşvet vermekten daha önemliydi. Çünkü her şeyi kontrol eden asıl kapı bekçisi Aslan’dı” ifadelerini kullandı.

Sarraf, Zafer Çağlayan’a İran ticareti konusunda yüzde 50 ödeme yaptığını belirterek “Bu kazançların toplamı hesaplanacaktı” dedi.

Mehmet Hakan Atilla’nın avukatı Cathy Fleming, sunulan yeni tapelere, e-postalara ve benzeri delillere itiraz etti. Ancak hakim İtirazlara rağmen delilleri kabul etti.

‘Çok fazla rüşvet veriyordum, yanlış kimi zaman ödeme yanlış kişilere gidiyordu’

Çok fazla rüşvet verdiğini söyleyen Sarraf, kimi zaman ödemeyi yanlış kişilere veya yanlış tutarlarda yaptıklarını söyledi.

Sarraf, savcının, “Halkbank’ta başkalarına Levent Balkan ya da Atilla gibi birine rüşvet verdin mi?” sorusuna “Hayır, kesinlikle vermedim. Zaten Türk Ekonomi Bakanı’na rüşvet veriyordum. Halk Bankası’nda başka birine rüşvet vermeme gerek yoktu. Ayrıca Atilla da rüşvet istemedi” yanıtını verdi.

‘Muammer Güler’in oğlundan yardım istedim’

Verilen aranın ardından duruşma savcının Sarraf’a, Çin’deki şirketi üzerinden yaptığı işlemleri sorması ile başladı.

Çin’deki şirketi üzerinden yaptığı transferlerin İran’la bağlantısından endişe ettiklerini söyleyen Sarraf dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’den yardım istediğini ifade etti.

Güler’in bir dönem kendi şirketi için çalıştığını ve görüştüklerini de sözlerine ekledi.

Duruşmada Sarraf’ın ‘sağ kolu’ olan Rüçhan Bayar ile yaptığı telefon görüşmesinin kayıtları ‘incelendi ve Bayar’ın ‘Halkbank’ta yapılan ticareti Çin’de yapamayacaklarını’ söylediği bilgisi paylaşıldı.

Zarrab, Çinlilerin para ticaretinin İran’la ilgili olduğunu anladığındaysa işlemleri durduğunu açıkladı.

‘Aslan ile hassas konuları konuştuk’

Sarraf ve Süleyman Aslan arasındaki Whatsapp görüşmelerinin kayıtları, delil olarak sunuldu.

Sarraf, Aslan ile neler konuştukları sorulduğunda “Hassas konular, özel konular, önemli meseleler” yanıtını verdi.

Altın bitti, gıda başladı

Sarraf’ın verdiği ifadeye göre bu altın ticareti ABD’nin müdahalesiyle sona erdi. Bunun üzerine Sarraf ve Aslan “gıda ticareti” gibi yollarla transferleri sürdürmek gibi başka yollar aradı.

Buna ilişkin mahkemede Sarraf ile Aslan arasında geçen şu WhatsApp mesajı paylaşıldı: “Sevgili müdürüm, gıdayı (gıda ticaretini) bugün başlattım”

Mahkeme Mehmet Hakan Atilla ile Sarraf’ın telefon görüşmesinin ses kaydının dinletilmesi ile sürdü.

Buna göre Sarraf gıda ticaretine ilişkin, “Gıda işi altından biraz farklı” değerlendirmesinde bulundu.

Savcı: Türk hamamına giden terler

Duruşmayı izleyen gazetecilerin verdiği bilgiye göre Savcı Richard Berman duruşmaya son vermek istedi.

Ancak savcılar Atilla’nın da adının geçtiği bir mesajı okumak için biraz daha devam etti. Berman ise bunun üzerine “Türk hamamına giden terler” dedi.

Mesajın ardından duruşmanın bugünkü oturumu sonlandırıldı.

Ziraat Bankası’ndan açıklama

Sarraf’ın iddialarına ilişkin Reuters haber ajansına konuşan bir Ziraat Bankası yetkilisi, iddiaları reddettiklerini, bankalarının uluslararası düzenlemelere uyduğunu vurguladı.

Atilla’ya 50 yıl hapis cezası isteniyor

New York Güney Bölgesi Mahkemesi’nde görülen davada Rıza Sarraf’ın aleyhine tanıklık yapacağı ve yargılanan isim ise tutuklu sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla.

Atilla, 50 yıl hapis cezası ve iki milyon dolar ceza talebiyle yargılanıyor.

Davada Atilla dışında sanık konumunda olan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında yakalama kararı bulunuyor. Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan’ın da yakalanmaları isteniyor.


Sarraf’ın itirafçı olduğu dava: ‘ABD bütün bilgileri kullansa Türkiye’de hükümet düşer’


Sarraf’ın itiraflarının ardından Erdoğan: Doğruyu yaptık

Previous post
Erdoğan ile Merkel 'ikili ilişkileri' görüştü
Next post
Ortadoğu'da komün sistemi: Kuzey Suriye'de seçimlerin ikinci aşaması başladı