Ana SayfaGüncelŞebnem Korur Fincancı: Düşük olan adalet duygusu sıfırlandı, toplumda bir çaresizlik var

Şebnem Korur Fincancı: Düşük olan adalet duygusu sıfırlandı, toplumda bir çaresizlik var

HABER MERKEZİ – TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 2017’deki hak ihlalleri için “90’ları aştı” dedi, zaten düşük olan adalet duygusunun ‘sıfırlandığını’ belirterek, “Toplumda bir çaresizlik, alternatifsizlik hüküm sürüyor. Onu ortadan kaldırmak gerekiyor” diye konuştu.

2017’deki hak ihlallerine dikkat çeken Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, cezasızlık sorununun her zaman var olduğunu, Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte bunun bir yapıya kavuştuğunu söyledi.

Toplumda çok düşük olan adalet duygusunun neredeyse ‘sıfırlandığını’ ifade eden Korur-Fincancı, durumun gittikçe ağırlaştığını belirtirken, MA’dan Sadiye Eser’e yaptığı açıklamada geçmişle bugünün bir karşılaştırmasını yaptı:

Bu topraklarda Cumhuriyet tarihinin yarısı OHAL ile geçmiş. Dolayısıyla bir taraftan yeni bir şey de değil. Ama şöyle bir durumla karşı karşıyayız. 90’larda bu ihlaller olurken, sınırlı da olsa bunların karşısında yapabileceğimiz şeyler vardı. Hiçbir şey yapmazsak olayları kayıt altına alabiliyorduk. Ama bugün bu bile suç sayılıyor. İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Cizre raporu nedeni ile soruşturuluyor. Oysa Cizre bir ihlaller yığınıdır, kümesidir. Sırf bu süreçte raporlandırmalar yaptığı için Gündem Çocuk Derneği kapatılmıştır. Dolayısıyla böyle zorluklar var.

90’larda daha bağımsız bir yargının olduğunu da sözlerine ekleyen Şebnem Korur Fincancı, OHAL ve sonrası ile yargının bağımsızlığının kalktığını belirtti.

Korur-Fincancı, “O yüzden 90’larda bir takım başka mekanizmalarla sorunların üzerine gidebilme olanağı varken, bugün bu çok sınırlandırılmış durumda. Böyle bir zorluğumuz var” dedi.

Hak ihlallerinden kaynaklı Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda uluslararası mahkemelerde mahkum olacağına da dikkat çeken Fincancı, “Devlet mekanizmalarından söz ediyoruz. İster istemez tabi ki onların birbiriyle dayanışma içerisinde, bu devlet organizasyonlarını koruması da kaçınılmaz. Burada sorumluluk aslında bizlere, insan hakları mücadelesi yürütenlere düşüyor” diyerek, yaşananları görünür kılmaya devam edeceklerini ifade etti.

Demokrasi bileşenlerinin, demokrasiden yana olanların, barış talep edenlerin, savaşa karşı olanların bir arada durma becerisi göstermesi gerektiğini sözlerine ekleyen Fincancı, şöyle devam etti:

Farklılıkları öne çıkarma değil, benzerlikleri öne çıkartıp birlikte yürüme becerisini göstermeye hepimizin ihtiyacı var. Aslında bunu yer yer adımları da atılıyor. Aslında bizim bir arada durma becerimizi, benzerlikleri öne çıkararak samimiyetle insandan yana tutum alacağımızı açıklamamız toplumda da bir güven hissi yaratacaktır. Çünkü toplumda bir çaresizlik, alternatifsizlik hüküm sürüyor. Öyle bir duygu var. Onu ortadan kaldırmak gerekiyor. Alternatifi olabildiğini, benzerliklerimizi öne çıkartarak bir arada yürüyebileceğimizi gösterdiğimizde ben toplumda çok ciddi bir destek bulacağını düşünüyorum.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
🎼 | Sokak müzisyenleri yolda: Farklı dillerden şarkılar ve kültürler buluşuyor
Sonraki Haber
‘Türkiye dört S-400 bataryasını aldı, sevkiyat 2020’de’