Ana SayfaGüncel‘Süreci bitiren’ Ceylanpınar cinayetleri davasında 6’ncı kez savcı değişti: Avukatlar AYM’ye gidecek

‘Süreci bitiren’ Ceylanpınar cinayetleri davasında 6’ncı kez savcı değişti: Avukatlar AYM’ye gidecek

HABER MERKEZİ – Ceylanpınar’da iki polisin şüpheli bir biçimde öldürüldüğü ve “müzakereleri sona erdiren olay” olarak anılan cinayetlerle ilgili davada altıncı kez savcı değişti. Avukatların ‘Zulme dönüştü’ dediği duruşma yine ertelendi. Avukatlarından Hüseyin Akay ise davayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götüreceklerini söyledi.

20 Temmuz 2015’te Ceylanpınar’da iki polisin şüpheli bir biçimde öldürüldüğü ve “müzakereleri sona erdiren olay” olarak anılan cinayetlerle ilgili davanın 11’inci duruşması Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya, tutuklu yargılanan Mehmet Naci Yılmaz, Sedat Aydın ve Hüseyin Aydın cezaevinden SEGBİS’le katılırken, Urfa T Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Hasan Aydın ise duruşmada hazır bulundu.

5 savcının değiştiği dosyada bu duruşmada da savcının değiştiği öğrenildi.

Bir önceki duruşmada vekaleten atanan mahkeme başkanı bu duruşmada da yer aldı.

Kimlik tespiti ardından savcı tekrardan mütalaa için 6’ncı kez ek süre talep ederek, tutuklu bulunan sanıkların da tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Daha sonra mahkeme heyeti duruşmada hazır bulunan Hasan Aydın’a söz verdi. Aydın’ın Kürtçe ifade ettiği “Söyleyeceğim bir şey yoktur” sözleri tutanaklara “Türkçe konuşmadığı görüldü” diye geçti.

Mahkemeye SEGBİS’le bağlanan diğer sanıklardan Sedat Aydın da “Kürtçe konuşmak istiyorum” demesine rağmen yine tutanaklara “Türkçe konuşmadığı görüldü” olarak geçti.

‘Zulme dönüştü’

Sanıkların avukatlarından Mustafa Vefa ise “Biz savunma için 6 defa ek süre istesek dosyayı kafamıza yeriz. Bu 6’ncı celse oldu mütalaa için ek süre talep ediliyor. Dosyada aranan Mustafa Simav da tutuklandı. İddianame öldürülen polislerin evlerinin karşısında ev tutulduğu ve cinayetin planlı bir şekilde yapıldığına ilişkindi. Cinayeti Suriye’den gelen 6 kişinin işlediği ve tekrar Suriye’ye gittiği bilgileri de dosyada yer alıyor. Daha sonra iddia makamı bir ihbar telefonunun olduğunu dosyaya ekliyor. 2 buçuk yıl oldu bu durum adaleti aşıyor ve zulme dönüşüyor” dedi.

6. kez süre verildi

Avukatlardan sonra mahkeme heyeti, dosyanın mütalaası için 6’ıncı kez süre verilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Duruşma, 20 Şubat 2018 tarihine ertelendi.

Avukatlar davayı AYM’ye götürecek

Artı Gerçek’ten Emre Ünsallı’ya konuşan davanın savunma avukatlarından Hüseyin Akay ise davayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götüreceklerini söyledi.

“Mahkemeden beklentimizi, umudumuzu kestik” diyen avukat Akay, şunları söyledi:

Bugünkü davada dosyaya başka bir savcı baktı. Mahkeme bu savcıya da yine mütalaa için süre verdi. Ne yapılmak istendiği konusunda muhtemelen mahkeme heyetinin de bir öngörüsü yok. Dosya tamamen askıda bırakılmak isteniyor. İşin esası, söylenecek her şey söylendi. Bu noktadan sonra biz Anayasa Mahkemesi’ne başvurmayı düşünüyoruz.

Ne olmuştu?

Urfa’da, 20 Temmuz 2015 tarihindeki Suruç Katliamı’ndan sonra 22 Temmuz tarihinde Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar isimli iki polis evlerinde ölü bulunmuştu.

Yumuşak ve Acar’ın kafalarına sıkılan kurşunla öldürüldüğü tespit edilmişti. Cinayetin susturucu silahla gerçekleştirildiği belirlenmişti.

Bu olaydan sonra siyasi iktidar ‘çözüm süreci’ni bitirmiş, ardından Kürt illerinde kapsamlı operasyonlar başlatılmıştı.

Kürt illerinde başlatılan sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla gündemden düşen cinayetler hala gizemini korurken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cinayetler bu kez Gülen Cemaati ilişkisi ile gündeme gelmişti.

Darbe girişimi sonrası ise sanıklar hakkında tutuklama kararı veren Hâkim Nurettin Bulut, darbe soruşturması kapsamında tutuklanmıştı.

Ayrıca cinayetleri araştırma önergesinin gündeme alınması önerisi Meclis’te kabul edilmemiş, HDP’nin önerisi, AKP ve MHP tarafından reddedilmişti.

Son olarak cinayetlerle ilgili olarak evde bulunan şüpheli parmak izleri sanıklarınkiyle eşleşmemişti. Polislerin öldürüldüğü evdeki kime ait olduğu bilinmeyen 10 parmak izinden dördünün ise polis B.K.’ye ait olduğu ortaya çıkmıştı.

Ancak B.K., verdiği ifadede “evde hiç bulunmadığını” ileri sürmüştü.




Önceki Haber
Roboski Katliamı: Üzerinden 6 yıl geçti, 'gök kubbemiz adaletsizlikten çatırdıyor'
Sonraki Haber
Yüksekova Adliyesi’nde polis avukatları darp etti