Yargıtay’ın kararı: AKP-Cemaat yakınlığı kaçınılmaz hata, yanılgı içindekiler cezalandırılamaz

HABER MERKEZİ – AKP ile Gülen Cemaati’nin ‘yakınlığına’ yargı yolunu kapatacak karar alındı. Yargıtay, 17-25 Aralık öncesi AKP-Cemaat yakınlığını ‘kaçınılmaz hata’ olarak yorumladı, ‘yanılgı içindekilerin cezalandırılamayacağı’ yorumunu yaptı.

Yargıtay, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu öncesindeki AKP-Cemaat ‘ortaklığını’ mazur gösteren yorumlarda bulundu.

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hakim Mustafa Başer ve Metin Özçelik hakkında ‘FETÖ’den verilen hapis cezasını onadığı kararın gerekçesinde bu değerlendirmeyi yaptı.

“Dini kültten terör örgütüne dönüştü”

Kararda, ‘Gülen Hareketi’nin ‘dini bir kült’ken ‘terör örgütü’ne dönüştüğü ifade edilirken, ‘bir yapının meşru amaçlarla kurulup daha sonra suç örgütüne dönüştüğü andan itibaren ceza hukuku bakımından sorumlu olacağı’ anlatıldı.

Yargıtay’ın kararında ‘Gülen Örgütlenmesi’ne karşı 2004’teki Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) alınan tavsiye kararı ve uyarılar hiç yer almazken; 7 Şubat 2012’deki MİT krizi, 17 Aralık 2013 operasyonu ile Ocak 2014’teki MİT TIR’ları olayları ‘milat’ olarak alındı.

AKP-Cemaat yakınlığına ‘kaçınılmaz hata’ yorumu

Kararın 76 sayfalık gerekçesinde devamla AKP-Cemaat yakınlığının soruşturulmasına yargı yolunu kapatacak değerlendirmelerde bulunuldu.

‘Fethullahçı Terör Örgütü’ (FETÖ) yapılanmasının anlatıldığı kararda, ‘FETÖ’nün ‘silahlı bir terör örgütü’ olduğu vurgulanırken, ‘hata hükümleri çerçevesinde silahlı terör örgütü üyeliği suçunun değerlendirilmesine’ yer verildi.

Kararda, “Örgütün kurucusu, yöneticileri ya da üyeleri; kuruluş tarihinden veya meşru amaçlarla kurulup daha sonra suç örgütüne dönüştüğü andan itibaren ceza hukuk bakımından sorumlu olacaklardır” denildi.

Kararda ayrıca hukuki zeminde faaliyet gösteren ve nihai amacını gizli tutması nedeniyle açıkça bilinmeyen yapılara dahil olan örgüt mensuplarından bir kısmının, oluşumun bir terör örgütü olduğunu bilmediklerini iddia etmeleri durumunda, TCK’nin 30. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘hata’ hükmü uyarınca değerlendirme yapmak gerektiği öne sürüldü.

Kararda, buradan yola çıkılarak şu yorum yapıldı:

Buna göre fail, işlediği fiilin bir haksızlık oluşturduğu konusunda kaçınılmaz bir hataya düşmüşse, diğer bir ifadeyle, eyleminin hukuka aykırı olmadığı, haksızlık oluşturmadığı, meşru olduğu düşüncesiyle hareket etmişse ve yanılgısı içinde bulunduğu şartlar bakımından kaçınılmaz nitelikte ise artık cezalandırılmayacaktır.

Erdoğan da ‘aldatılma’ demişti

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin cemaatle kurduğu ortaklığı “aldatılma” olarak nitelendirmişti.

Darbe girişiminin ardından 3 Ağustos 2016’da konuşan Erdoğan, cemaatle ilişkilerini şöyle tarif etmişti:

Yurtdışında yürüttükleri eğitim faaliyetlerinin hatrına bunlara müsamaha gösterdik. Hatta ve hatta Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Ortak bir yanımız var dedik. Ama aynı menzile giden farklı yollardan bir yapı gördüğümüz yapının sinsi emellerin örtüsü olduğunu uzun süre göremedik. Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içerisindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin.