Ana SayfaGüncel‘Yeni devlet örgütleniyor’: Terim’in dönüşü, ‘eski dostu’ Ağar’ın Galatasaray’la anılması ne demek?

‘Yeni devlet örgütleniyor’: Terim’in dönüşü, ‘eski dostu’ Ağar’ın Galatasaray’la anılması ne demek?

HABER MERKEZİ – Fatih Terim’in Galatasaray’ın başına dönmesiyle 90’lardaki faili meçhul cinayetlerden yargılanan eski bakan Mehmet Ağar’ın adı kulüp yönetimi ile anılmaya başlandı. Peki, Ağar-Terim ikilisinin böylesi bir siyasi atmosferde Galatasaray’a yönelmesi ne anlama geliyor? Gazete Duvar yazarı Hakkı Özdal’a göre “‘Yeni’ devlet ve onu elinde tutan siyasi klik, her birini kendisinin bir yüzüne dönüştürdüğü yargı, diplomasi, spor gibi farklı alanlarda ‘örgütleniyor’; ittifaklar kuruyor, bozuyor; belli ki eski dostlar yeni dostlara takdim ediliyor…”

Galatasaray’ın eski çalıştırıcısı Fatih Terim yeniden sarı kırmızılılarla sözleşme imzalarken, onunla birlikte kulüple birlikte adı anılan bir diğer isim Mehmet Ağar.

Susurluk davasından hüküm giyen, 90’lardaki faili meçhul cinayetlerden yargılanan eski emniyet müdürü, vali ve bakan Mehmet Ağar’ın Galatasaray’ın yeni yönetiminde yer alabileceği belirtiliyor.

DHA’nın haberine göre kulübün yeni yönetiminde Galatasaraylı olduğu bilinen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın yanı sıra Ali Fatinoğlu, Cemal Özgörkey ve Dinçer Azaphan’ın olabileceği iddia ediliyor.

Ağar’ın isminin kulüple anılmasının Terim’in gelişine denk gelmesi ise farklı yorumlara vesile oluyor.

“Eski dostlar yeni dostlara takdim ediliyor”

Gazete Duvar’dan Hakkı Özdal’a göre Ağar-Terim ikilisinin Galatasaray’a yönelmesi tesadüf değil.

Uzun sürmüş bir günün akşamı” başlıklı yazısında konuyu ele alan Özdal, Ağar’ın hükümet ile ‘iyi ilişkilerine’ dikkat çekerken, darbe girişimi suçlamasıyla tutuklu bulunan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın lehine savunma yapmasıyla Çapkın’ın aynı gün tahliye olduğunu hatırlatıyor.

Ardından Ağar’ın yeni Galatasaray yönetimine girme ihtimalinin gündeme geldiğine dikkat çeken Gazete Duvar yazarı, peşi sıra da Terim’in Galatasaray’ın başına geri döndüğünün altını çiziyor.

Hakkı Özdal, yazısını şöyle sürdüyor:

Bu gerçek anlamda bir ‘geri dönüş’: Refahyol hükümetinin D8 rüyaları, çok daha öteye vardırılmış siyasi tutumlarla BM’de ‘hesaplaşma’ yapacak noktaya ulaşmış; yine siyasi suikast endişeleri başgöstermiş; yine Kürt liderler ve siyasetçiler hapse atılmış ve yine Ağar-Terim ikilisi Galatasaray’a yönelmiş…

Artık doğrudan söylemek gerekirse, Galatasaray’da IV. Fatih döneminin başlamasıyla 28 Şubat davasında yargılanan eski askerler hakkında ağır müebbet istenmesi, hatta bunların aynı gün olması çok da tesadüf değildir. ‘Yeni’ devlet ve onu elinde tutan siyasi klik, her birini kendisinin bir yüzüne dönüştürdüğü yargı, diplomasi, spor gibi farklı alanlarda ‘örgütleniyor’; ittifaklar kuruyor, bozuyor; belli ki eski dostlar yeni dostlara takdim ediliyor…

Ağar, Terim ve ikilinin ‘eski dostluğu’na dair

Mehmet Ağar, Ocak 1980’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele şube Müdür Muavini, Mayıs 1981’de Asayiş Şube Müdürü’ydü.

1984-88 arasında Terör ve Asayişten sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. 1988’de Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne 1990’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne atandı.

1992’de Erzurum Valisi oldu, Temmuz 1993’te de Emniyet Genel Müdürü. Valiyken, o dönem firarda olan Bahçelievler katliamı sorumlusu Haluk Kırcı’nın nikah şahitliğini yaptı.

Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Özel Harekat Dairesi’ni kurdu. 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde DYP’den Elazığ Milletvekili oldu.

1996’da 53. Hükümette Adalet Bakanı, 54. Hükümette İçişleri Bakanı’ydı. 14-15 Aralık 2002’de DYP Genel Başkanı seçildi, 22 Temmuz 2007’de partisinin barajı geçemeyeceğini anlayınca istifa etti.

Fatih Terim ile Mehmet Ağar’ın ‘dostluğu’ eskiye dayanıyor.

Terim, Galatasaray’a ilk kez geldiği 1996’dan itibaren çok yakın ilişki kurduğu Mehmet Ağar’la, İçişleri Bakanı’yken de kendisi için özel düzenlenmiş bir cezaevinde ‘hapis yatmaktayken’ de birlikte göründü.

Gazete Duvar yazarı Özdal’a göre “aslında ikisi aynı dönemin, farklı alanlara ait iki anahtar figürüydü. 90’lar Türkiyesi’nin içişleri, yani bir bakıma ‘olağanüstü hal işleri’ Ağar’dan, futbol işleri de Terim’den soruluyordu. Kişi olarak da üslup ve yordam olarak da ‘model’ idiler. Yakınlıkları hiç eksilmedi”.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Demokratik Konfederalizm ve Filistin deneyimi - Yoav Haifawi
Sonraki Haber
Yasağa karşı Alevi kurum temsilcilerinden Maraş anmasına katılım çağrısı