Ana SayfaBilim ve TeknolojiAntropolojik bir çalışma: İnsan nasıl dünyanın ‘efendisi’ oldu?

Antropolojik bir çalışma: İnsan nasıl dünyanın ‘efendisi’ oldu?

HABER MERKEZİ – Ian Tattersall’ın antropolojik çalışması “Gezegenin Efendileri: İnsan Kökenlerinin Hikayesi” Redingot Kitap’tan çıktı. Evrimsel gelişme ve düşüncenin etkin bir araştırması nitelğindeki kitap, “İnsan nasıl dünyanın ‘efendisi’ oldu?” sorusuna yanıt arıyor.

Ian Tattersall’ın “Gezegenin Efendileri: İnsan Kökenlerinin Hikayesi” Redingot Kitap’tan çıktı.

Gökçe Metin’in Türkçeleştirdiği kitap, “Homo sapiens’in Gezegenin Efendileri olmalarına olanak sağlayan şey neydi?” sorusuna yanıt arıyor.

The Plain Dealer, kitabın, “yedi milyon yıllık evrimsel gelişmenin ve iki yüzyıllık evrimsel düşüncenin etkin bir araştırması” olduğunu vurguluyor.

Tanıtım metninde ise okura kitap hakkında şu bilgi veriliyor:

“50.000 yıl önce Homo sapiens, tıpkı milyonlarca yıl önceki öncüleri gibi, hayatta kalabilmek için diğer insan türleriyle mücadele etmiştir. Fakat türümüzün sahip olduğu bir şey onları sürüden ayırmış ve nihayetinde hayatta kalmalarına, geri kalanların da yeryüzünden silinmesine neden olmuştur. Homo sapiens, tarih sahnesine ilk kez çıktığında ateşi kullanabilen Homo erectus, alet yapabilen Homo habilis ve kendilerinden çok daha güçlü olan Neandertaller ile karşılaşmıştır. Bu karşılaşmanın üzerinden çok geçmeden büyük bir sıçrama yaşanır ve Homo sapiens tartışmasız bir şekilde Gezegenin Efendileri hâline gelir. Bu kitap bizi, insanı bu kadar özel yapan şeyin ne olduğunu gün yüzüne çıkaran fosil kayıtlarının derinliklerine götürüyor. İki ayaklılıktan, dil ve bilişsel zekâya kadar geniş bir alanı kapsıyor. Gezegenin Efendileri atalarımızın bu üstün yetenekleri nasıl elde ettikleri sorusuna cevap veriyor.”


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Feminist Sabotaj: Sistemin meşru müdafaalarına karşı siyasi özsavunma
Sonraki Haber
İnce'den eleştiriler: HDP 'Ay bir uydudur' diyorsa, 'Hayır; Ay gezegen' mi diyeceğiz?