Ana SayfaGüncelTaştekin: Afrin’de halkın yerinden yönetimi deneyimlediği yapı sökülüp atılamaz

Taştekin: Afrin’de halkın yerinden yönetimi deneyimlediği yapı sökülüp atılamaz

HABER MERKEZİ – Gazeteci Fehim Taştekin, dün başlatılan ve ‘Zeytin Dalı Harekatı’ ismi verilen operasyon ile hedef alınan Afrin’de halkın yerinden yönetim deneyimine katıldığı yapının destek unsurlarının kalıcı bir şekilde sökülüp atılamayacağını belirterek, Türkiye’nin bölgede ‘oyun bozan’ olabileceğini, ama ‘oyun kurucu’ olamayacağını yazdı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Afrin’e operasyonun fiilen başladığını” söylemesinin ardından dün akşam (20 Ocak) saatlerinde kente yönelik hava saldırısı başlatılmış, saldırıdan kısa bir süre sonra ise Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) harekatın adının ‘Zeytin Dalı’ olduğunu duyurmuştu.

TSK’ye bağlı savaş uçaklarının dün başlayan bombardımanı sonucunda biri çocuk olmak üzere 7 sivil ile 3 YPG-YPJ’li yaşamını yitirirken, 10’un üzerinde sivil de yaralanmıştı.


Afrin saldırısı | 1. GÜN


Türkiye’nin Afrin’e yönelik başlattığı hava saldırıları devam ederken, gazeteci ve yazar Fehim Taştekin Afrin’e yönelik operasyonu ve risklerini değerlendirdi.

Taştekin, BBC Türkçe için kaleme aldığı “Zeytin Dalı’nın vadetmediği barış” başlıklı yazısında, zeytinlikleriyle ünlü Afrin’e yönelik harekata savaş tarihine “ironi” ya da “istihza” (alay) olarak geçecek bir isim seçildiğini belirtti.

‘Barış için savaş’ın büyük bir ironi olduğunun altını çizen Taştekin, Afrin’de savaş olmadığını vurgulayarak asıl sorunun “Şam’la barış için Kürtlerle savaş mı?” olduğunu yazdı.

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaştan bu yana Afrin’in kendi öz savunma mekanizmasıyla ‘ateşi’ sokaklarından uzak tuttuğunu belirten Taştekin, kentin Türkiye’nin özel ilgisine ‘mazhar’ olmasının nedenini şöyle açıkladı:

Afrin, Kürtlerin Temmuz 2012’de kuzeyde kontrolü ele aldıktan sonra kurdukları demokratik özerk yapıdaki üç kantondan biriydi. Bu yüzden başından beri Türkiye’nin özel ilgisine mazhar oldu! Bu ilgi uzun süre Türkiye’nin desteklediği örgütler üzerinden bir tür ‘vekâlet savaşı’ ile kendini gösterdi.

Yapının destek unsurları sökülüp atılamaz

Gazeteci Taştekin, Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) burada güçlü bir tabana sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin öne çıkarmaya çalıştığı Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin bile operasyona karşı olduğunu yazdı.

Türkiye’nin, havadan ve karadan girip Afrin’i ‘dağıtabileceğini’, ancak beş yıldır halkın yerinden yönetim deneyimine katıldığı bu yapının destek unsurlarının kalıcı bir şekilde sökülüp atılamayacağını belirtti.


Afrinliler: Erdoğan barış istemediğini kanıtladı; işgale izin vermeyeceğiz


Taştekin ayrıca, bu operasyonun önemli bazı riskler taşıdığını ifade etti.

Gazeteciye göre “çatışma uzar ya da Fırat’ın batısına sıçrarsa bu Suriye’yi Türkiye’nin bataklığına dönüştürebilir, diğer yanıyla da Türkiye’yi Suriye’de ‘kalıcı’ hale getirebilir.”

Taştekin’e göre Türkiye için bazı riskler şöyle:

  • “Hedef Kürtlere değil terör örgütü” denilse de bu propagandanın Kürtler nezdinde geçerliliği yok. Cepheden fecaat haberleri geldikçe diğer bölgeler de karışabilir. Bunun ciddi bir şiddet dalgası yaratma ihtimali dışlanamaz.
  • Çatışmaların Menbic ya da Fırat’ın doğusuna taşınması Türkiye’yi ABD ile karşı karşıya getirebilir. Bu tür bir gelişme iki NATO müttefikinin ilişkilerini ciddi bir sınava sokabilir.
  • Çatışmalar Kürtlerle Türklerin birbirine tutunduğu bağları çözüyor; toplum katmanlarında ırkçılığı, şovenizmi, saldırganlığı ve tahammülsüzlüğü kamçılıyor. Afrin iç siyasi tüketime yönelik malzeme olarak da görülüyorsa bunun ülkeyi götüreceği yerin parçalanma olduğu da bilinmelidir.

“‘Oyunu bozan’ olabilir ama ‘oyun kurucu’ olamaz”

Gazetecinin dikkat çektiği bir diğer konu ise ‘oyun bozucu’ ile ‘oyun kurucu’ olmanın farkı.

Taştekin, Türkiye’nin ‘oyunu bozan’ olabileceğini, ama ‘oyun kurucu’ olamayacağını belirterek, son olarak şöyle dedi:

Sonuç olarak NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye bu tür bir kudret gösterisiyle ‘oyunu bozan’ olabilir ama ‘oyun kurucu’ olamaz. Suriye’deki mevcut dengeler buna izin vermez. Bütün göstergeler ortada koşullu bir sarı ışığa işaret ediyor. Müdahale büyür ve bu bölgedeki diğer aktörlerin planlarına dokunursa Türkiye’nin önüne katmanlı badireler çıkabilir. “Zor oyunu bozar” diyenler nedense zorun getirdiği sükûnetin barış olmadığını söylemezler. Başından itibaren yok etmek yerine Kürtleri kazanma cihetine gidilseydi ortaya çıkacak sonuç Türkiye’nin hem iç hem dış politikasına anlamlı bir katma değer olarak girebilirdi.


Afrin saldırısı | 2. GÜN


Yazının tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz.



Önceki Haber
“Mercan resifleri için mücadelede ‘kırılma noktası’ndayız”
Sonraki Haber
Diyarbakır'daki Afrin protestosuna müdahale, DTK Eş Başkanı Güven'e soruşturma