Ana SayfaGüncel3 gün boyunca savunma yapan Demirtaş’a tahliye yok

3 gün boyunca savunma yapan Demirtaş’a tahliye yok

HABER MERKEZİ – Duruşmasının üçüncü gününde savunmasını sürdüren Selahattin Demirtaş, suçlama konusu yapılan DTK için “Şiddetin tarafı değil alternatifidir” dedi, İmralı ve Kandil’de çekilen fotoğraflar için ise “Hepsinin arkasındayım. Bunlar hatıra fotoğrafı değildi. Ciddiyetin göstergesiydi. Hükümetin onayıyla dağıtıldı” dedi. Demirtaş’ın 3 günlük savunmasından sonra mütalaasını veren savcı, ‘tutukluluk halinin devamı’nı istedi. Mahkeme heyeti de Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşması 3’üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde kurulan duruşma salonunda başladı.

HDP milletvekilleri ile birlikte yaklaşık 50 avukat duruşmayı izledi.

Mahkeme Başkanı’ndan avukatlara fotoğraf sitemi

Mahkeme başkanı duruşmanın önceki günlerinde “darbe davalarına bakan heyet olduklarını hatırlatarak, Pazartesi günü darbe davaları olması sebebiyle Demirtaş’ın duruşmasını uzatamayacaklarını” söylemişti.

Bugün ise duruşmaya başlanmadan önce Mahkeme Başkanı dün Demirtaş’ın duruşma salonundan servis edilen fotoğrafları için avukatlara sitemde bulundu. Mahkeme Başkanı “Bunu bir avukat arkadaşa yakıştıramıyorum” diyerek, avukatların cep telefonlarını duruşma sırasında çıkarmamalarını istedi.

Mahkeme Başkanı daha sonra dosyanın tamamının taralı olarak içinde yer aldığı 3 DVD’yi Demirtaş’a teslim etti.

Demirtaş, duruşmanın ilk gününde dosya eklerini görmediğini, talep etmesine karşın verilmediğini, verildiğinde de ücret talep edildiğini söylemişti. Mahkeme başkanı bunu hatırlatarak, “200 TL kârdasınız” diye espri yaptı. Demirtaş bu ekleri incelemek için zaman talep edeceğini dile getirdi.

Demirtaş daha sonra savunma yapmaya başladı.

DTK ile ‘İmralı ve Kandil fotoğrafı’ savunması

Demirtaş, suçlama konusu yapılan Demokratik Toplum Kongresi’ni (DTK) ‘kriminalize etme’ çabalarına karşın şunları söyledi:

“Son derece meşru bir yapıdır. Sivil toplum örgütleri, akademisyen ve siyasi partilerden oluşan bir yapıdır. Bugüne kadar tek bir şiddet eylemine örnek veremezsiniz. Yaptığı şey çalıştaylardır, toplantılardır. Bir araya gelmez denilen partiler DTK’de bir araya geldik. Bir masa etrafında fikirlerimizi tartıştık. Halen faaliyetini sürdürüyor çünkü yasa dışı değil. Şiddetin tarafı değil şiddetin alternatifidir. Kendisini böyle örgütlemiştir. Sadece bizim tarafımızdan değil birçok parti ve devlet tarafından kıymet gördü.” 

Demirtaş, savunmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2013 yılında Diyarbakır ziyareti sırasında dönemin DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi binasında görüştüğünü, yine aynı dönem AKP’li çok sayıda siyasetçinin bu toplantılara katılımı ya da destekledikleriyle ilgili açıklamaları içeren haberleri okudu.

“DTK iyi bir şeydir. HDP olarak bir kötülüğünü görmedik. Faydalandık” diyen Demirtaş, halen HDP’nin DTK üyesi bir parti olduğunu ama başka partiler, dernekler ve oluşumların da içinde yer aldığını söyledi.

Demirtaş, müzakerelerin devam ettiği dönemde Kandil’de çekilen fotoğrafların dosyaya delil olarak konmasına dair de şunları söyledi:

“Ses kayıtları, ortam dinlemeleri hepsini kriminale gönderebilirsiniz. Arkasında durmadığım tek bir konuşmam ya da inkar ettiğim tek bir faaliyetim yoktur. Hepsinin arkasındayım.

“İmralı’da, Kandil’de fotoğraf çektirdik. Bunlar hatıra fotoğrafı değildi. Bu işin ciddiyetine dair olan fotoğraflardı. Cezaevine yasak olan fotoğraf makinesini biz sokmadık. Oradaki görevli tarafından çekildi. Adalet Bakanlığı mührüyle digital ortamda verildi. Kandil’de çekilen fotoğraflar ise hükümetin onayıyla dağıtıldı. Çünkü bu fotoğraflar sürecin ciddiyetle yürütüldüğünün göstergesiydi. Çözüm süreci bozulunca şimdi o fotoğraflar dosyaya delil diye konuldu.

“Her gün baskıyla, yargıyla karşı karşıya olmamıza rağmen pes etmiyoruz. Bize oy vermeyenler ise bu durumu anlamlandırmaya çalışıyor. Bizim de istediğimiz toplumsal uzlaşıdır. Böylesi yüzde 10, diğer yüzde 51’den iyidir.

“Başkanlık modeli Türkiye’yi kurtarır diyorlar ya. Benim elimde, partimin elinde iktidar partisi imkanlarının milyonda biri olsun yüzde 75 oy alırız biz. Biz bu imkansızlıklar içinde halk desteğini sağladık. Oy vermeyenler de dinliyordu, çok önemliydi. Bu yüzde 50 oy almaktan daha değerliydi. İşte alıyorlar Türkiye’yi ikiye bölüyorlar. Böyle yüzde 50 oy alacağımıza yüzde 10 alıp, kardeşliğe, barışa hizmet edelim önemli deriz değiliz. Bizim bakış açımız bu. Milli-gayri milli olarak ayırıp yüzde 60 oy alsak ne olur. Başkan olmak oya bağlı değil rızaya bağlıdır. Yüzde 50 oy alırsınız, yüzde 50’nin rızasını alamazsınız, başkan olamazsınız. İkna lazım. Toplumun geri kalanının iknası lazım.”

Demirtaş, duruşmada savunmasını tamamlarken “Bunları uzun uzun okumak istemiyorum. Partimin programıdır. Seçim beyannameleri, vaatleridir. Şimdi hepsini okurum sizi de ikna ederim…” dedi.

Mahkeme başkanının yanıtı ise “Onları seçim meydanlarında yaparsınız Selahattin Bey” oldu.

Tutukluluğunun devamı istendi

Verilen öğle arasının ardından ise dosyaya gelen yeni evraklar ve müzakereye verilen cevaplar okundu.

Ardından iddia makamı tutukluluk halinin devamı yönünde mütalaasını sundu.

Savcı, 15 aydır tutuklu olan Demirtaş’ın savunması için süre verilmesini, mevcut kuvvetli suç şüphesinin bulunması, atılı suçların katalog suçlardan olması, CMK 100 ve devamı maddeler gereğince tutukluluk halinin devamını istedi.

Avukatların mütalaaya karşı savunmalarının ardından duruşmaya ara verildi.

Tutukluluğa devam

Aranın ardından mahkeme heyeti, 3 gün boyunca savunma yapan Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Davanın üçüncü duruşmasını 11 Nisan’a erteleyen mahkeme, Demirtaş’ın bir sonraki duruşmada hazır edilmesine de karar verdi.


Duruşmanın ilk iki gününe şu bağlantılardan bakabilirsiniz: 1. GÜN ve 2. GÜN

Previous post
Hatay'da "Afrin savaşına hayır" diyen 17 kişi serbest
Next post
Hamzaoğlu dahil 4 siyasetçi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi