Ana SayfaGüncelMezarların yıkılmasının nedenini sormak içtüzüğe aykırıymış

Mezarların yıkılmasının nedenini sormak içtüzüğe aykırıymış

HABER MERKEZİ – “26 yıl önce ‘faili meçhul’ şekilde öldürülen Hanifi Kutlu’nun mezar taşının yıkılmak istenmesinin gerekçesi nedir?” sorusu TBMM içtüzüğüne aykırı bulunarak reddedildi. Uca’nın reddedilen sorularından ikisi şuydu: “Bir aileye kendi yakının mezar taşını yıktırmak hangi etik, kültür, din ve hukukta yeri vardır? Son iki yılda yüzlerce mezarın tahrip edilmesinin sebebi nedir?”

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 14 Nisan 1992 tarihinde eşi ve 3 çocuğunun gözü önünde öldürülen ancak davası ‘faili meçhul’ olarak kalan Hanifi Kutli’nin ailesine, aynı zamanda Silvan Kaymakamı olan kayyum Adem Çelik’in imzasıyla tebligat gönderilmiş, aileden Kutli’nin mezar taşını yıkmaları istenmişti.

Söz konusu uygulamaya ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması amacıyla 9 soruluk bir önerge vermişti. Ancak, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, önergede yer alan iki soru dışındaki bütün soruları “TBMM içtüzüğüne aykırı” diyerek reddetti.

Uca’nın soruları: Bir aileye kendi yakının mezar taşını yıktırmak hangi hukukta var?

Yıkılan mezarlıklar ve mezardan çıkartılan cenazeler gündemdeyken Hanifi Kutli’nin mezarına yönelik uygulama Meclis’in gündemine taşınmıştı.

Konuya ilişkin önergesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya kimi sorular yönelten HDP’li Uca, “26 yıl boyunca Hanifi Kutli’nin mezarının başucunda yer alan taşın bugün yıkılmak istenmesinin gerekçesi nedir?” diye sormuştu.

Uca’nın 2. ve 3. sorular dışındaki bütün soruları “TBMM içtüzüğüne aykırı” bulunan ve reddedilen önergesindeki sorular şöyleydi:

  1. 26 yıl önce eşi ve çocuklarının gözü önünde silahlı kontralar tarafından öldürülen ancak davası faili meçhul kalan Hanifi Kutli’nin mezar taşının ailesi tarafından yıkılması yönünde Silvan Belediyesine kayyum olarak atanan Silvan Kaymakamı Adem Çelik’in tebligat göndermesi bilginiz dahilinde midir?
  2. 26 yıl boyunca Hanifi Kutli’nin mezarının başucunda yer alan taşın bugün yıkılmak istenmesinin gerekçesi nedir?
  3. Mezar taşının önyüzünde yer alan Hanifi Kutli’nin fotoğrafı, doğum ve ölüm tarihleri ile “Keşke ölüm iki defa olsaydı” sözü ile “Al biraz yüreğimizden, birazda yüreğimizdeki sen kokulu renkli bahar çiçeklerinin kokusunu çek içine.  Her şafak vakti dağın ardından nice yiğitlerin selamları var sana… Gözün arkada kalmasın… Başaracağız.” şiiri hangi yasal gerekçeyle “örgüt propagandası” sayılmaktadır?
  4. Tebligatta mezar taşının aile tarafından yıkılmaması halinde belediye ekiplerince yıkılacağı ve masrafların aileden tahsil edileceği ile aile hakkında suç duyurusunda bulunacağı şeklindeki dehşet ifadeler bilginiz dâhilinde midir?
  5. Bir askerin Hanifi Kutli’nin öldürüldüğü gün başucunda ağlayan kız kardeşine ‘ağlama ağlama siz daha çok öleceksiniz’ şeklindeki sözlerinin belleklerinde yankılandığı Kutli ailesine bugün yapılan bu zulüm tesadüf müdür?
  6.  Hanifi Kutli davasının 26 yıldır faili meçhul kalmasıyla adaletin tesis edilmemesi sonucu süreklileşmiş bir acıya mahkûm olan Kutli ailesinden ne istenmektedir? Davanın faili meçhul kalmasında sorumlu olan devlet kurumları/yetkilileriyken aile neden bu biçimde cezalandırılmaktadır?
  7. Bir aileye kendi yakının mezar taşını yıktırmak hangi etik, kültür, din ve hukukta yeri vardır?
  8. Son iki yıldır ölüme ve ölülere yönelik sembolik ve fiziksel şiddetin yaygın olarak gerçekleştiği Türkiye’de, söz konusu pratiklerle ne amaçlanmaktadır?
  9. AKP iktidarı mezarlardan ne istiyor; son iki yılda yüzlerce mezarın tahrip edilmesinin sebebi nedir?