Ana SayfaÇeviriNeden savaşıyoruz: Kolombiya’da geride kalan son gerilla grubu ELN’nin içinden

Neden savaşıyoruz: Kolombiya’da geride kalan son gerilla grubu ELN’nin içinden

HABER MERKEZİ – Kolombiya’da yıllardır süren savaştan etkilenmesine rağmen adalet arayışına devam eden bir aile ve ELN liderleri ile görüşen ödüllü gazeteci Michael Gillard, bir dönem sadece birkaç ailenin yaşadığı Casanare yönetim bölgesindeki bir yerleşim yerinin bugünkü durumunu son 40 yıllık tarihsel arka planını çizerek anlatıyor.


Çeviri – Derleme: Tolga Er


Arregui ailesi, Kolombiya’da sosyal adalet adına verilen mücadelenin birçok yönden tipik bir örneği. Onlar için bu mücadele, Andres’in dağ eteklerine uzanan ‘petrole hücum’ sırasında açgözlü devlete ve çokuluslu güçlere karşı verilen bir savaştı.

30 yıl sonra ise, şimdiki durum şöyle: Yedi çocuklu baba ve yerli sivil hakları lideri Carlos Arregui öldürüldü. Üç erkek çocuktan ikisi gerillalara katıldı; ikisi yaşamını yitirirken, biri hala savaş veriyor. Geride kalan çocukları ise parçalanmış hayatlarından anlam çıkarmaya çalışan siviller olarak hayatlarına devam ediyor. Ve son olarak çocukların annesi Edita, hala kocasının katillerini arıyor.

Caqueta’dan Yopal’a

Carlos ve Edita Arregui, Caqueta’daki aynı köyden geliyor. Genç yaşta, 1967 yılında evlenmişler. O zamanlar Edita 16, Carlos ise 22 yaşındaymış.

Carlos eğitim almamış, ancak Edita’nın söylediğine göre “okumaktan hoşlanırmış. Anayasayı bilir, topluma hizmeti severmiş”.

Çift, 1983 yılında çocuklarıyla beraber Casanare’daki Yopal’a taşınmış, Andes’in doğusuna yerleşmiş.

Burası uzun zamandır devlet tarafından terk edilmiş bir tarım alanıymış. Yaşayan bir avuç insan; sığırlar, kerestecilik ve geçimlik tarım ile hayatını sürdürüyormuş. Daha o zamanlar bölgede 300 bin yerleşimci bulunmuyor, kirlilik baş göstermiyormuş; ortada ne petrol şirketi ne de paramiliterler varmış.

Casanare’ye gelen petrol şirketleri

Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (ELN) Domingo Lain cephesinden deneyimli yedi gerilla geldiğinde ise sene 1985’miş. Hedefleri Casanare’de yeni bir cephe açmakmış.

ELN, iki yıl boyunca, yerlilerin baskın olduğu, terk edilmiş Chameza-Recetor bölgesinde genç erkek ve kadınları kendilerine katıp, onları eğitmiş. Çok geçmeden de Britanyalı (BP), Fransız (Total) ve Amerikalı (Triton) petrol şirketleri, ABD piyasasına yönelik petrol sondajı için kolları sıvamış.

BP önderliğindeki konsorsiyum, keşif çalışmalarının yapılabilmesi için 5000 Kolombiya askerine ödeme yapmış. 16. Tugay Casanare’ye, isyana karşı koyma stratejisi için getirilmiş.

Askerler, bu strateji çerçevesinde gerillalarla yüzleşmek yerine, silahsız ve yerel halk ile sivil toplum gruplarındaki destekçileri ‘temizlemek’ için paramiliter yerel gruplarla çalışmaya başlamış.

Kolombiya-ABD ilişkileri

Arregui ailesinin en büyük üçüncü çocuğu, babası gibi kitap okumaya düşkün olan Jairo Arregui, Küba devriminden esinlenerek 18 yaşında ELN’ye katılmış.

Jairo ELN’ye katıldığında, kardeşleri yeni kurulan Jose David Suarez cephesinde yer alıyormuş.

ELN’nin, ulusal mirası Amerikan kapitalizminin büyüsüne kapılmış Kolombiya oligarşisinden savunduğunu söyleyen Jairo, sığınağından şöyle diyor:

“Kolombiya, her zaman için ABD’nin bölgede kontrol için sıçrama tahtası olarak kullanmak istediği yerdi. Latin Amerika’nın İsrail’i burası.”

Böl ve yönet stratejisi

Carlos ve Edita’nın, çocuklarının ELN’ye katılması açısından bir sorunu yoktu.

Edita Arregui ve babasının ölümüne tanıklık eden Vladimir

Carlos, Kolombiya Ulusal Yerli Örgütü’nün (ANUC) Casanare bölümüne liderlik ediyordu. ANUC, BP liderliğindeki konsorsiyumun olumsuz etkilerinin görüldüğü köylerde toprak reformu, sürdürülebilen sosyal yatırım ve istihdam için barışçıl mücadeleye öncülük ediyordu.

Carlos, böl ve yönet stratejisinden dolayı endişeliydi. Köy liderlerine ıvır zıvır verilmesini ve kısa vadeciliği eleştiriyordu: “İş olmadığında nereye gideceksin” diye soruyordu.

Ancak Jairo, isyandan ötürü cezaevinde olduğu sıralarda, kendisini ziyaret eden babasını uyarıyordu. Jairo, askeri istihbarat görevlilerinin, kendisine ya ELN içinde casusluk yapacağını ya da babasının öleceğini söylediklerini dile getiriyordu.

Getirilen askeri birlik, BP’nin içişleri güvenlik departmanı ve petrol konsorsiyumunun özel askeri şirketi olan Savunma Sistemleri ile istihbarat alışverişi içerisindeydi.

1995 yılında gelen ölüm

İki kiralık katil Carlos Arregui için geldiğinde 1995’in Nisan ayıydı. İlk başta telaşsız bir şekilde ailenin evinin önündeki dükkanda bira içtiler.

Sonra da onu ve konuştuğu Gabriel Ascensio’yu öldürdüler. Polis çabucak geldi, ancak soruşturma gülünçtü: Ne mermi kovanlarına ne de başka bir şeye el konuldu.

Savcı, Carlos’un ELN’den olduğu iddiasında bulundu, Edita ise savcıyı şu sözlerle yalanladı:

“Carlos hiçbir zaman gerilla değildi. Bırakın silahı, bıçağı bile çok ender kullanırdı. Çok insana yardım etti. Ancak öldüğünde hiçbiri orada değildi.”

Sonraki yıllarda Edita sırasıyla oğlu Jose Alfredo ve Rubiel’i kaybetti. Ardından Yopal’daki BP ofisine giderek, oradaki irtibat görevlisiyle iletişime geçti:

“Bana tek bir şey sordu. Carlos’u kimin öldürdüğünü düşünüyordum? Bilmediğimi, adalet sisteminin buna karar vereceğini, ancak paraya ihtiyaç duyduğumu söyledim. Bana bir milyon peso verdi.”

Paramiliterlerden itiraf

Bu yaşananlar üzerinden 22 yıl geçti, ancak sistem ne Carlos, ne de Casanare’deki diğer öldürülen, zorla kaybedilen, işkence edilen ve yerinden edilen yüzlerce kişi için ‘adalet’i sağlayamadı.

Hatta El Morro’daki on sekiz köyü temsil eden komitenin lideri Oswaldo Vagas-Pinto, Carlos’a benzer bir şekilde 2004 yılında öldürüldü.

Savcı ölümlerin “ayrı olaylar” olduğunu iddia ederken, kardeşi Rubiel ise Casanare’de bulunan çokuluslu şirketler ve 16. Tugay ile iş birliği halindeki paramiliter grupların olaydan sorumlu olduğunu savundu.

Olaydan 6 yıl sonra şaşırtıcı bir şekilde yerel paramiliter lideri, ismini vermediği çokuluslu şirketlerle arasında “işbirliği” olduğunu itiraf etti.

Hatta bir yıl sonra benzer bir şekilde beş paramiliter, 2002 yılında BP istasyonundaki petrol sendikası lideri Gilberto Torres’i kaçırdıkları ve işkence ettikleri gerekçesiyle tutuklandıktan sonra, suçu işlemeleri için talimat ve destek aldıkları yerin Ocensa olduğunu söyledi.

Ocensa, bir bölümü BP’ye ait olan ve yine BP tarafından işletilen boru hattı konsorsiyumuydu.

Ancak BP, bu ve diğer olaylara ilişkin iddiaları yalanladı.

‘Casanare’de devletin açtığı savaş’

ELN’nin Casanare’de bulunan Jairo Arregui (Antonio) komutası altındaki Jose David Suarez Cephesi

Rubiel, Arregui’nin iyi bir lider olduğunu ancak çocuklarının ELN’ye katılmasının mücadelesini sekteye uğrattığını düşünüyor.

ELN kimi zaman gizlice sosyal hareketler içerisinden de faaliyet gösteriyor.

Ancak devletin Casanare’deki kirli savaşı barışçıl, sivil gösteriler ile ELN arasında fark görmüyor. Askeri stratejileri, savaşmayanları öldürerek ve hayatlarını felce uğratarak gerillaları her türlü destekten mahrum etmeyi hedefliyor.

Eski üst düzey BP güvenlik yetkilileri, o dönemde Casanare’de güvenlik yönelik iki tür yaklaşım arasından tercih yapıldığını vurguluyor: ‘Bütüncül’ veya askeri.

BP’nin askeri yöntemi tercih etmesiyle birlikte “her yerde ELN ve FARC gören” emekli askeri personellerin işe alındığı belirtiliyor.

‘Suçun tamamı çokuluslu şirketlere ait değil’

BP’nin ELN’ye vacuna, diğer adıyla petrol vergisi vermeyi reddetmesinin ardından her iki tarafta sivil kayıplar yaşandı.

Jose David Suarez Cephesi’nin şimdiki askeri lideri ‘Coco’

Paramiliter gruplar sempatizan olduğu iddia edilen kişileri öldürürken, ELN boru hatlarını bombaladı ve insan kaçırma yoluyla para topladı.

New Matilda’ya konuşan kaynaklar, BP’nin topluluk ile olan ilişkilerini sadece kalem ve şapka dağıtmaktan ibaret olarak gördüğünü belirterek, bu tutumun insanları gerillalara daha çok yaklaştırdığını aktardı.

Başka bir kaynak ise BP Genel Müdürü John Browne’ye topluluk tarafından el yapımı hamak hediye edildiğini ancak Browne’nin “Uyumak için çok meşgulüm” deyip hamağı geri verdiğini söyledi.

BP daha sonra Meksika Körfezi’nde işlediği cinayetlerden ötürü kendisinden istenen 20 milyar dolar değerindeki tazminatı ödeyebilmek için Kolombiya’da yürüttüğü faaliyetleri 1.75 milyar dolar karşılığında Equion Energy Limited’e sattı.

Suikast girişiminden kurtulan, El Morro topluluğundan Falcio Holguin yine de çokuluslu şirketlerin tamamıyla suçlanamayacağını şu sözlerle aktarıyor:

“Kitlesel işsizlikten ötürü paralarını aldık, bazı şeyler yapmalarına yardımcı olduk ve (cinayetler ve çevre zararı konusunda) sessiz kaldık. Çalışmak istedik.”

‘Ses çıkarmak hala ölüm cezası’

Holguin Kolombiya devlet petrol şirketi ve İspanyol Repsol firmasının sahip olduğu Equion’nun daha da kötü olduğunu söylüyor.

Bir çiftçi olan Aristubulo Garcia da bu görüşe katılıyor ve ses çıkarmanın hala ölüm cezası anlamına geldiğini belirterek, şöyle konuşuyor:

“Equion, topluluğun tümüne yarayacak projeleri (gaz ve elektrik) yapmak istemiyor. Onun yerine köyleri birbirinden ayrı tutmak için her köye başka bir şey veriyor.”

El Morro’daki genç liderler ise köylülerin protesto etmemesi için Equion’un “rüşvet” verdiğini söylüyor.

Kirli savaşın ardında barış mı var?

ELN, Casanare’de 2002 ila 2009 yılları arasında ABD’nin finanse ettiği Kolombiya askeri operasyonuyla beraber büyük darbe aldı.

Jairo Arregui, veya şimdiki ismiyle ‘Antonio’, artık ELN’nin Kolombiya’daki askeri bloklarından birinden sorumlu komutan.

Ancak ona göre insanların güvenini sağlamak için yapılacak çok iş var:

“Bu ülkeyi savunduk, canımızı verdik. Ancak pek çok insan bizden yana değil çünkü yolsuzları kaçırmak veya öldürmek zorundaydık.”

ELN’nin, genç Kolombiyalıların düşüncelerine ayak uyduramadığını da belirten Jairo, “40 yıl önce bizim gördüğümüz şekliyle iktidarı almak artık bir rüya” diye sonlandırıyor sözlerini.

ELN’de Jairo’nun yerine gelen ’Coco’ da Jairo ile hemfikir:

“Devrimci hareketi tekrar gündeme getirmek için kapitalist sistem, küresel ısınma ve tüketimciliğe karşı aldığımız pozisyonu yeniden düşündük.”

Barış anlaşması

ELN’nin Casanare’de bulunan Jairo Arregui (Antonio) komutası altındaki Jose David Suarez Cephesi

İki yıl önce yapılan oylamada Casanare halkının yüzde 70’i FARC ile yapılması planlanan barış görüşmelerine karşı çıkmıştı.

Yerinden edilen birçok kişi, barış anlaşmasının yürürlülüğe girmesine rağmen gerilla grupları ile paramiliterlerin topraklarını almasından endişe ediyor.

ELN ile Kolombiya hükümeti arasında Ocak ayında sonlanan barış anlaşması, Eylül ayında imzalandı ancak ateşkes konusunda ELN içerisinde büyük fikir ayrılıkları oluşmuştu.

Arauca ve Casanare’de bulunan ekonomik ve askeri anlamda güçlü olan Domingo Lain cephesi ise sessiz kalmayı tercih etmişti.

Onlar için sosyal adaletsizlik veya başka bir deyişle neoliberal ihracata dayalı ekonomik model, uzlaşılacak bir konu değil. Ayrıca neoparamiliter yapıların varlığı, silahı bırakmamak için başka bir neden.

Özetle burada, petrol arazilerindeki sorunların çözümü ve barış oldukça uzak bir ihtimal.


Kaynak: New Matilda