Ana SayfaGüncelSURUÇ KATLİAMI | Sanıktan avukata: Hiç kendini yormasın, sorulara cevap vermeyeceğim

SURUÇ KATLİAMI | Sanıktan avukata: Hiç kendini yormasın, sorulara cevap vermeyeceğim

HABER MERKEZİ – 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı’na ilişkin açılan davanın dördüncü duruşması görülüyor. Davanın tek sanığı olan Yakup Şahin, müşteki avukatının soru sormak için söz alması üzerine, “Hiç kendini yormasın, sorulara cevap vermeyeceğim” dedi.

Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu 33 gencin yaşamını yitirmesine ilişkin açılan davanın 4’üncü duruşması Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Duruşmaya, saldırıda yaralı kurtulanlar, yaşamını yitirenlerin ailelerinin oluşturduğu Suruç Aileleri İnisiyatifi üyelerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Dilek Öcalan ile HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri katıldı.

Duruşmada ilk olarak SEGBİS sistemi ile bağlanan 10 Ekim Ankara Katliamı’ndan tutuklu ve davanın da tek sanığı olan Yakup Şahin, susma hakkını kullanacağını söyledi.

Müşteki avukatı Kazım Bayraktar’ın soru sormak için söz alması üzerine Yakup Şahin, “Hiç kendini yormasın, sorulara cevap vermeyeceğim” dedi.

Duruşma müştekilerin beyanlarıyla devam ediyor.

“Savaşın fitili Suruç Katliamı ile yakıldı”

Tülin Gün

Duruşma öncesinde MA’ya konuşan katliamda yaralanan Tülin Gün, savaşın fitilinin Suruç Katliamı ile yakıldığını belirterek, Suruç’a adalet geldiği takdirde bütün ülkeye adaletin ve barışın geleceğini söyledi.

Katliamla engellenmek istenen dayanışma köprüsünün katliam sonrasında daha da güçlendiğini vurgulayan Gün, şunları söyledi:

Biz en başta söylediğimiz gibi Suruç için adalet, herkes için adalet söylemini yine dile getiriyoruz. Suruç’a adalet gelirse Diyarbakır’a da, Ankara’ya da, Cizre’ye de, Sur’a da adaletin ve barışın geleceğine inanıyoruz. Bize Suruç Katliamı’yla beraber verilmek istenen mesaj, ‘Kürt halkıyla Kobane ile dayanışma köprüsü oluşturmayın’dı.

Ancak katliamla engellenmek istenen dayanışma köprüsü katliam sonrası daha da büyük ve sağlam bir köprü oluşturdu. Biz Suruç için adaleti getireceğiz. Kürt halkıyla Kobane ile Rojava devrimiyle aramızda ki bağı asla koparmayacağız.

“Adaletsizliği tüm dünyaya teşhir etmek istiyoruz”

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Deniz Bahçeci ise yargılama sürecine bakıldığında gerçek bir adaletin çıkacağına inanmadığını ifade etti ve şunları dile getirdi:

Israrla inançla gelmeye devam etmemizin sebebi, bu adaletsizliği tüm dünyaya teşhir etmek. Toplumsal bir baskı oluşturmak ve adalet mücadelesini yaymaktı.

Her dava öncesi Suruç Katliamı’nın tanıklarının, hayatını kaybedenlerin yakınlarının ya tutuklandığını ya da gözaltına alındığını belirten Bahçeci, “İktidarın bu baskıları ilk günden beridir, bizi yıldırmadı ve yıldırmayacak” dedi.

Ne olmuştu?

İstanbul’dan Urfa’nın Suruç ilçesine Kobani’ye yardım kampanyası amacıyla gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi yaklaşık 300 kişi, Suriye’ye geçmeden önce Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde 20 Temmuz 2015’te basın açıklaması yapmak istemişti.

IŞİD’li bir saldırgan kalabalığın içine girerek üzerindeki bombayı infilak ettirmişti. Saldırıda 33 kişi yaşamını yitirmişti.

Patlama mahalinden toplanan delil ve vücut parçalarının Ankara’da incelenmesinin ardından saldırganın Abdurrahman Alagöz olduğu kesinleşmiş, Alagöz’ün, El Kaide soruşturması kapsamında ifadesinin alındıktan sonra serbest bırakıldığı ve hakkında takipsizlik kararı verildiği ortaya çıkmıştı.

Alagöz hakkındaki ‘terör nitelikli aranan şahıs’ kaydının da saldırıdan bir ay kadar önce, 16 Haziran’da Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştığı ortaya çıkmıştı.

15 kişiyle başlayan soruşturma IŞİD üyesi 3 kişi ile devam etmişti.

Davanın tutuklu tek sanığı Yakup Şahin, Ankara Garı Saldırısı’nın da faillerinden…Hakkında arama kararı çıkartılan İlham Balı ve Deniz Büyükçelebi’nin ise Suriye’de IŞİD’e katıldığı belirtildi.

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca saldırıdan 18 ay sonra hazırlanan iddianamede 3 şüpheli hakkında 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.