Afrinliler’den BM’ye tepki: Ezberi bırakın, gelip yerinde görün ve ona göre açıklama yapın

HABER MERKEZİ – Geçtiğimiz günlerde ‘Afrin’deki yerel yönetim ile bir ilişkisi olmadığını’ söyleyen BM, ‘anladığımız kadarıyla’ diyerek “YPG sivillerin Afrin’den çıkmasına engel oluyor” suçlamasında bulundu. Biz de kentteki yetkililer ile Afrinlilere BM’nin bu açıklamasını sorduk. Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbakanı Hediye Yusuf, açıklamanın “Türkiye’nin Afrin’in demografyasını değiştirme planlarına hizmet ettiğini” savunurken, “Çağrı yapıyoruz; gelip, Afrin’de yerinde inceleme yapsınlar ve kendi gözleriyle görsünler” dedi. Konuştuğumuz Afrinliler ise BM’ye şu soruyla karşılık verdi: “Toprağımızı bırakıp nereye gideceğiz?”

Haber: Fatma Koçak

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Suriye geneli için aldığı ‘insani ateşkes’ kararına rağmen Türkiye ve ÖSO gruplarının Afrin’e operasyonu sürerken, kentten sivil ölüm haberleri gelmeye devam ediyor.

Afrin’deki Avrin Hastanesi verileri sadece geçtiğimiz bir gün içerisinde 20 sivilin yaşamını yitirdiğine işaret ediyor. Ancak BM, sivillerin durumu ile ilgili kenti hedef alan ve ateşkes kararına uymayan Türkiye’den ziyade, YPG’yi suçluyor.

Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan BM Genel Sekreterliği Sözcüsü Stephane Dujarric, Afrin’i kontrol altında tutan YPG’nin sivillerin çatışma bölgesinden çıkmasına engel olduğunu öne sürdü.

“Beş bin kadar kişi Afrin’i terk etmeyi başardı ama anladığımız kadarıyla yerel yönetim halen insanların bu bölgeden çıkmasına engel oluyor” diyen BM Sözcüsü, BM’nin yerel yönetimle doğrudan bir bağlantısının olmadığını belirterek, “İnsanların özgürce hareket etmesi ve istedikleri zaman bölgelerini terk etmesi son derece önemli” dedi.

Peki, BM’nin bu açıklaması ne kadar gerçeği yansıtıyor. Gerçekten de YPG sivilleri Afrin’de zorla mı alıkoyuyor? Bu ve benzeri soruları kentteki Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbakanı Hediye Yusuf ile Afrinlilere sorduk.

“BM gelip yerinde görsün ve ona göre açıklama yapsın”

Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbakanı Hediye Yusuf’a göre BM’nin açıklamaları “Afrin’i gerçek sahiplerine teslim edeceğiz” diyen Türkiye’nin Afrin’in demografyasını değiştirme planlarına hizmet ediyor:

“Bu açıklamalarla Türk devletinin işgal planlarına alet oluyorlar. Onların planı Afrin’de halkı korkutup kaçırmak, insanları evlerinden, yurtlarından, topraklarından etmek ve ardından da buraya kendi yetiştirdiği çeteleri yerleştirmek; Suriye’nin toprak bütünlüğünü parçalamak.

“47 gündür halk burada her türlü saldırıya rağmen topraklarını terk etmeyerek direniş sergiliyor. Kimsenin bu halkın iradesine böyle ucuz yaklaşmaya hakkı yok, BM de buna dahil. BM bu halkın iradesine saygı duymalı ve gelip yerinde görmeli. Öyle masa başı politikalarla işgalcilere hizmet eden ezber-yalan söylemlerle kimseyi zan altında bırakmasınlar. YPG/YPJ kimdir? Bu halkın çocukları. Düşünün, bir halk çocuklarını bırakıp gidebilir mi?”

Hediye Yusuf, “BM eğer misyonunu yerine getirmek istiyorsa, Rusya-Türkiye devleti ortaklığında Afrin’in demografyasını değiştirmeye çalışan, soykırım ve göçertme politikasına karşı tavır almalı” dedi ve şu çağrıyı yaptı:

“Gelip, Afrin’de yerinde inceleme yapsınlar ve kendi gözleriyle görsünler. Bu halkın 47 günlük direnişine, iradesine tanık olsunlar ve ona göre açıklamalar yapsınlar. Bunun dışındaki her açıklama bu halka saygısızlık ve Afrin’in işgaline ortak olmaktır.”

“Toprağımızı bırakıp nereye gideceğiz?”

Afrinliler de Hediye Yusuf’tan farklı düşünmüyor. Konuştuğumuz isimlerden Necip Muhammed, “Afrinli’yim, burada doğdum büyüdüm. ‘YPG sivillerin çıkmasına izin vermiyor’ diyorlar. Kimse bizim adımıza yalanlar söylemesin. Bu toprak bizim. Toprağımızı bırakıp nereye gideceğiz? Hiçbir yere gitmiyoruz, kendi irademizle burada kalacağız sonuna kadar” diyor.

Fatima Hesin ise “Bu toprakları bırakmamızı istiyorlar. Bizim adımıza konuşuyorlar” diyor.

“Gelip görsünler, bu halk hiçbir yere gitmiyor gitmez. Afrin’in toprağı bizim için kutsaldır” diye devam eden Hesin, “Zeytin ağaçlarının altında geçti yaşamımız. Onun huzur verici gölgesini niye bırakalım? Dünyanın bütün güçleri demiyorlar ki, ‘bu insanları niye yerinden ediyoruz’. İşgale ortak oluyorlar. Gitmiyoruz, burada öleceğiz, herkes bunu bilsin” diye belirtiyor.

Sileman Haftaro da “Bugün biz millet olarak birlik ve beraberlik halindeyiz. Biz gitmek için de kalmak için de kimseden izin almayız. YPG/YPJ dediğiniz bizim çocuklarımız. Biz burada birlikte yaşayıp birlikte direniyoruz. Kimsenin bizi birbirimize düşman etmeye hakkı yok” diyor.

20 Ocak’ta TSK ve ÖSO’nun başlattığı operasyonla beraber köyünden çıkmak zorunda kalan Zeynep İbrahim ise BM’nin açıklamasının ‘yalan’ olduğunu söylüyor:

“Köyümüze çeteler geldi, o yüzden çıkmak zorunda kaldık. BM ‘YPG sivillerin çıkmasına izin vermiyor’ diyor. Bu, yalandır. Eğer onlar olmazsa çeteler bizi öldürmüştü. Bizim çocuklarımıza laf söyleyeceğine Türk devletine laf söylesinler, onlar işgale geliyor. Nereye gideceğiz? Halep bizim toprağımız değil ama Afrin bizim toprağımız, burada kalacağız. Bir yere gitmiyoruz, bu bizim irademiz. Dünya bunu böyle bilsin.”