Ana SayfaGüncelBanu Güven: Neyi kaybettiğimizi en iyi 2019’daki seçim gününde hissedeceğiz

Banu Güven: Neyi kaybettiğimizi en iyi 2019’daki seçim gününde hissedeceğiz

HABER MERKEZİ – Doğan Medya Grubu’nun hükümete yakınlığıyla bilinen Demirören Grubu’na satılmasını kaleme alığı bir yazıda değerlendiren gazeteci Banu Güven, “Neyi kaybettiğimizi en iyi 2019’daki seçim gününde hissedeceğiz belki.  Memleket kaderinin belirlendiği gün tek ve resmi bir ajanstan akacak bilgilerle yetinmek zorunda kalacak” dedi.

Gazeteci Banu Güven, Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satılmasını değerlendirdi.

DW Türkçe için kaleme aldığı “Bizi görüyor musunuz?” başlıklı yazısında konuyu ele alan Güven, bu ‘satış’ın Türkiye medyasına ve okuyucu-izleyici kitlesine nasıl yansıyacağını analiz etti.

Okur-izleyicinin artık “yüreğini soğutan birkaç cümle duyma ihtimalinin” de ortadan kalktığını söyleyen Güven, “Artık o birkaç cümleyi bile duyamayacağınız gibi, bazı haberleri de göremeyeceksiniz. İşin kötüsü, hangi haberleri göremediğinizi de büyük ihtimalle bilemeyeceksiniz” dedi.

“Aydın Doğan’ın amiral gemisi Hürriyet’ten yüksek tirajlı Posta’ya, Kanal D’den CNN Türk’e, elinde ne var ne yoksa Erdoğan Demirören’e vermesinin ardından buralarda habercilik namına ufak sürprizlerle karşılaşma ihtimaliniz kalmayacak” diyen Güven, medya üzerindeki baskıya dikkat çektiği yazısında gelecek seçimlere dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Neyi kaybettiğimizi en iyi 2019’daki seçim gününde hissedeceğiz belki.  Memleket kaderinin belirlendiği gün tek ve resmi bir ajanstan akacak bilgilerle yetinmek zorunda kalacak.”

Birkaç yıl öncesine kadar yine baskıyla mücadele söz konusu olsa da “çeşitliliğin kavgayla da olsa hüküm sürdüğü bir medya ortamı” olduğunu söyleyen Güven, “Şimdi koca bir makine her şeyi geri dönüşü olmayan şekilde siliyor sanki. Geçmiş hala gözünüzün önünde, ama çok uzak. Geriye dönüp o günleri aramak çok hazin geliyor” dedi ve yazısını şöyle noktaladı:

“En iyisi ileriye bakmalı. Tek çözüm yeni bir gelecek yaratmak çünkü. O gelecek için çalışacak gazetecilerin sayısı arttıkça artıyor. Bizi görüyor musunuz?”