Ana SayfaDünyaEconomist, Afrin üzerinden medya-hükümet ilişkisini yazdı: Savaşı objektif olarak haberleştiren yok

Economist, Afrin üzerinden medya-hükümet ilişkisini yazdı: Savaşı objektif olarak haberleştiren yok

HABER MERKEZİ – Önde gelen haftalık dergilerden The Economist, “Medyanın ağzını bağlamak: Türkiye’de kimse Suriye’deki savaşı doğru olarak haberleştirmeye cesaret edemiyor” başlığıyla yer verdiği makalede, Afrin’e dönük 42 gündür devam eden operasyonun medyadaki yansıması için “Haberler, hükümet açıklamaları ve ordunun bilgilendirme notlarının harmanlanmasından öteye geçemiyor” ifadelerini kullanırken, “Afrin’deki savaşın objektif olarak haberleştirilmesini imkansız kılanın, korku iklimi ve sürmekte olan Olağanüstü Hal ile beraber dizginlerini koparan milliyetçi fanatizm” olduğunu yazdı.

Britanya merkezli Economist dergisinin bu haftaki sayısında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’e dönük ‘Zeytin Dalı’ adı verilen harekâtının medyadaki yansımalarına değinildi.

“Medyanın ağzını bağlamak: Türkiye’de kimse Suriye’deki savaşı doğru olarak haberleştirmeye cesaret edemiyor” başlığını taşıyan makalede, ilk olarak operasyonun başladığı günün ertesinde Başbakan Binali Yıldırım’ın belirli medya temsilcilerini toplayarak, onlara operasyonu nasıl haberleştirmeleri gerektiğine dair ‘talimatlar’ verdiği hatırlatıldı.

“Bir katılımcının söylediğine göre muhabirlere ‘Türkiye’nin ulusal çıkarlarını akıllarından çıkarmamalarının öğütlendiğinin” belirtildiği makalede, özellikle ana akım medyanın 42 gündür devam eden operasyonu şu şekilde haberleştirildiğine yer verildi:

“Ana kanallar Türk ordusu tarafından alınan köyleri ve öldürülen YPG’lileri (Halk Savunma Birlikleri) ilk önce duyurabilmek için birbirleriyle yarışıyor.

Haberler, hükümet açıklamaları ve ordunun bilgilendirme notlarının harmanlanmasından öteye geçemiyor.”

BBC Türkçe’nin haberine göre Economist, Türkiye medyasının resmi makamlardan yapılan açıklamaları başka kaynaklardan kontrol etmediğine de dikkat çekti:

“Türk ordusu Afrin’de tek bir sivile bile zarar vermeden 2 binden fazla YPG’liyi ‘etkisiz hale getirdiğini’ savunuyor. Tek bir ana akım medya kuruluşu bile bu sayıları sorgulamadı.”

“Medya patronları, kazançlı devlet ihalelerini kaybetmek istemiyor”

Makalede, dikkat çekilen bir diğer konu ise medya patronları.

Economist, Türkiye’de 100’den fazla gazetecinin cezaevinde olduğunu hatırlatarak, Türk medyasının ekonomik yapılanmasının, hükümetin istediği haberlerin yapılmasında rol oynadığını belirtti:

“Türk hükümetinin istediği yayını alabilmesini sağlayan şey aslında daha incelikli bir teşvik ve yaptırım sistemi. En büyük haber kuruluşlarının sahipleri aynı zamanda madencilik, inşaat ve gemi taşımacılığı gibi sektörlerde çıkarları olan büyük iş insanları. Kazançlı devlet ihalelerini kaybetmek istemiyorlar.

Hükümeti eleştiren uzmanlar ana haber kanallarına çıkarılmıyor. Hükümet baskısıyla işten çıkarılan muhabirler iş bulamıyor. Diğerleri ise davadan davaya sürükleniyor. Bir muhabir ‘Artık sansüre gerek yok. Gazeteciler kendilerinden ne istendiğini biliyor’ diyor.”

“Korku iklimi”

Dergi, haftalık dergisinde yer verdiği makalede, Türkiye’de objektif haberin önündeki bir diğer engeli ise ‘milliyetçi fanatizm’ olarak gördü:

”Türkiye’deki korku iklimi, sürmekte olan Olağanüstü Hal ve darbe girişimi ardından dizginlerini koparan milliyetçi fanatizm, Afrin’deki savaşı objektif olarak haberleştirmeyi imkansız kılıyor.”

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, dergiye yaptığı açıklamada, “Gazetecilerin, vatan hainliği ile suçlanmadan eleştirel haber yapabilmesi mümkün değil” diye konuştu.

Sosyal medya üzerinden savaş karşıtı paylaşımlar yapan 800’den fazla kişinin gözaltına alındığını belirten Economist, “Gazeteler, Suriye rejiminin Guta ya da İdlib’deki saldırılarını haber yaparken kaynak olarak kullandıkları Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR), Afrin konusundaki raporlarını görmezden geliyor. SOHR operasyon başladığından bu yana sınırın Suriye tarafında en az 112 sivilin öldüğünü, Türkiye’de ise atılan roketler nedeniyle 7 sivilin hayatını kaybettiğini söylüyor” diye yazdı.

Makalede, son olarak Kadri Gürsel’in şu sözlerine yer verildi: “Sivil ölümleriyle ilgili tüm haberler yalan haber ya da terör propagandası olarak kabul ediliyor.”


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
İddialar soyutmuş: Garo Paylan'ın 'suikast ihbarı'na takipsizlik kararı
Sonraki Haber
İran'da maça gitmek isteyen kadınlar polis tarafından alıkonuldu