Ana SayfaGüncelİHD açıkladı: İstanbul’da bir yurttaş başına poşet geçirilerek kaçırıldı, işkenceyle ifadeye zorlandı

İHD açıkladı: İstanbul’da bir yurttaş başına poşet geçirilerek kaçırıldı, işkenceyle ifadeye zorlandı

HABER MERKEZİ – İHD İstanbul Şubesi, 16 Mart’ta başına poşet geçirilerek kaçırılan ve bir hafta bilinmeyen bir yerde işkenceye maruz bırakıldıktan sonra 22 Şubat’ta bilinci yarı açık halde boş bir araziye bırakılan Nur Muhammed Abay’ın kendilerine aktardıklarını açıkladı. İHD ve THİV, şu anda resmi olarak gözaltında bulunan Abay’ın durumunu yetkililere sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), kendilerini istihbarat elamanı olarak tanıtan kişiler tarafından 16 Mart’ta başına poşet geçirilerek kaçırılan ve bir hafta bilinmeyen bir yerde işkenceye maruz bırakıldıktan sonra 22 Şubat’ta bilinci yarı açık halde boş bir araziye bırakılan Nur Muhammed Abay’ın durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.


“Kontrgerilla geri mi döndü?”: İstanbul’da bir kişi başına poşet geçirilerek kaçırıldı, bir hafta işkenceye maruz bırakıldı


Kendilerine yapılan başvuru üzerine açıklama yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Nur Muhammed Abay’ın 16 Şubat’ta çalıştığı tekstile gitmek üzere evinden çıktıktan sonra kendilerini istihbarat görevlisi olarak tanıtan kişilerce kaçırıldığını ve 22 Şubat’ta evinin yakınlarında bilinci yarı açık bir şekilde ailesi tarafından bulunduğunu söyledi.

Kaybolduktan sonra başvurular yapıldı ama sonuç çıkmadı

Abay’ın kaçırılmasından sonra ailenin önce karakola, sonra hastanelere ve kaçırıldıktan bir gün sonra da Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruda bulunduğunu kaydeden Yoleri, ancak ailenin herhangi bir sonuç alamadığı gibi, kaybolduğu güzergahtaki kamera kayıtlarının da kaybedildiğini dile getirdi.

Yoleri, savcının aileye, “Eğer gözaltında olduğundan eminseniz gidin kendiniz bulun” dediğini bildirdi.

‘Kaçırıldı, işkence yapıldı, ifadeye zorlandı’

Yoleri, şu anda ise resmi olarak gözaltında tutulan Abay’ın İHD’ye yaptığı başvuruda aktardıklarını şöyle anlattı:

“Bu olaydan sonra Muhammed bize başvurdu. Olayı şöyle anlattı: 16’sında işyerine gitmek üzere evden çıkıyor. İşyerine varmak üzereyken Yenigün Bağcılar Caddesi Malta ışıkların orada bulunan Foto Nur isimli dükkanın önünde, biri kafasına kar maskesi benzeri bir torba geçirmiş, birileri de ellerini arkadan kelepçelemişler. Bu arada 2 kişi koluna girerek zorla minibüs tipi koltukları karşılıklı iki sıra biçiminde olan bir arabaya bindirmişler. Arada telsiz sesleri geliyormuş. Bu şekilde yaklaşık 2 saat yol gittikten sonra arabadan indirip bir binaya koymuşlar.

Kısa süreliğine ellerindeki kelepçeyi açıp giysilerini ve ayakkabılarım tamamen çıkarmışlar ve ellerini tekrar ters kelepçe ile bağlamışlar. Nezaret olduğunu düşündüğü küçük ve zemini beton bir yere koymuşlar ve bu haldeyken kendisini uzun bir süre dövmüşler. Orada epey beklettikten sonra aynı katta başka bir odaya almışlar. Seslerden ve hareketlerden anladığı kadarıyla odada 6 kişinin olduğunu 3’ünün kendisi İle konuştuğunu, diğer üçünün ise dövdüğünü düşünüyor. İlk koydukları yerin zeminin beton, sonra aldıkları yerde ise sünger gibi bir şey varmış. İlk aldıklarında da, arabada da, binada da telsiz sesi duymuş, ‘bize istediklerimizi vereceksin, bizimle işbirliği yapacaksın’ diye baskı yapmışlar.

Uzun süre aynı tekstilde beraber çalıştığı birinin adını vererek onun üzerine ifade vermeye zorlamışlar. Bunu kabul etmezse kendisini, annesini ve ailesini öldürmekle tehdit etmişler. Sonra nezarete geri götürmüşler, üzerini giydirmişler ve işkence etmeye devam etmişler. El kadar, sert bir şeyi vücudunun değişik yerlerine değdirerek yüksek akım elektrik vermişler.

Önüne Kuran koymuşlar, ellerindeki kelepçeyi çözmüşler ve bir elini Kuran’a koyup diğer eline kalem vermişler. Kağıtta; ‘terör örgütüne karşı istihbarat yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim’ yazıyormuş. Ve isminin altını imzalatmışlar. Her gün bazı isimler söyleyerek onların üzerine ifade vermesini istemişler. Başka insanlara da işkence yapılıyormuş gibi sesler duymuş. Orada tutulduğu günlerden birinde yanına gelip ‘son duanı et’ demişler. Birisi gelip başında Yasin okumuş ve ‘bunu alabilirsiniz artık’ demiş. Alıp orman, ağaç kokusu olan bir yere götürmüşler. ‘Son isteğin ne’ diye sormuşlar. Sonra kafasına silah dayamışlar. Bir müddet böyle oyalandıktan sonra ‘haber geldi, büyük abi ölmeni istemiyor, biz de vazgeçiyoruz, ona dua et’ demişler ve geri götürmüşler.

Abay’ın daha sonra boş bir araziye bırakıldığını ve başındaki örtüyü çıkarınca, havanın karanlık ve yalnız olduğunu anladığını aktardığını belirten Yoleri, Abay’ın daha sonra yurttaşların yardımıyla Bağcılar’a götürüldüğünü ve burada ise kuzeni ve kız kardeşi tarafından fark edildiğini söyledi.

Yoleri Abay’ın bulunmasının ardından daha önce hakkında kayıp başvurusu olduğu için sabah Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğini belirterek, burada kendini kaçıranlar hakkında şikayette bulunduğunu söyledi.

11 Mart’ta gözaltına alındı

Nur Muhammed Abay’ın, 11 Mart günü yanında bir kuzeni ve 2 arkadaşı ile evden çıktığı esnada durdurulduğu ve kimlik kontrolünden sonra kuzeniyle gözaltına alındığını ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesine götürüldüğünü söyleyen Yoleri, Abay’ın hala TEM Şube’de tutulduklarını söyledi.

Yoleri, olayla ilgili başvuru üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduklarını belirterek şunları söyledi:

“Bu durum kaygılarımızı arttırdı. Yeniden bu tür olayların hortlatıldığı bizde bir endişe oluşturuyor. Bunun geçmiş dönemde de sonuçlarının ne kadar ağır olduğunu biliyoruz. Şimdi yeniden böyle bir organizasyon hareketinin hayata geçmiş olması ihtimali söz konusudur.

Muradımız, toplumun da bu vahim durumun farkına varması ve buna karşı bir duruş, duyarlılık gerçekleştirmesidir. Hem toplumun kendisine hem de toplumun örgütlü kesimine böyle bir çağrımız var. Nur Muhammed Abay’ı kim kaçırdı, neden gözaltında?”