Ana SayfaGüncelAnkara Katliamı Davası | ‘AKP üyesiyim’ diyen sanık IŞİD’in infaz görüntülerinde

Ankara Katliamı Davası | ‘AKP üyesiyim’ diyen sanık IŞİD’in infaz görüntülerinde

HABER MERKEZİ – Ankara Katliamı davasının sekizinci duruşmasında müşteki avukatları IŞİD’in “Türkiye sorumlusu” olarak bilinen İlhami Balı’nın doğrudan asker ve polislerle yaptığı görüşmeleri de içeren telefon görüşmesi kayıtlarını anlattı. Avukatlar, “Bu görüşme tutanakları Ankara katliamından 10 gün önce adli makamlar tarafında öğrenilmiş. Bu görüşmeleri yapan asker, komutan veya kamu görevlisi kim?” diye sordu. Avukat Gülşah Kaya’nın mahkemeye sunduğu görüntülerde, sanık Resul Demir’in IŞİD’in infazlarında yer aldığı ortaya çıktı.

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı’nda yapılmak istenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne IŞİD tarafından düzenlenen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin açılan davanın 8. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.

Tutuklu 19 sanığın hazır bulundurduğu duruşmaya katliamda yaşamlarını yitirenlerin avukatlarının yanı sıra sendika ve meslek örgütleri temsilcileri ile HDP milletvekilleri katıldı.

Duruşma, Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın dava dosyasına eklenen kimi belgeleri okuması ile başladı.

Ardından müşteki vekillerinin beyanına geçildi.

Avukat Tonguç Cankurt, Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nce gönderilen dosyada IŞİD’in “Türkiye sorumlusu” olarak bilinen İlhami Balı’nın telefon görüşmelerinin kayıtlarının bulunduğunu belirterek, “Balı’nın tape kayıtlarından Temmuz 2015’ten Eylül 2015’e kadar sınır geçişlerini organize ettiği anlaşılıyor” dedi.

“Asker IŞİD’liye ‘Şıhım’ diye hitap ediyor”

Balı’nın doğrudan asker ve polislerle yaptığı görüşmelerin kayıtları olduğunu ekleyen Cankurt, şunları söyledi:

“Doğrudan emniyetle irtibat içinde, bazen askerlerle görüşüyor. Kaçakçılar aracılığıyla askerle görüşüyor. Balı; ‘Buralardan bir isteğin var mı?’ diye askere soruyor. Asker Balı’ya ‘Şıh’ım’ diye hitap ediyor. Asker ile Balı birbirlerinin numaralarını alıyorlar.”

Cankurt ayrıca Balı’nın er Sefter Taş’ın ölümüyle ilgili yaptığı bir görüşme üzerinde de durdu. Cankurt, “Askerlerin bir IŞİD’liyi dövmesi üzerine Balı, elindeki asker Sefter Taş’ı öldürmekle tehdit ediyor. Bunun üzerine görüşmeyi yapan asker Balı’dan özür diliyor” dedi.

Cankurt şöyle devam etti:

“Bu görüşmeleri yapan asker, komutan veya kamu görevlisi kim? Bu görüşme tutanakları Ankara katliamından 10 gün önce adli makamlar tarafında öğrenilmiş. Bu askerlerin kimler olduğunun öğrenilmesi gerekiyor. Bu bizim dosyamızla doğrudan ilişkili.”

Avukat Sevinç Hocaoğulları ise Balı’nın telefon görüşmelerinin, IŞİD’in Diyarbakır ve Suruç katliamlarını gerçekleştirmeden önce dinlendiğine de dikkat çekerek Balı’nın Diyarbakır saldırısı sanıklarından İsmail Korkmaz ile yaptığı telefon görüşmelerine işaret etti.

Müdafi avukatlardan Murat Kemal Gündüz ise, sanıklardan Hüseyin Tunç’un avukatı Orhan Şahin’in Antep’teki başka bir davada “müvekkilim bomba taşıdı” sözlerini sarf ettiğini ifade etti.

Buna rağmen mahkemenin gerekeni yapmadığını söyleyen Av. Gündüz, şunları söyledi:

“Mahkemenin yapması gereken işleri biz yapıyoruz. Genç Ensar Derneği’nin üyeleri katliam olduğu gün toplantı yapmış ve derneği feshetme kararı almış. Bu dernekte yetişen insanların çoğu IŞİD’e katılmış insanlar. Dernek örgüte eleman yetiştiriyor. Her şey çok açık değil mi? Nedense emniyet bu derneği bulamıyor.  İncelediğim kadarıyla Ankara’ya gönderilen sanıkların öyle ya da böyle hepsinin olayla ilişkili olduğunu düşünüyorum.”

‘AKP üyesiyim’ diyen sanık IŞİD’in infaz görüntülerinde 

Avukat Gülşah Kaya mahkeme heyetine sanıklarla ilgili bazı bilgilendirmelerde bulundu.

Kaya, sanıklardan Resul Demir’le ilgili belgeler hakkında Demir’in diğer sanıklarla örgütsel nitelikte ders verilmesi için yaptığı yazışmalar olduğunu söyleyerek, diğer sanıklarla ilgili delil niteliğindeki fotoğrafları mahkeme heyetine açıkladı.

Kaya’nın gösterdiği fotoğraflar ve videolardan birinde de “AKP Bingöl gençlik kolları üyesiyim” diyen sanık Mehmedin Baraç’ın IŞİD’in infaz etme görüntüleri yer alıyordu.

‘Kötü soruşturulan bir katliam dosyası’

Bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu belirten Kaya, yeni bir bilirkişi raporuna ihtiyaç olduğunu ve yeni bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğini ekledi.

Işık şunları söyledi:

“Sanıkların yazışmaları ile ilgili çok detaylı bilgi yok. İki celsedir biz bunu istiyoruz. Ama Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı bunu bize iletmiyor. Biz tekrar Adıyaman cumhuriyet Başsavcılığından talep ediyoruz. Bu kadar kötü soruşturulan bir katliam dosyası herhalde yoktur.”

Işık, Adıyaman ve diğer illerin Emniyet Müdürlüklerinden istihbari bilgilerin geldiğini ancak Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün hala istihbari bilgileri dosyaya sunmadığını ifade etti.

Ayrıca hakkında İnterpol ile arama kararı bulunan firari sanık Nusret Yılmaz’ın geçen sene Gürcistan’a geçmeye çalıştığını, Gürcistan polisinin ise sanığı Türkiye’ye yolladığını vurgulayan İlke, sanık hakkında Türkiye’de hiçbir işlem yapılmadığına dikkat çekti.

Diğer firari sanıkların yakalanıp yakalanmadığına dair kuşkuların olduğunu söyleyen Işık, Dışişleri ve İçişleri Bakanlığı’na bu konuda müzekkere yazılmasını istedi.

Mehmet Korkmaz, Deniz Duman ve Cuma Dabanıyassı hakkında örgüte yardım ve yataklık etme gerekçesiyle dava açıldığını söyleyen İlke, Mehmet Korkmaz ve Deniz Duman’ın isimlerinin birçok yerde geçtiğini belirterek dosyada tanık olarak dinlenmesini talep etti.

Mahkeme heyeti müdafi avukatların değerlendirmelerinin ardından mahkemeyi yarına erteledi.

Duruşma öncesi açıklama

Duruşma öncesi 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği tarafından adliye önünde basın açıklaması düzenlendi.

Dernek adına açıklamayı yapan İhsan Seylan, “10 Ekim Davasının ve bu davanın benzerleri olan Suruç, Antep, Diyarbakır, İstanbul gibi davaların sadece tetikçilerinin değil başta kamusal sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevlileri olmak üzere tüm sorumluların yargılanarak adil bir şekilde tamamlanmasını talep ediyoruz” dedi.


Bu haber MA’dan derlenmiştir.