Ana SayfaGüncelBir davanın kronolojisi: Tek delil yanlış ses çözümleri

Bir davanın kronolojisi: Tek delil yanlış ses çözümleri

 

HABER MERKEZİ – Selahattin Demirtaş ile Sırrı Süreyya Önder, 2013 yılı Newrozu’nda yaptıkları konuşmaları nedeniyle haklarında “örgüt propagandası” iddiasıyla açılan davada yarın mahkemeye çıkacak. Davanın tek delili hatalı konuşma çözümleri. Bunların deşifresini yapan polis ve soruşturmayı başlatan iki savcı ise “FETÖ”den ihraç edilmiş isimler.


Haber: Yasin Kobulan


İstanbul’da 2013’te yapılan Newroz kutlaması sırasında yaptıkları konuşmalar nedeniyle başka bir dosyadan tutuklu olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın duruşmasına Pazartesi günü devam edilecek.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı dava dosyasının ilk duruşması 14 Aralık 2017 tarihinde görüldü.

Davanın ilk gününden bu yana Demirtaş ve Önder ile avukatlarının dile getirdikleri talepler mahkeme heyetince reddedildi.

Son duruşmada mahkeme savunma yapması için son kez süre verdiği Demirtaş’ın duruşmada hazır edilmesini istemişti.

Silivri Cezaevi Kampüsü karşısında bulunan 2 nolu duruşma salonunda 30 Nisan’da görülecek olan duruşmaya Demirtaş’ın katılması bekleniyor.

Soruşturmayı başlatan savcılar ihraç edildi

Soruşturmayı yürüten bazı savcı ve polislerin görevlerinden ihraç edildiği davanın tek delili ise, her iki ismin Newroz’daki çözümü yanlış yapılmış konuşmaları.

Öyle ki Demirtaş ve Önder’in konuşmalarında sarf ettikleri “HDP”, “HDK” ifadeleri, yapılan çözümlerde “PKK” ve “HPG” olarak tutanaklara geçirildi.

Bu konuşmaların yapıldığı dönemde İstanbul TEM Şube Müdürlüğü’nde görev yapan polislerden yüzlercesi ihraç edildi. Avukatların soruşturmayı başlatan savcı ve konuşma çözümlerini yapan polisler hakkında “FETÖ” soruşturmaları kapsamında işlem yapılıp yapılmadığını araştırması yönündeki talepleri de reddedildi.

Yine söz konusu konuşmaların yeniden çözümlenmeleri için bilirkişiye gönderilmesi yönündeki talep de reddedildi. 2013 Newrozu’nda yapılan konuşmalara ilişkin 2 yıl sonra başlatılan soruşturmanın davasına ise 2017 yılında başlandı.

5 ayda 4 duruşma görüldü

14 Aralık 2017 tarihinde ilk duruşması görülen davanın 5 ay kadar kısa bir sürede 3 duruşması daha görüldü.

5 aylık sürede mahkeme heyeti, davayı sonlandırmak için avukatların tüm taleplerini reddetti. Avukatların taleplerini her defasında “davayı uzatmak istiyorsunuz” gerekçesiyle reddeden mahkeme heyeti, Demirtaş’a “son sözü” vermek üzere duruşmayı 30 Nisan’a erteledi.

‘Yargı siyasal gündemi takip ediyor’

Demirtaş’ın avukatlarından Arzu Kayaoğlu, davaya konu olan konuşmaların 2013 İstanbul Newrozu’na konu olan konuşmalar olduğunu belirterek, “O dönem Çözüm Süreci’nin başlangıcı olan Newroz’du. Tüm ana akım medyada canlı olarak yayınlanan Newroz’du.  Newroz’dan sonraki gün iktidara yakın gazetelerin birçoğu manşetini ‘Yüz binlerin toplandığı barış Newroz’u’ ve ‘Demirtaş ve Önder’den barış mesajları’ başlığı ile duyurdu” hatırlatmasında bulundu.

Bu anlamda Çözüm Süreci’nin başladığı Newroz konuşmasının yargılamasının yapıldığını ifade eden Kayaoğlu, yargının siyasal gündemi takip ettiğini vurguladı.

Kayaoğlu, “Bu soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kendiliğinden başlattığı bir soruşturma değil aslında.  İçerisinde Gökçe Fıratoğlu’nun da bulunduğu ulusalcı olarak geçinen bazı kişilerin şikayeti üzerine bu soruşturma başlatıldı. Örgüt propagandası denilen suçlar kamu düzenine ilişkindir. Savcılık bununla ilgili doğrudan, resen soruşturma başlatmalıdır. Yapılması gereken bu” dedi.

‘Talepler kabul edilmiyor’

Ancak taleplerinin bu güne kadar hiçbir şekilde kabul edilmediğini ifade eden Kayaoğlu, “Reddedilme gerekçesi ise belirtilmiyor. ‘Sonuca etkisi görülmediği’nden reddediliyor. Sonuca etki etmemesi söz konusu değil, çünkü mahkeme hiçbir araştırma yapmış değil. Taleplerimizle ilgili” diye konuştu.

‘Birleştirilmeyen tek dava’

Kayaoğlu, Demirtaş’ın yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasına da dikkat çekti:

“Ankara’daki davanın duruşmasında daha usule ilişkin beyanlar alınıyor. 31 ayrı dosyanın birleştirildiği, hatta yargılama devam ederken Elazığ’da aynı kapsamda olan bir yargılama dosyası resen birleştirildi. Birleştirme konusunda hem Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nden talepte bulunduk hem de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nden. Propagandaya ilişkin açılan bütün davalar Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile birleştirildi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava hariç.”

Kayaoğlu, mahkemenin tutumunu “Bir an önce karar vermek yönünde” olarak yorumladı.

‘Ses çözüm tutanakları yanlış’

Söz konusu yargılamaya konu konuşmanın polisler tarafından yapılan çözümlemelerine dair ise Kayaoğlu, şunları söyledi:

“Polislerin yapmış olduğu çözümleme tutanaklarında ya anlaşılamadı diye nokta konulmuş ya da çok farklı şeyler konulmuş. Ses çözüm tutanaklarında HDP ve HDK olan yerler PKK veya HPG olarak geçirilmiş. Bunun özellikle yapıldığını düşünüyorum. Yapılan konuşmalar çok net olmasına rağmen bu yapılmış.”

Ergenekon ve Balyoz davalarının soruşturma ve kavuşturma aşamalarında yer alan savcı ve polislerin ihraç edildiğini de hatırlatan Kayaoğlu, “Ergenekon, Balyoz davalarında kumpas kurdukları için yüzlerce polis ihraç edildi. Bu ses kanıtları da Kürt siyasetçilere yapılan kumpasların açık kanıtı. Herkese kumpas kuranlar Kürt siyasetçilere mi kumpas kurmayacak.  Bizim öncelikli talebimiz bu konuşmaların, mahkemenin kendisi yapması gerekir. Mahkeme ısrarla reddetti. Savcılık talebin yerinde olduğunu belirtti. Biz böyle bir konuşma yapmadık diyoruz, onlarda ‘siz yaptınız bu konuşmayı’ diyor. Doğrudan doğruya yargılama başlarken mahkeme kararını bir nevi vermiş oluyor. Bunlar müvekkilimize yapılmış olan kumpaslar” diye konuştu.

Dava hakkında

17 Mart 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Newroz kutlamasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ile Sırrı Süreyya Önder konuşma yaptı.

Aynı mitingde konuşma yapan Tuncel hakkında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinde “Propaganda yapmak” iddiasıyla açılan dava beraat ile sonuçlandı.

Ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Demirtaş, Önder ve Tuncel’in dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığına başvuruda bulundu. Yapılan başvuru 25 Haziran 2014 tarihinde Bakanlıkça, hangi suçun oluştuğu belirtilmediği için iade edildi.

Bunun üzerine savcılık bir kez daha hazırladığı fezlekede “propaganda” suçunun işlendiğini ileri sürerek, tekrardan fezlekeyi Adalet Bakanlığına gönderdi. Ancak savcılık tekrardan hazırladığı fezleke de bu kez “örgüt kurma” suçlaması yöneltti.

Ancak 9 Ekim 2016 tarihinde hazırlanan iddianamede Demirtaş ve Önder hakkında “propaganda”dan dava açıldı.

3 gün sonra ise aynı konuşmaya dair başka bir “propaganda” iddiası ile iddianame hazırlandı.

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya yetkisizlik kararı verilerek, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.


Mezopotamya Haber Ajansı