Ana SayfaGüncelDemirtaş’a tahliye yok

Demirtaş’a tahliye yok

HABER MERKEZİ – HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu olduğu ana davanın üçüncü duruşmasında, müzakerelerin sürdüğü dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na eleştirilerde bulundu, “Tam savaş rantçılığı yapmış çözüm sürecinin bitirilmesine katkı yapmıştır” dedi. Demirtaş ayrıca, “Beni bir an önce siyasi yasaklı konuma düşürmek için özel olarak bazı hakimlere avukatlar tarafından baskı yapıldığını biliyorum” dedi. Demirtaş’ın 3 günlük savunmasından sonra mütalaasını veren savcı, ‘tutukluluk halinin devamı’nı istedi. Mahkeme heyeti de Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem eş genel başkanı olan Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olduğu ana davanın üçüncü duruşmasına üçüncü günde devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmayı HDP’li milletvekillerinin yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl de izledi.

Duruşmaya ilk iki günde olduğu gibi bugün de 50 izleyici sınırlaması getirildi.

Demirtaş, 6-8 Ekim Kobani eylemleri ve Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015 tarihinde iki polisin şüpheli bir biçimde öldürüldüğü ve “müzakereleri sona erdiren olay” olarak anılan cinayetlere değindi.

“Davutoğlu çözüm sürecinin bitirilmesine katkı yaptı”

Selahattin Demirtaş, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na ilişkin yaptığı açıklamalarda, Davutoğlu’nun “başarısız bir kitap yazsa” da önemli bir akademisyen olduğunu ancak “siyasetçi olarak tam bir fiyasko olduğunu” söyledi. Demirtaş, söz konusu olaylarda “Neden bu kadar aceleciydi, neden yargıyı beklemedi; 1 saatte tüm bu vakaları nasıl çözdü? Bunları açıklamalı” ifadesini kullandı.

Davutoğlu’nun ‘Çözüm Süreci’ne asla inanmamış bir siyasetçi olduğunu kaydeden Demirtaş, “Davutoğlu, Neo-Osmanlıcı üst emperyal devlet örgütlenmesi kafasında kurmuş basiretsiz bir siyasetçidir. Kürt halkına eşit bir bakışı yoktur. Tam savaş rantçılığı yapmış çözüm sürecinin bitirilmesine katkı yapmıştır” dedi ve şöyle devam etti:

“Biz çatışmanın derinleşmesini önlemişsek, çözüm sürecinin bir gün bile uzaması için çalışmış, bir kişiyi bile kurtarmışsak bunun için bin yıl yatarım. Peki binlerce insanın katliamından sorumlu olanlar lüks içinde yaşayıp, devleti ele geçirip kudretli iktidarlarında keyif sürseler bile benim F tipi hücrede duyduğum huzuru duyabilir mi? Duyamazlar. Ben çok huzurluyum. En lüks saraydan daha da huzurlu şekilde Edirne’de F tipi hücrede yatıyorum. Yatmaya da devam ederim. Ne mahkemenizden adalet beklentim var, ne adaletin gerçekleşeceğine inancım var.”

“Siyasi yasaklı konuma getirilmem için baskı yapılıyor”

“Ben buraya suçlamalara karşı savunma yapmak için değil suçları teşhir etmeye geliyorum” diyen Demirtaş, kendisini siyasi yasaklı konuma düşürmek için devam eden davalarında hakimlere baskı yapıldığını söyledi ve bu bilginin kendisine ulaştığını ifade etti.

Demirtaş, “Beni bir an önce siyasi yasaklı konuma düşürmek için özel olarak bazı hakimlere avukatlar tarafından baskı yapıldığını biliyorum” dedi.

“Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimini belirleyecek olan biziz. Kilit biziz anahtar biziz. Siyaset yasaklı da olsam biziz, olmasam da biziz. Kilit bizim elimizdedir. Bakalım ne yapacaklar göreceğiz” diye sözlerine devam eden Demirtaş, Edirne Cezaevi’ne başı dik girdiğini oradan da dik çıkacağını belirterek, “Benim arkadaşlarıma tavsiyemdir: Ben orada ölürsem tabutumu da dik çıkarsınlar, yatay çıkarmasınlar” dedi.

Demirtaş’ın tutukluluk haline devam kararı

Savcı, Selahattin Demirtaş hakkında tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

İddia makamının talebinin ardından avukatların talep ve savunmalarına geçildi.

Savunma sonrası mahkeme heyeti, 3 gün boyunca savunma yapan Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme bir sonraki duruşmayı 18-19-20 Temmuz tarihlerine erteledi.

Previous post
İneklerine haciz gelince sütü Ziraat Bankası’nın önüne döktü: ‘Alsın devlet ne yaparsa yapsın’
Next post
İsrail askerlerinin saldırısına rağmen Filistinlilerin “Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü” üçüncü haftasında