Ana SayfaGüncelMuğla’da ‘infaz’ iddiasını basına aktaran avukata dava açıldı

Muğla’da ‘infaz’ iddiasını basına aktaran avukata dava açıldı

HABER MERKEZİ – Muğla’da 6 PKK’linin infaz edildiği iddialarına ilişkin basına verdiği demeçler nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Avukat Günfer Karadeniz hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede savcılığın otopside zehirlenme vakasına rastlanamadığı belirtiliyor. Ancak 10 yıla kadar hapsi istenen Karadeniz, bugüne kadar otopsi raporunu göremediklerini ifade ediyor.

Muğla’nın Seydikemer ve Ortaca bölgesinde 4 Ekim 2017’de gözaltına alınan 7 kişi darp edildikten sonra, çırılçıplak ters kelepçeli fotoğrafları sosyal medyada servis edilmişti.

Fotoğrafların yankısı devam ederken, Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Toparlar Şelalesi bölgesinde kırsal alanda PKK’lilerle askerler arasında çatışma çıktığı öne sürülmüş, çatışmada 5 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, bir gün sonra aranan 2 kişiden birinin de el yapımı patlayıcının patlaması ile yaşamını yitirdiği iddia edilmişti.

İddiaların ardından PKK tarafından açıklama yapılmış, kentte öldürülen kişilerin PKK’li olduğu kabul edilirken, 6 kişinin açıklananın aksine çatışma ile değil ‘komplo sonucu zehirlenme ile’ yaşamını yitirdiği kaydedilmişti.

Avukata dava açıldı

6 PKK’linin infaz edildiği iddiasına ilişkin şüpheleri basın ile paylaşan Avukat Günfer Karadeniz hakkında başlatılan soruşturma tamamlanarak iddianameye dönüştürüldü.

MA’dan Ahmet Kanbal’ın haberine göre, Muğla Cumhuriyet Savcısı Bülent Aksoy tarafından hazırlanan iddianamede Karadeniz’in yapmış olduğu açıklamalar nedeniyle “Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme” iddiasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianame, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede ayrıca, Karadeniz’in olaylar yaşanmadan önce 2017 yılı içerisinde hakkında Muğla ve Datça Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen “Örgüt propagandası yapmak” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret” soruşturmaları olduğuna yer verildi.

Karadeniz hakkında başlatılan soruşturma kapsamında basın yayın organlarına yapmış olduğu açıklamalar ve değerlendirmelere yer verilen iddianamede, Fırat Haber Ajansı, Gazete Karınca ve Gazete Duvar’da “aynı kaynaklara dayanılarak” yapılan haberler ve Karadeniz’in Artı TV’ye yapmış olduğu telefon bağlantısında olaya ilişkin dile getirdiği şüpheler de yer aldı.

Savcılık: Otopside zehire rastlanmadı

İddianamede Karadeniz’in beyanlarının detaylı otopsi raporları ile de yalanlandığını savunan savcılık, “(…)Muğla Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından yapılan otopsi işlemleri ile İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi tarafından yapılan toksikolojik incelemeler sonucunda ölenlerin hiçbirinin kanında aranan maddelerin (zehir vb) ya da ilaç kalıntısının bulunmadığının ve tüm ölümlerin ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı olarak, meydana geldiğinin ayrıntılı otopsi raporları ile belirlendiği…” ifadesine yer verdi.

Avukat Karadeniz: Otopsi raporlarını halen göremedik

MA’ya konuşan Avukat Karadeniz ise, iddianamede olduğu söylenen otopsi raporlarının bugüne kadar dosyada gizlilik olduğu gerekçesiyle kendilerine verilmediğini söyledi.

İddianamenin hazırlanmış olmasına rağmen otopsi raporlarını göremediklerini kaydeden Karadeniz, sadece otopsi raporlarını değil, cenaze aileye teslim edildiğinde verilmesi gereken ölü muayene raporlarını dahi halen görmediklerini kaydetti.

Avukat Karadeniz, kendisi ile ilgili açılan davada otopsi raporlarının ekleneceğinin söylendiğini ancak halen dosyaya eklenen bir şey olmadığını ve beklediklerini ifade etti.


Muğla’da ‘infaz’ şüphesi: Avukat ‘Çatışma izi yok’ demişti, yöre halkı da ‘çatışma sesi’ duymamış

‘Çatışmada öldü’ denilmişti, cenazeyi gören aile reddetti: ‘Kurşun izi ya da yarası yok’


Avukat Karadeniz ne demişti?

Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Toparlar Şelalesi yakınında yaşandığı iddia edilen çatışmada yaşamını yitiren 6 kişiden ikisi olan Musa Arslan ve Rojhat Seçkin’in cenazeleri kimlik tespitinin ardından aileleri tarafından alınmıştı.

Fakat ön otopsi raporları önce “gizlilik” ardından da “olmadığı” gerekçesiyle ne ailelere ne de avukatlara verilmemişti.

Ailelerin başvurusu üzerine cenazelerin tesliminden önce Adli Tıp Kurumu’nda 9 Ekim günü teşhise katılan avukat Günfer Karadeniz ise şunları söylemişti:

Bırakın herhangi bir izi kurşun izi bile görünmüyor. Ben bir tane yara izi bile göremedim. Nasıl öldükleri muamma bu insanların.

Vücutlarına baktım çatışmada ölen insanların vücutlarında en azından bir çapak izi olur bir şey patlar, bir yerine çarpar, kanar kanatır. Ama buna dair hiçbir şey yok, yani vücutlarında yara bere izi göremedim. Dolayısıyla çok tuhaf bir durum.

Aileler tek tek baktı. Onlarla beraber bir inceleme yaptım ancak ben bugüne kadar böyle bir şeyle karşılaşmadım. Çatışmada ölen insanların vücutlarındaki bulguyu görmedim ben. Çatışma olduğunda kurşun gelmese bile çapak gelir. Gelir kaşına saplanır, vücudunun bir yerlerinde ufak tefek yaralar olur. Şu anda gözaltında olanların yüzünde gözünde olan yaralar kadar bile iz yok düşünün.

Bir baba kendi çocuğunun kafasının arkasında beni olduğu için cesetlerin arka kısımlarına da baktı Birisinin gözünde boz vardı, beyazlaşmıştı. Doğumda olmuş olabilir sonradan olmuş olabilir ama olay esnasında değil kesinlikle. Belki ailelerin tanıması için bir ipucu olabilir diye söylüyorum.