Ana SayfaGüncelRSF Almanya Başkanı Mihr: Kayyum Kürt medyasına yönelik baskılarda yeni bir zirve

RSF Almanya Başkanı Mihr: Kayyum Kürt medyasına yönelik baskılarda yeni bir zirve

HABER MERKEZİ – Gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren RSF Almanya Başkanı Mihr, “Kayyum, Türkiye’de Kürt medyasına yönelik süregelen baskılarda yeni bir zirveye işaret ediyor” derken, Article 19 Avrupa Program Koordinatörü Nash ise “Kelle koltukta gazetecilik yapan Kürt gazetecilere destek gösterilmiyor” dedi ve bunun en son örneğinin Özgürlükçü Demokrasi gazetesine atanan kayyumda görüldüğünü kaydetti.

Gözaltına alınan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve Gün Matbaacılık çalışanlarının derhal serbest bırakılması çağrısı yapan 17 uluslararası basın kuruluşu arasında bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Article 19, matbaa çalışanları ve gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösterdi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Necla Demir’e konuşan RSF Almanya Başkanı Christian Mihr ve Article 19 Avrupa Program Koordinatörü Georgia Nash, basın üzerindeki baskılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Kayyum atanması baskılarda yeni zirve’

RSF Almanya Başkanı Christian Mihr, Doğan Medya Grubu’nun satışına ve hemen ardından Özgürlükçü Demokrasi’ye kayyum atanarak çalışanlarının gözaltına alınıp tutuklanmasına tepki gösterdi.

Mihr, “Doğan Medya Grubunun satışı Türkiye’de medya çoğulculuğunun kesin olarak sona erdiği anlamına geliyor. Çünkü bu satış sonrası tüm ana akım medya organları ya doğrudan hükümet tarafından ya da dolaylı olarak Erdoğan-dostu iş adamaları tarafından kontrol ediliyor hâle geldi. Özgürlükçü Demokrasi’ye el konulması ise ayrı bir yerde duruyor. Türkiye’de Kürt medyasına yönelik olarak süregelen baskılarda yeni bir zirveye işaret ediyor” dedi.

Hükümetin neden böyle bir yol ve yöntem izlemiş olabileceğine dair konuşan Mihr, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimini “tarihi bir fırsat” olarak gördüğünü söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hükümet de aynen buna uygun davrandı. Şu sıra Türkiye’de yargılanan gazetecilerin çoğunluğunun darbenin kendisini bir tarafa bırakın Gülen hareketi ile bir ilgisi yok, ancak hala ‘terörle’ savaş kisvesi altında yargılanıyorlar. Bu, Kürt medyasının ve bazı başka örneklerin durumunda özellikle aşikâr ve bu darbe girişiminden çok daha önce başlamıştı. Açıkça anlaşılıyor ki Türk hükümeti eleştirel haberciliğe dair kalan son adacıkları bile susturmayı hedefliyor.”

‘Toplumun bilgilendirilmesinin önüne geçiliyor’

Article 19 Avrupa Program Koordinatörü Georgia Nash

Article 19 Avrupa Program Koordinatörü Georgia Nash ise Türkiye’de son dönem basın özgürlüğünden söz edilemeyecek gelişmelere tanıklık ettiklerini söyledi.

Amacın tek sesli bir medya yaratmak olduğunu vurgulayan Nash, Özgürlükçü Demokrasi gazetesine kayyum atanarak çalışanlarının gözaltını alınmasına “Türkiye’de artık daha az sayıda bağımsız gazeteden söz edilebilir. Bu da toplumun bilgilendirilmesinin önüne geçiyor” sözleriyle tepki gösterdi.

Basın ihlalleri açısından Türkiye’nin kendileri için önemli bir odak noktası olduğunu söyleyen Nash, “Kürt kentlerinde kelle koltukta gazetecilik yapan Kürt gazetecilere destek gösterilmiyor. Çoğu tutuklu. Üzerlerindeki baskının en son örneği de Özgürlükçü Demokrasi gazetesine atanan kayyumda görüldü” dedi.

Nash son olarak “Bilinen ve daha az bilinen davaların bu siyasi kurumların gündeminde kalmasını ve yargılanmalarını sağlamak için basın örgütleri olarak da elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” diye konuştu.

Previous post
HDP'li Önder: Öcalan'ın anlatacaklarından tedirginler
Next post
Çipras’tan Türkiye’ye: İnsan hayatı şantaj aracı değildir