Ana SayfaGüncelZaman gazetesi davası: Bulaç, Türköne ve Alpay’a ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

Zaman gazetesi davası: Bulaç, Türköne ve Alpay’a ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

HABER MERKEZİ – Kapatılan Zaman gazetesinin yazarlarından Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Mümtazer Türköne hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Aralarında kapatılan Zaman gazetesi yazarlarından Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Mümtazer Türköne’nin de bulunduğu 17’si tutuklu 31 kişinin yargılandığı davanın duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü’nün karşısında bulunan binada 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Duruşmada savcı mütalaasını açıkladı.

Mütalaada, sanıklardan Ali Bulaç, Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay’ın “Anayasayı ihlal” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “örgüt üyeliği” iddiasıyla ise 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisleri talep edildi.

Savcı, mütalaasını sunmaya devam ediyor.


Gazeteci Şahin Alpay tahliye edildi: Mutluyum ama özgürlüğüme kavuştuğumu söyleyemem


Dava hakkında

Davanın sanıkları şöyle: Şahin Alpay, Ahmet Metin Sekizkardeş, Ahmet Turan Alkan, Alaattin Güner, Ali Bulaç, Cuma Kaya, Faruk Akkan, Hakan Taşdelen, Hüseyin Belli, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, İsmail Küçük, Mehmet Özdemir, Murat Avcıoğlu, Mustafa Ünal, Mümtazer Türköne, Onur Kutlu, Sedat Yetişkin, Şeref Yılmaz, Yüksel Durgut, Zafer Özsoy, İhsan Duran Dağı, Ahmet İrem, Ali Hüseyin Çelebi, Süleyman Sargın, Osman Nuri Arslan, Osman Nuri Öztürk, Lale Sarıibrahimoğlu, Nuriye Akman ve Orhan Kemal Cengiz.

Davanın 64 sayfalık iddianamesinde tüm sanıklar hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlamalarıyla üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla da 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Çoğunluğu Zaman gazetesinin eski çalışan veya yazarı olan sanıklara yöneltilen suçlamalar, 15 Temmuz darbe girişimin ardından Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan gazetede çalışmış olmalarına dayandırılıyor.