Ana SayfaGüncel“‘Bakur’ ile ölümü değil, barışı savunduk”

“‘Bakur’ ile ölümü değil, barışı savunduk”

HABER MERKEZİ – “Bakur/Kuzey” belgeselinin yönetmenleri hakkında açılan davanın ikinci duruşması, eksikliklerin tamamlanması için 23 Ekim’e ertelendi. Belgeselin yönetmenlerinden gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada “Biz ‘Bakur’ ile ölümü değil, barışı savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz” dedi.

“Bakur/Kuzey” isimli belgeselin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 5’er yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ikinci duruşması Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Demirel ve Mavioğlu’nun avukatları ile hazır bulunduğu duruşmayı, HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, akademisyen Sibel Özbudun, yazar Temel Demirel, KHK ile ihraç edilen akademisyen Ahmet Haşim Köse’nin yanı sıra çok sayıda sinemacı ve avukat destek amacıyla izledi.

Kimlik tespiti yapılması ile başlayan duruşmada Demirel ve Mavioğlu’nun avukatları, mahkeme heyetine usule ilişkin itirazlarını sundu. Avukatlar, filmin yapıldığı yerin İstanbul olması nedeniyle müvekkilleri hakkında açılan bu davanın İstanbul’da görülmesi gerektiğini belirtti.

MA’nın haberine göre mahkeme heyeti ise, filmin galasının Batman’da yapılması gerekçesiyle bu talebi reddetti. Ancak avukatların, galanın İstanbul’da yapıldığını belirtmesine rağmen mahkeme yargılamaya devam etti.

“Gazetecilik suç değildir”

Duruşmada ilk olarak Ertuğrul Mavioğlu, savunma yaptı. Yazılı olarak da sunduğu savunmasında Mavioğlu, 33 yıldır gazetecilik yaptığını, aynı zamanda sinema ile ilgilendiğini söyledi. Yaptığı meslek nedeniyle hakkında 20’ye yakın davası olduğunu belirten Mavioğlu, “Kriminal bir kişiliğim mi var? Hayır elbette. Ne hırsızlık yaptım, ne yankesicilik. Dolandırıcılık, rüşvet, uyuşturucu ise asıl olarak kaymak tabakaların görmezden gelinen suçlarıydı. Bizim mahallelere hiç uğramadı” dedi.

Yargılandığı bu davaların çoğunun düşürüldüğünü ya da beraat ile sonuçlandığını söyleyen Mavioğlu, “Gazetecilik mesleği, üzeri güç odakları tarafından örtülmüş olan hakikati ortaya çıkarmak demekti ve ben hiçbir zaman bu çizgiden uzaklaşmadım. Dolayısıyla gazetecilik yapmak, mesleğini layıkıyla icra etmek suç sayılamazdı” dedi.

“Türkiye’de sinema eserlerine ilk kez dava açılıyor”

İlk defa bir sinema eserine dava açıldığına vurgu yapan Mavioğlu, “Öğrendiğime göre, Türkiye’de sinema eserlerine ilk kez dava açılıyor. İlginçtir, bu da artık neredeyse 100 yaşına merdiven dayamış Türkiye Cumhuriyeti’nin Batman iline nasip oluyor” ifadelerini kullandı.

Mavioğlu, belgeselin yapım yılının 2013’teki çözüm süreci dönemi olduğu hatırlattığı savunmasının devamında şunları söyledi:

“Kimsenin kimseyi öldürmediği, bombalamadığı, kurşunlamadığı, herkesin bir söylerken 10 kez yutkunduğu, barış, adalet, demokrasi sözcüklerinin havalarda uçtuğu 2013 yılı yazılmalıydı. Bu durumda, mahkemeniz yetkisiz olduğunu da kabul etmelidir. Ama ‘suç tarihi’ hanesinde 6 Mayıs 2015 yazdığına göre, yargılamanın asıl konusu Bakur belgesel filminin, kayyuma devrinden sonra 30 Ocak 2017’de yanan, Batman’daki Yılmaz Güney Sineması’nda gösterilmiş olmasıdır. Filmi gösteren de biz değiliz, kaldı ki film göstermek suç değildir. Ayrıca bu film hakkında bir yasaklama kararı da yoktur.”

Yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin sözlerine de atıfta bulunarak savunmasını sonlandıran Mavioğlu, “Sinema hiçbir şeyi değiştiremez, ama insanların birçok şeyi anlamalarını sağlar. Dünyayı değiştirecek olan şey filmler değil, o filmleri izleyen insanlardır. Yani sinemaya boşuna ‘büyülü fener’ denilmemiştir. O halde, herkese bol ve keyifli seyirler” dedi.

“Sinema suç sayılamaz”

Belgeselin bir diğer yönetmeni Çayan Demirel ise, savunmasında “Ben bir sinemacıyım, işim sinema yapmak ve yaptım da. Bu suç değil olamaz. Arkadaşım Ertuğrul’un yazılı da sunduğu savunmasına son noktasına kadar eksiksiz katılıyorum” dedi.

Savunmaların ardından avukatlar, Article19 Platformu’nun ifade özgürlüğü hakkındaki beyanlarını ve araştırma raporlarını, bilirkişi heyetince incelenmesi için mahkeme heyetine sundu.

Savunmaların ardından eksikliklerin tamamlanması için duruşma 23 Ekim’e ertelendi.

“‘Bakur’ ile ölümü değil, barışı savunduk”

Mahkemenin ardından duruşma salonu önünde hatıra fotoğrafı çektirilirken açıklama yapan Mavioğlu, “Gazetecilik, sinemacılık yapmak suç değildir. Biz ‘Bakur’ ile ölümü değil, barışı savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz” dedi.

Belgesel hakkında

Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile yönetmen Çayan Demirel’in yönettiği, yapımcılığını Ayşe Çetinbaş’ın üstlendiği “Bir Gerilla Belgeseli: BAKUR (Kuzey)” 34. İstanbul Film Festivali’nde yarışma dışı kategorisinde gösterilecekti ancak daha sonra gösterim iptal edilmişti.

Belgesel, dağdaki gerillaların gündelik ve siyasi hayatına ayna tutarken, 2013 yılından sonraki geri çekilmeyi de anlatıyor.