Ana SayfaÖzelBilgen’den “HDP’siz ittifak” değerlendirmesi

Bilgen’den “HDP’siz ittifak” değerlendirmesi

ANKARA – CHP, İYİ Parti, SP ve DP arasında kurulan ittifakı Gazete Karınca’ya değerlendiren HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP’ye yönelik dışlama politikası yürütüldüğünü belirterek, bunun Türkiye toplumuna kaybettireceğini söyledi. Dışlanmanın HDP etrafında dayanışmayı güçlendireceğini ifade eden Bilgen, CHP, Saadet Partisi ve İYİ Parti seçmenlerinin HDP’nin baraj altında kalmasını ‘içlerine sindiremeyeceklerini’ savundu ve “7 Haziran’ı da aşan bir oranı yakalayabiliriz” dedi.


Haber: Altan Sancar


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti (DP) 24 Haziran’daki milletvekili seçimlerine ittifak yaparak girme kararı almıştı.

‘Cumhur İttifakı’ olarak seçimlere girecek olan AKP ve MHP karşısında kurulan ‘dörtlü ittifak’ta HDP’nin yer almayacak olması, muhalefetin HDP’yi dışlaması olarak değerlendirilmiş ve tartışmaları beraberinde getirmişti.

“CHP kararlı bir tutum sergileyemedi”

Yaşanan gelişmeleri ve ortaya çıkan son ittifakı Gazete Karınca’ya değerlendiren HDP Sözcüsü ve Kars Milletcekili Ayhan Bilgen, muhalefet arasında kurulacak geniş bir ittifakın en doğru yöntem olduğunu, ancak bunun sağlanamadığını belirtti.

CHP’nin ittifak konusunda kararlı davranmadığını ve HDP’nin üçüncü seçenek olarak seçmenin karşısına çıkacağını söyleyen Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhur İttifakı içinde yer alan iki parti HDP’yi uzun süredir her alandan dışlayarak kriminal bir tercih gerçekleştirdi. Görünen o ki muhalefet de iktidardan çok da farklı olmayan bir yaklaşım ortaya koydu. Biz, bu dışlanmanın HDP’ye değil; Türkiye muhalefetine ve toplumuna kaybettireceği düşüncesindeyiz. Meclis çoğunluğunu elde etmek ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için en geniş ittifak elbette ki en doğru yöntemdi, ancak bu sağlanmadı.

“Bize gelen bilgilere göre, CHP ve Saadet Partisi’nin HDP’nin ittifakta yer almasına olumlu yaklaştığı, İYİ Parti’nin ise daha çok CHP’nin de olmadığı bir sağ ittifakı tercih ettiği yönündeydi. Ancak Saadet Partisi’nin CHP ve HDP konusunda ısrar ettiği, sonucunda da HDP’ye ikna edemedikleri, ancak CHP’ye ikna ettikleri yönünde de bir bilgi edindik. Bu bilgilerin doğru olup olmadığını bilmiyoruz, çünkü taraflar bizlere çok farklı bilgiler aktarıyorlar. Ancak ne olursa olsun CHP, çok kararlı bir tutum sergilememiş ve bu ittifakın için de yer almayı HDP ile bir ittifak konusuna tercih etmiştir. Dolayısıyla CHP kendisini o ittifakın içinde daha iyi hissediyorsa bize hayırlı olsun demekten başka bir şey kalmaz.”

“İkinci turun kaderini HDP seçmeni belirleyecek”

Seçim öncesi kurulan ittifaklar nedeni ile AKP ve CHP’den HDP’ye oy akışı olacağını belirten ve “HDP’nin seçimin kaderini belirleyeceği” öngörüsünde bulunan Bilgen, şunları kaydetti:

“Seçim barajını aşma konusunda bu dışlanmanın HDP açısından bir dayanışma ortaya çıkaracağını düşünüyoruz. Dışlanma ile hem AKP’deki muhafazakar Kürt oyları hem de CHP’deki Alevi ve Kürt oyları ile tüm demokratik gruplar açısından HDP’nin üçüncü bir seçeneğe dönüşeceği kanaatindeyiz.

“HDP olarak kendi adayımızın Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura çıkmasının, çok adaylı bir ilk tur ile birlikte güçlü bir ihtimal haline geldiğini düşünüyoruz. Bizler de birinci tur bitene kadar ikinci tura kalma ekseninde çalışmalar yürüteceğiz ve tüm hesaplarımızı bu doğrultuda yapacağız. Bu olmasa bile, ikinci turun kaderini belirleyecek seçmenin HDP seçmeni olacağını düşünüyoruz.

“HDP dışındaki partilerin yaptırdığı çok yakın tarihli araştırmalar ortaya koymuştur ki, partimiz seçmenin ikinci turda kendi HDP’nin yönlendireceği adayı destekleme oranı %90 civarındadır. Çünkü HDP seçmeni daha örgütlü konumda bulunmakta. Ancak HDP’nin de kendi tabanına rağmen bir tavır takınması da mümkün değildir, bundan dolayı bunu kolaylaştıracak bir söylemin önümüzdeki günlerde gelişmesi gerekiyor. İkinci tura kalan adaylardan bu nedenle Kürt sorunu, OHAL, demokratikleşme ve barış konusundaki yaklaşımlarını ikinci tura geçmeden ortaya koymaları gerekmektedir.”

“7 Haziran’ı da aşan bir oranı yakalayabiliriz”

1 Kasım seçimlerinde alınan 10,76’lık oy oranının üzerinde oy oranı beklediklerini ifade eden HDP Sözcüsü Bilgen, Kürtlerin Meclis dışında kalmasının Türkiye’ye huzur getirmeyeceğini de belirtti.

Bilgen, son olarak şunları kaydetti:

“HDP olarak doğrudan bir araştırma yaptırmadık ancak aldığımız çalışmalardan elde ettiğimiz sonuçlara göre kritik eşikte olduğumuzu, ama barajı aşacak motivasyona da sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Baraj sınırında olduğumuzu ve oy oranımızın %9,40 civarında olduğunu gösteren araştırmalar da var, ancak bunların yanında baraj sorunumuzun olmadığını ve oy oranımızın %11-13 aralığında olduğunu ortaya koyan araştırmalar var. Bu aradaki fark kararsız seçmenden kaynaklanıyor ki bu durumda da kararsız seçmenin nasıl dağıtıldığı sonuçları doğrudan etkiliyor.

“HDP olarak 1 Kasım seçimlerinin üzerinde bir oy oranını yakalayabileceğimizi görüyoruz, ancak önümüzde iki aya yakın bir süre var ve diğer partilerin sergileyecekleri tavırlar bir aidiyet duygusuna dönüşebilir ki bu durumda 7 Haziran’ı da aşan bir oranı yakalayabiliriz.

“HDP olarak şuna inanıyoruz, Kürtlerin siyaset dışına itildiği bir ülke huzur ve güven içerisinde olmayacaktır. Türkiye’deki tüm demokrasi güçleri de bunun farkında olmalı ki ben bu anlamda çok ciddi stratejik oy potansiyelinin olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki CHP, Saadet Partisi ve hatta İYİ Parti içinde çok ciddi bir seçmen kitlesinin HDP’nin baraj altı bırakılarak 70 veya 80 aralığında milletvekilinin AKP hanesine yazılmasına göz yummayacağı kanaatindeyim. Kısacası partiler yukarıda ne karar alırsa alsın, seçmenlerin Kürtleri dışlamanın Türkiye’ye huzur getirmeyeceğini görecek basirette olduğuna inanıyoruz.”

Previous post
9. Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali 17 Mayıs’ta başlıyor
Next post
Tutuklu ETHA çalışanı gazetecilerden mesaj: Dayatılan karanlığı aydınlatma görevini bir an olsun aksatmayacağız