Ana SayfaManşetBuldan: Çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var, HDP etrafında kenetlenilmeli

Buldan: Çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var, HDP etrafında kenetlenilmeli

HABER MERKEZİ – 24 Haziran seçimlerine cumhurbaşkanı adayı, milletvekilleri, üyeleri ve belediye eş başkanları tutuklu olarak hazırlanan HDP’nin eş genel başkanı Pervin Buldan, Gazete Karınca’nın sorularını yanıtladı. Partisinin oy oranının bıçak sırtı olduğunu belirten Buldan, “Çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var” dedi ve HDP etrafında kenetlenme çağrısı yaptı.


Röportaj: Altan Sancar


Partisinin seçim kampanyasına cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne’den başlayacağını belirten  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Demirtaş için gerçekleştirdikleri tahliye başvurusunu da hatırlatarak sonuç alamamaları halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuracaklarını belirtti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin af çağrısı yaptığı organize suç örgütü lideri Alaatin Çakıcı’nın Demirtaş ve HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’ye ilişkin sözlerini de değerlendiren Buldan, “Muhattap alma gereği bile duymuyoruz” dedi.

Partisinin oy oranına ilişkin de konuşan Buldan, “bıçak sırtı” dedi ve ekledi: “Çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var. ‘HDP barajın altında kalabilir’ anlayışı ile çalışmalara sarılmak zorundayız.”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Seçim bildirgesi

HDP 14 Mayıs’ta seçim bildirgesini kamuoyuna açıkladı ve çalışmalarına resmen başladı. Peki propaganda sürecine ilişkin planlamanız nedir?

Medyanın HDP’ye kapalı olduğu böylesi bir süreçte, her seçmene ulaşma ve özellikle de bizlere daha önce oy vermemiş olan seçmenlere ulaşmak için planlamalar yapıyoruz. Çünkü biliyoruz ki hiçbir çalışmamız basında çok fazla yer almayacak, yalnızca sosyal medya ve sorumluluk hisseden birkaç basın organında kendimize yer bulabileceğiz. Bu nedenlerden ötürü daha çok Türkiye’nin her yerine ulaşmaya ve gitmeye çalışarak, mitinglerle ve halk toplantıları ile kitlelere ulaşmaya çalışacağız.

21 Mayıs’ta aday listeleri teslim edildikten sonra, 22 Mayıs’ta aday tanıtım programımızı gerçekleştireceğiz. Hemen ardından da 23 Mayıs’ta yeni adaylar kendi bölgelerine gidecekler ve seçim kampanyamızı 26 Mayıs tarihinden itibaren başlatacağız. Eş genel başkanımız Sezai Temelli Edirne’den ben de Ardahan’dan, yani Türkiye’nin en doğusu ve batısından 26 Mayıs’tan itibaren mitinglerimize ve halk toplantılarına başlayacağız. 24 Haziran’a kadar da bu çalışmalarımız Türkiye’nin her yerinde devam edecek.

Seçim kampanyasının Edirne’den başlamasının ayrıca bir önemi daha var sanırım.

Cumhurbaşkanı adayımız Demirtaş’ın tutuklu olduğu Edirne’den seçim kampanyamızı başlatıyor olmamız, halkımıza vereceğimiz mesaj açısından da oldukça önemli. Hem adayımızı sahiplenmek hem de çalışmamızı buradan başlatmak bizler açısından kıymetli bir noktada yer alıyor.

Demirtaş’ın tutukluluğu

Selahattin Demirtaş için tahliye başvurusunda bulundunuz. Başvurunun reddedilmesi halinde, kendisinin adaylığına ilişkin propaganda süreci nasıl işleyecek?

14 Mayıs itibari ile Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adaylığı YSK tarafından resmileştirildi ve bizler de tahliye edilmesine ilişkin bir başvuruda bulunduk. Mahkemeye yaptığımız başvurudan sonuç alamamamız halinde, başvurumuzu YSK’ye ve Anayasa Mahkemesi’ne, buradan da sonuç alamazsak AİHM’e götürecek şekilde bir süreç yürüteceğiz. Bizler bir an önce Demirtaş’ın özgürlüğüne kavuşmasını, mitinglerde kendisinin olmasını ve seçmenleri ile buluşmasını umuyoruz ve bu ahlaken olması gereken bir şey.

Bulunduğumuz süreç itibari ile tutuklu olması nedeniyle de ancak avukatlar aracılığı ile bizlere mesajlarını göndermeye çalışıyor. Durumun böyle devam etmesi halinde de yine avukatlar aracılığı ile bizlere gelecek mesajları, bizlerin belirleyeceği arkadaşlarımız aracılığı ile mitinglerde ve etkinliklerde seçmene ulaştırılacak.

Seçim kampanyası

Kampanyanız süresince bir engelleme ile karşılaşacağınızı düşünüyor musunuz?

Bizler, engellemelere yabancı olan bir parti değiliz. Bu durum yalnızca seçim süreçlerinde değil, her zaman için devlet ve hükümet baskısı altında olan bir partiyiz. 7 Haziran sürecini, 1 Kasım sürecini hatırladığımızda, genel merkezimiz ile il ve ilçe örgütlerimize yapılan saldırılar gözaltı ve tutuklama süreçlerini hatırladığımızda bu durumun sürekli olduğunu göreceğiz. Ancak partimizde hiçbir zaman boşluk oluşmadı, tutuklanan arkadaşlarımızın yerine onlarca başvuru yapıldı ve ‘Bizler bu görevi alabiliriz’ denildi. Bizlerin arkasında milyonlar var ve bu milyonlar ile seçim kampanyalarımızı yürüteceğiz.

Tutuklu bulunan üyelerimiz, yöneticilerimiz, belediye eş başkanlarımız ve milletvekillerimizin bizlere çok büyük bir destekleri ve katkıları oldukça fazla. Kendilerinin tutuklanması nedeni ile boşalan yerlerde görev alan arkadaşlarımız ile birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Aynı zamanda, hiçbir programımızda devletin kolluk güçlerinin müdahale etmemesi gereken bir dönemdeyiz. Her parti nasıl miting yapma hakkına sahip ise, bizler de baskı gören bir parti olarak seçmenimizle buluşmayı hak ediyoruz. Seçim sürecinin kazasız ve belasız bitmesi için elimizden geleni yapacağız, ama elbette ki demokratik haklarımızı kullanmaya da devam edeceğiz.

Bahçeli’nin çıkışı ve Çakıcı’nın tehditleri

Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın dün avukatları aracılığı ile gönderdiği mesajda, cumhurbaşkanı adayınız Selahattin Demirtaş ve HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’yi tehdit ettiğini gördük. HDP Eş Genel Başkanı olarak buna bir cevabınız olacak mı?

Çok kısa ve net söylüyorum: Muhatap alma gereği bile duymuyoruz!

Kürt seçmenin durumu

Peki, biraz da Kürt seçmeni özeline girecek olursak; çözüm sürecinin sona ermesinin ardından başlayan çatışmalı süreç sonrası Kürt seçmenin AKP’ye nasıl yaklaşacağını düşünüyorsunuz?

Bizler halkımıza güveniyoruz. Ben 24 Haziran seçimlerinin bir kırılma noktası özelliğini taşıdığına inanıyorum. Geçtiğimiz günlerde bölgede gerçekleştirdiğim ziyaretlerde de insanların ölümlerin ve ödenen bedellerin hesabını sandıkta sormak için gün saydığını gördüm.

Yaşananlar, yalnızca orada yaşayan Kürtleri ilgilendiren bir mesele de değildir, Türkiye’nin batısında yaşayan Kürt halkının da sorunudur. Çünkü yaşanan acılar, Batı’da yaşayan Kürtlerin de yüreğinde hissedilen acılardı. Ayrıca sadece Türkiye içinde yaşananlar değil, Afrin ve Kerkük’te yaşananlar Kürt halkında ciddi kırılmalara neden oldu. Tam da bu nedenlerle Kürt halkının 24 Haziran’da bu yönlü bir tercih yapacağına yürekten inanıyorum.

Gün 24 Haziran günüdür ve AKP’ye verilmesi gereken mesaj, verilemesi gereken ders sandıklarda verilmelidir. Gösterilecek duyarlılığın Kürt halkının geleceği açısından da büyük önemi bulunmaktadır AKP’nin bugüne kadar Kürtlere vermiş olduğu vaatlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini Kürtler görmeli ve anlamalıdır. Kürtler, bugün itibari kendi birliğini ve beraberliğini kurmak ve bunu korumak zorundadır. 24 Haziran’da kazanan bir AKP ile Kürt halkının bugüne kadar yaşadıklarından daha fazlasının yaşatılacağını herkes bilmelidir.

İttifaklar

İttifaklar uzun süre tartışıldı. ‘Cumhur İttifakı’ karşısında kurulan ‘Millet İttifakı’nda HDP’nin olmaması konusu HDP’ye oy olarak döner mi?

Bilinmesi gerekir ki HDP olarak ittifak için herhangi bir görüşme ve pazarlık içine girmedik. Ancak bizler kurulan her iki ittifak nedeni ile Kürt halkının, %10 barajının sadece HDP’nin meclise girmemesi için kurulmuş olduğunu bir daha göreceğini biliyoruz. Bu nedenle HDP’nin barajı aşacağına ve mecliste yüksek bir temsiliyet ile yer alacağına inanıyorum. Çünkü Kürtler ve demokrasi güçleri, HDP’nin olmadığı bir parlamentonun nefessiz bir parlamento olacağını çok iyi biliyor. Türkiye halkları, demokrasi güçleri ve Kürt halkı bunun kararını vermeli, çünkü bizim baraj altı kalmamız ile AKP’nin mecliste yüksek temsil gücüne sahip olacağı bir dönem başlayacaktır. Bundandır ki halkımızın özgücüne ve demokrasi güçlerinin kararlarına güvenerek, barajı rahatlıkla aşabileceğimizi belirtebilirim.

HDP’nin oy oranı

Son olarak, HDP’nin oy oranı hala bıçak sırtı mı?

Evet, hala bıçak sırtı ve çalamayacakları kadar oya ihtiyacımız var. ‘HDP barajın altında kalabilir’ anlayışı ile çalışmalara sarılmak zorundayız. Herkesin bu duygu ile HDP’nin etrafında kenetlenmesi gerektiği bir döneme giriyoruz. ‘HDP nasıl olsa barajı aşar’ anlayışı ile hareket edilmemeli. HDP olarak rahat olmadığımız, ancak halkımıza ve demokrasi güçlerine de güvendiğimiz bir seçim dönemi bizleri bekliyor.