Ana SayfaÇalışma Yaşamı“Geçinemeyen milyonlarız, insanca bir yaşam istiyoruz”

“Geçinemeyen milyonlarız, insanca bir yaşam istiyoruz”

HABER MERKEZİ – Birleşik Emek Koordinasyonu İstanbul’da “Geçinemeyen Milyonlarız İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz” isimli toplantısını, TBMM önünde “Geçinemiyoruz” diyerek kendini yakan işçi Sıtkı Aydın ile Zeytinburnu Belediyesi önünde direnen bir diğer işçi Kenan Güngördü’nün katılımı ile gerçekleştirdi. “Biz neden geçinemiyoruz?” sorusuna yanıt veren Koordinasyon buna karşın “Geçinemiyoruz ama çözümü biliyoruz” diyerek de önerilerini, taleplerini ve mücadele çağrısını sıraladı.

ODAK Dergisi, Türkiye Komünist Partisi (TKP), Umut-Sen, Yeni Yol Dergisi, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Darıca İşçi Derneği, sendikasız işçiler ve sendikal mücadele yürüten eski sendika uzmanlarının oluşturduğu; işçi eylemlerini güçlendirmek için 2017’nin Aralık ayında kurulan Birleşik Emek Koordinasyonu İstanbul’da “Geçinemeyen Milyonlarız İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz” isimli bir toplantı düzenledi.

Toplantı, TBMM önünde “Geçinemiyoruz” diyerek kendini yakan işçi Sıtkı Aydın ile ‘güvenlik soruşturması’ gerekçe gösterilerek işten çıkartılan ve Zeytinburnu Belediyesi önünde direnen işçi Kenan Güngördü’nün katılımı ile gerçekleşti.

Kampanyanın açılış toplantısında işçiler Sıtkı Aydın ve Kenan Güngördü söz alarak yaşadıkları mağduriyeti ve mücadelelerini anlattı.

Basın metninde ise işçilerin ve işsizlerin eylemlerine dikkat çekilerek, “Ana akım medyada üçüncü sayfa haberi kadar bile yer tutmayan bu eylemler, bugün geçinemediğimiz gerçeğinin artık daha fazla saklanamayacağını gösteriyor. Saklanamaz olanı ifşa edelim!” denildi.

“Biz neden geçinemiyoruz?”

“Geçim krizi kapımızda” denilen metinde “Biz neden geçinemiyoruz?” sorusuna ise maddeler halinde şu yanıt veriliyor:

  • Emekçiler refahtan pay alamıyor. 2003 yılından bu yana çalışanlar şayet büyümeden pay alabilseydi şu an asgari ücret %30 daha fazla olacaktı. Bu asgari ücretin bugün 2500 lira olması demek. Asgari ücret düşük. Refah payı emekçilere dağıtılmadığı için, ülkedeki gelir dağılımı eşitsizliği de giderek artıyor.
  • İşsizlik oranları, %10’un altına düşmüyor ama gerçek rakamlar çok daha yüksek. Genç işsizliği gittikçe daha çok yaygınlaşıyor.
  • İşsizlik Fonu emekçilere değil patronlara aktarılıyor. Emekçilerden kesilen paylarla biriken 100 milyar liralık fondan emekçiler sadece 11 milyar alabilmiş durumda.
  • AKP, her yıl sosyal yardım başlığı adı altında 20 milyar lira dağıtıyor. Ancak AKP’nin ilişki ağlarına dahil değilseniz bu yardımlardan faydalanmanız zorlaşıyor.
  • Çalışanlar patronlardan 2 kat fazla vergi ödüyor. AKP, sermaye için sürekli vergi afları düzenliyor, birçok teşvik ile birçok vergiden muaf tutarken, emekçiler ödedikleri faturadan, kesintiye uğrayan maaşına kadar bu vergi yükünü her yerde hissediyor.
  • Emeklilik şartları kötüleşti. Emeklilik yaşı yükseldi, aylık bağlanma oranları düşürüldü. Bu da yetmezmiş gibi emekli maaşlarına her yıl sadece enflasyon oranı kadar zam yapılıyor, yıllık büyümeden pay ayrılmıyor.
  • Tüm bu kötü koşulların, kapıda bekleyen krizle birlikte daha da kötüleşeceğinin kaydedildiği metinde, “Belli somut talepler etrafında örgütlenmezsek emekçiler, işsizler, geçinemeyenler olarak krizden yenik çıkacağımız, kitlesel işsizliklerin ve hayat pahalılığının daha da artacağı gün gibi ortada” denildi.

“Geçinemiyoruz ama çözümü biliyoruz”

Metnin “Geçinemiyoruz ama çözümü biliyoruz” kısmında ise öneriler, talepler ve mücadele çağrısı şu şekilde sıralandı:

Refahtan payımızı istiyoruz!

  • Son 15 yılda çalışanların elde edemediği refah payı hesaplansın. Tüm vatandaşlara yurttaşlık geliri olarak dağıtılsın. 15 yılın refah payı asgari ücrete eklensin.

Emeklilere aylık bağlanma oranları asgari %75 olsun!

  • Emekli maaşlarına her yıl enflasyon artı büyüme oranı kadar zam yapılsın.

İşsizlik fonu emekçilerindir!

  • Sermayeye değil emekçilere aktarılsın. İşsizlik maaşı alma kıstasları genişletilsin. Herkes çalıştığı süre kadar maaş alabilsin. İşsizlik maaşı herkes için en az asgari ücret düzeyine çekilsin. Üst barem için kıdem tazminatı tavanı seçilsin.

Emekçilere borçlarını ödeyebilmeleri için “Halk Garanti Fonu” oluşturulsun!

  • İşsizlerin işsizlik dönemindeki her türlü banka borcu dondurulsun.

Sosyal yardım değil haklarımızı istiyoruz!

  • Sosyal yardımlarda adaleti sağlayacak yasal düzenlemeler yapılsın. Başta kömür yardımı olmak üzere tüm ayni yardımlar yasal bir hakka bağlansın.
  • Yapılan sosyal yardıma hak kazanma kriterleri keyfi değil tüm ihtiyaç sahiplerine açık olsun. Kimse yardım peşinde değil yasal hakkının peşinde koşsun
  • Genel Sağlık Sigortası kaldırılsın. GSS borçları silinsin. Şartsız-koşulsuz-ücretsiz-nitelikli sağlık hizmeti almak en temel insan hakkıdır.
  • Eğitim ücretsiz olmalı. Vakıf ve cemaatlerin yurt, derslik kreş vb. tesis kurma veya işletmesine son verilsin.
  • Her mahalleye ücretsiz devlet kreşi, her ilçede devlet yurdu kurulsun.
  • Belediyelerin ücretsiz, su, ulaşım, eğitim bursu verme yasağı kaldırılsın.
  • Tarım kooperatiflerine destek verme yasağı kaldırılsın.
  • Toplumun ekonomik olarak dezavantajlı kesimleri için kamu hizmetlerinin gerekirse ücretsiz verilebileceğini kısıtlayan yasal düzenlemeler iptal edilsin.

Vergi adaletsizliğine son! Vergileri biz ödüyoruz teşviklerden sermaye faydalanıyor.

  • Herkes gelirine göre vergi versin.
  • Temel tüketim malzemeleri, eğitim ve sağlık ürünlerinden alınan KDV sıfırlansın.
  • Ödediğimiz, elektrik, su, doğalgaz faturalarından sadece tüketim bedeli alınsın. 20’ye yakın verginin harç, bedel vb. isimlerle faturalara eklenmesine son verilsin.
  • Sermayeye yapılan vergi aflarının maliyeti emekçilere yüklenmesin.