Ana SayfaEkonomi“Kriz sadece finansal değil, iflaslar zinciri yaşanabilir”

“Kriz sadece finansal değil, iflaslar zinciri yaşanabilir”

HABER MERKEZİ – TL’nin dolar karşısındaki kayıplarını değerlendiren iktisatçı Mustafa Sönmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Londra ziyareti sırasında ekonomiye dair verdiği demeçler sonrası döviz kurlarında yukarı yönlü hareketlenmenin yaşandığına dikkat çekti ve döviz borcu olan firmalarla başlayabilecek bir ‘iflaslar zinciri’ yaşanabileceği uyarısında bulundu. İktisatçı Bahadır Özgür ise ekonomide köklü bir reform için bir an önce harekete geçilmesi tavsiyesinde bulunarak, “Türkiye şu anda sadece bir finansal kriz değil, çok ciddi üretimi de istihdamı da etkileyen krize doğru gidiyor” değerlendirmesi yaptı.

TL’de (Türk Lirası) aylardır devam eden değer kaybı son haftalarda hız kazandı.

Doların yanı sıra euro ve sterlin de TL karşısında rekor kırarken, iktisatçılar döviz kurlarındaki hızlı artışı Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Muhammet Doğru ve Bilal Seçkin’e değerlendirdi.

‘İflaslar zinciri’ uyarısı

İktisatçı Mustafa Sönmez, özellikle dolar kurundaki artışa yol açan kırılma noktasının Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra ziyareti sırasında ekonomiye dair verdiği mesajlar olabileceğine dikkat çekti.

Erdoğan’ın konuşmalarının oluşturduğu güvensizliğin arz talep ilişkilerinde değişiklik yarattığını belirten Sönmez, “Yabancı yatırımcılar çıkmakta ve yenileri gelmemektedir. Yurt içinde de Türk Lirası birikimi olanlar kendilerini güvende hissetmek için dövize yönelmektedirler. Bu yöneliş ve talep doğal olarak doların fiyatını da yukarıya çekmektedir” yorumunda bulundu.

Sönmez, ayrıca dolara yönelişin artmaya devam ettiğini vurgulayarak, doların 5 TL’nin üzerini görmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

İktisatçı son olarak döviz kurlarındaki artışın ‘iflaslar zinciri’ meydana getirebileceği uyarısında bulundu:

“Şimdi döviz borcu olan firmalar bu işten büyük zarar görürler. Bankalara borçlarını ödeyemezler. Dolayısıyla hem bankalar hem de firmalar zincirleme olarak sıkıntıya girer. Yani şirketler, bankalar iflas edebilir.  Bir iflaslar zinciri gelebilir. Şirketler sıkıntıya düşerse çalışanlar da sıkıntıya düşer. Yani herkes bu yıkımdan payını alır. En sonunda yorgun ve bitap düşenleri ya yurt içinden ya da yurt dışından güçlü olanlar gelip alır. Bütün krizler böyledir. Birileri altında kalır, ziyan olur. Akbabalar gelir ayakta kalanları toplar. Sonra gidebildiği kadar hayat devam eder.”

‘Sadece bir finansal kriz değil’

Bir diğer iktisatçı Bahadır Özgür ise Merkez Bankası’nın müdahalelerinin ve faiz artırımlarının soruna çözüm olamayacağı görüşünde olduğunu belirtti.

Asıl sorunun hükümetin önceden önlem almayarak ekonomideki sıkıntıları dış güçlere bağlanması olduğunu belirten Özgür, “Çok daha köklü bir ekonomik reform gerekiyor. Seçimden sonra kim kazanırsa kazansın önünde duran en büyük sorunlardan biri ekonomidir” yorumunda bulundu.

İktisatçı Özgür, yaşanan artışın yaz ayları ve sonrasında vatandaşa yansıyacağını belirterek, dolardaki yükselişin sadece bir finansal kriz anlamına gelmediğini ifade etti:

“Dolar sadece yükselince bir kriz göstergesi değildir. Ama dolar, pek çok şeyi etkileyen bir faktör. Aslında daha derinde yatan daha ciddi bir birikim krizini gösterdiği için bu düzeylere geliyor. Türkiye şu anda sadece bir finansal kriz değil, çok ciddi üretimi de istihdamı da etkileyen krize doğru gidiyor. Dolar bunun ilk alarmı ve şu an çok ciddi kırmızı alarm veriyor. Bu yaklaşan krizin önemli bir göstergesidir.”

Previous post
Gazeteci Erdoğan Alayumat tahliye edildi
Next post
Bir yıl aradan sonra yeniden: 6. FilmAmed Belgesel Film Festivali başlıyor