Ana SayfaGüncelMadde madde: HDP’den “Kürt Sorununa Çözüm Deklarasyonu”

Madde madde: HDP’den “Kürt Sorununa Çözüm Deklarasyonu”

HABER MERKEZİ – HDP, uzun süredir üzerinde çalıştığı, “Kürt Sorununa Çözüm Deklarasyonu”nu açıkladı. Açıklamayı yapan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, 24 Haziran erken seçimlerinin ‘kalıcı ve onurlu bir barış için umut olduğunu’ beyan ederken, deklarasyonda ise yerinden yönetim talebinden Demokratik Anayasa’ya, anadili hakkından kayyum atanan belediyelere, hasta tutukluların durumundan yüzleşme ve hakikat komisyonlarına ve PKK lideri Öcalan’ın muhataplığına dek Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yolla çözümünde önemli olan noktalara vurgu yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürt sorununa yönelik düşüncesini ve bakış açısını yansıtan “Kürt Sorununa Demokratik Çözüm Deklarasyonu”nu, partinin Diyarbakır il binasında bulunan Vedat Aydın Konferans Salonu’nda kamuoyuna deklare etti.

Toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlerin Türkiye’nin kaderini değiştireceğini ifade ederek, “Kürt sorununun çözümü, özgürlüklerin ve hakların 24 Haziran başarısı ile elde edilecektir” dedi.

AKP-MHP ittifakına karşı ‘Kürdi yapılar’ ile ittifakın önemine vurgu yapan Buldan,  “Tüm kardeşlerimize bir kez daha çağrı yapıyoruz; gün birleşme ve demokratik Kürdistan bağını sağlama günüdür diyoruz” diye konuştu.

Buldan devamla da partisinin hazırladığı deklarasyonu açıkladı. “Kürt Sorununa Demokratik Çözüm Deklarasyonu”ndan sıralanan talepler ve öne çıkan vurgular özetle şöyle:

Demokratik Anayasa

  • Kürt sorunu bir statü sorunudur. Kürtlerin statü talebi bölücülük değil, toplumsal barış ve ortak yaşam için gerekli ve kaçınılmazdır.
  • Talep edilen, üniter devlet yapısı içinde Kürtlerin kendi karar mekanizmalarını oluşturmasıdır. Yerel ve yerinden yönetim talebi bu anlamda sorunu çözecek temel ve başat taleplerden biridir.
  • İnkarcı anayasanın değişmesini birinci önceliktir. Bütün özgürlükler ve hakları garanti altına alacak şey Demokratik Anayasa’dır. Demokratik Anayasa, merkezin tahakkümüne karşı yereli, devletin tahakkümüne karşı toplumu savunacak, merkeziyetçiliği değil adem-i merkeziyetçiliği esas alacaktır.
  • Demokratik parlamenter sisteme tezat oluşturmayan, aksine bu sistemi güçlü kılan yerel demokrasi, demokratik yerinden yönetim modelidir. Demokratik Anayasa’nın verdiği güvence ile yerel demokratik yönetimler tüm Türkiye’de demokratik bir idari yapının teminatı olacaktır.
  • Demokratik Anayasa ile güvence altına alınmış yerel demokrasiye dayalı Demokratik Cumhuriyet, tekçiliğin değil çoğulculuğun, otoriterliğin değil demokrasinin, ayrışmanın değil bir arada yaşamanın çatısı olacaktır.

OHAL ve kayyumlar

  • OHAL kaldırılacak ve OHAL’e dayanılarak kayyum atanan belediye eş başkanları derhal görevlerine iade edilecektir.
  • OHAL ve KHK’lerle bölgede kapatılan pek çok sivil toplum örgütü ve anadilde yayın yapan medya organları yeniden açılacak ve tüm mal varlıkları iade edilecektir.

Yargı ve cezaevlerindeki tutuklular

  • Yargıda eşit ve adil yargılanma için alınacak önlemlerin yanı sıra herkesin anadilinde hizmet alabileceği yargı koşulları oluşturulacak, mahkemelerdeki tercümanların parasının yargılananlar tarafından ödenmesi uygulamasına son verilecektir.
  • Hasta mahpusların derhal serbest bırakılması sağlanacaktır. Mahpusların dışarıda tedavi edilebilmeleri için tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınacak raporlar yeterli görülecektir.
  • Cezaevlerinde haksız yere tutuklu olan gazeteciler, kadınlar, siyasetçiler, öğrenciler TCK’da yapılacak adil düzenlemeler ile özgürlüğüne kavuşacaktır.
  • Başta Abdullah Öcalan’ın kaldığı İmralı cezaevi olmak üzere cezaevlerindeki tecrit uygulamalarına son verilerek cezaevi idarelerine verilen ‘infaz yakma’ yetkisi kaldırılacaktır.

Geçmişle yüzleşme

  • Barış içinde yaşamanın şartlarından biri geçmişle yüzleşme ve hakikat arayışıdır. Bunun için tarihte Kürtlerin de arasında olduğu farklı halklara ve inançlara karşı yapılan soykırım ve katliamlar karşısında, bu halklardan devlet adına özür dilenmesi için gerekli çalışmalar yapılacaktır.
  • Yaşanan soykırımlar, tehcir, katliamlar, infazlar, kayıplar ve benzeri uygulamaların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması amacıyla ‘Hakikat Komisyonları’ kurulacaktır.

Zararların tazmini

  • Bugüne kadar zorla yerinden edilmeler nedeniyle devlet veya korucular tarafından el konulan tüm mülkler sahiplerine iade edilecektir.
  • 2015 yılında başlayan sokağa çıkma yasakları adı altındaki ablukalarda, yerinden edilenlerin tüm zararı tazmin edilecek, yıkılan kentler aslına uygun olarak yeniden inşa edilecektir.
  • Mayınların ve savaş atıklarının temizlenmesi, mayınlı arazilerin tarımsal üretim yapmak üzere kullanıma açılması sağlanacaktır.
  • Sınır barajları ve HES projelerine son verilecektir.
  • Kentten köye geri dönüşü teşvik edilecek, dönüş yapanların üretime katılmaları için maddi destek sunulacaktır.

Koruculuk sistemi

  • Koruculuk sistemi lağvedilecek, suça karışan korucular yargılanacaktır.
  • Korucuların sebep oldukları zararlar tazmin edilecektir.
  • Suça bulaşmamış olan korucular toplum yararına programlar kapsamında istihdam edilecektir.

Anadili

  • Partimiz, ülkenin resmi dilinin yanı sıra, kamusal ve sivil alanda çok dilli eğitim, çok dilli yaşam ve çok dilli kamusal hizmeti esas alır.
  • Eğitimin bütün kademelerinde anadilinde eğitim görülecektir.
  • Anadili kullanımına karşı geliştirilen politikaların tamamı iptal edilecek, yer isimlerinin iadesinden coğrafi tanımların orijinal isimleri ile kullanılmasına kadar gasp edilmiş haklar iade edilecektir.
  • Kayyumlar tarafından değiştirilen Kürtçe isimler iade edilecek, sökülen tabelalar, yol levhaları yerlerine asılacaktır.

Ulusal birlik

  • Kürt Ulusal Birliği, bölgedeki demokratik birliktelik açısından da gerekli ve kaçınılmazdır.
  • Partimiz, Kürt ulusal birliği ile Türkiye demokrasi güçlerinin ortaklığı için çaba gösterir ve bunun için üzerine düşen tüm görevleri yerine getirir.

Çözüm için müzakere ve muhataplar

  • Sorunun çözümü müzakerelerden geçmektedir. Dünya deneyimlerinden de ortaya çıktığı gibi, her türlü çatışma süreci ancak diyalog, müzakere ile çözülebilir. HDP fikriyatının da toplumda karşılık bulduğu dönem çözüm sürecidir.
  • Sorunun tarafları ve muhatapları bellidir. Bu sorun ancak muhatapların iradesiyle çözülebilir. Yeni ve suni muhataplar aramak çözümsüzlük politikasında ısrardır. Sorunun çözümünde çatışan güçler meselenin doğal tarafıdır.
  • PKK lideri Abdullah Öcalan, 2013-2015 yılları arasında yürütülen diyalog sürecinde bir aktör olarak sorunu çözebilecek güçlü bir muhatap olduğunu göstermiştir. Üstelik bu dönemde Türkiye toplumu da büyük oranda Öcalan’ın muhataplığını kabul etmiş ve gelen her mesajını ciddiyetle ele alıp değerlendirmiştir.
  • Partimiz Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır.

“24 Haziran kalıcı ve onurlu bir barış için umuttur”

Kürt sorunun demokratik bir yol ile çözümü için partisinin deklarasyonunda yer alan bu talepleri sıralayan Buldan, konuşmasının devamında ise “Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorununun çözülmesinden geçmektedir. Kürt sorunun çözüldüğü Türkiye’de ne OHAL kalır, ne darbe mekaniği devreye girer, ne de otoriterleşme ve tek adam tehlikesi ortaya çıkar” dedi.

‘Kalıcı barışın’ Türkiye halkları için önemine vurgu yapan Buldan, “Özgür bir ülke için, Demokratik Cumhuriyet için, yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamenter sistem için, tekçi anlayıştan kurtulmak için atılacak en güçlü adım barış olacaktır” diye devam etti.

24 Haziran erken seçimlerinin “kalıcı ve onurlu bir barış için umut olduğunu” da vurgulayan Buldan, sözlerini şöyle noktaladı:

“Savaş politikalarıyla iktidarını sürdürmeye çalışanlara, kayyumcu zihniyete, ablukalarla ve yıkımlarla insanları yerinden edenlere inat, barış diyenler kazanacaktır. 24 Haziran, eşit yurttaşlık temelinde farklılıklarımızla birlikte yaşayabileceğimiz bir Türkiye’de kendimizi de, kentimizi de, ülkemizi de yöneteceğimiz dönemin başlangıç günüdür. Bu dönüşüm ile birlikte, farklılıklarımızla barış içinde ve bir arada yaşayacağız. Demokratik bir ülkede kalıcı barışı birlikte var edeceğiz. HDP ile birlikte eşit, özgür, demokratik bir ülke yakındır.”

Previous post
İnce: Ekonomi iflas ediyor, duvara çarpmak üzereyiz
Next post
Uluslararası Man Booker Ödülü'nün kazananı Olga Tokarczuk