Ana SayfaGüncelYüksekdağ hakim karşısındaydı: ‘Barajı yerle bir edeceğiz’ dedi, Demirtaş’a tahliye istedi

Yüksekdağ hakim karşısındaydı: ‘Barajı yerle bir edeceğiz’ dedi, Demirtaş’a tahliye istedi

HABER MERKEZİ – HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yargılandığı davanın beşinci duruşması görüldü. Duruşmayı takip etmek için Sincan’a gelen yabancı heyetler içeri alınmazken, savunması yapan Yüksekdağ ise “Ben bugün kendim için tahliye istemiyorum ama Demirtaş için tahliye istiyorum” dedi. Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devamına kararı veren mahkeme, duruşmayı 6 Temmuz’a erteledi.

Yargıtay tarafından parti üyeliği ve vekilliği düşürülen HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Sincan Kampüs Cezaevi duruşma salonunda yapılan duruşmaya gazetecilerin telefonları ve bilgisayarları alınmazken, duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve çok sayıda HDP’li vekil takip etti.

İsveç Büyükelçisi ve uluslararası heyet ise duruşmaya yine alınmadı. Almanya’dan diplomatların da duruşmaya alınmaması üzerine konuya dair açıklama yapan Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının çözüm bulmayı reddettiğini söyledi ve Türkiye’yi Viyana Anlaşması’nı ihlal etmekle suçladı.

Ardından başlayan duruşmada Yüksekdağ’ın savunmasına geçildi.

İkinci tur mesajı

Yüksekdağ, bahse konu klasörlerdeki içeriği ve iddianamenin birleştirilip, birleştirilmediğini, dosyanın geneli fezlekelerin ayrıntısını da göremediğini belirterek, bundan sonraki süreçte tek tek fezlekelerin içeriği hakkında kapsamlı savunma yapacağını söyledi.

Savunmasında HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın bugün Cumhurbaşkanı adayı olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir bakmışsınız ikinci tura çıkacak bir bakmışsınız kabusunuz gerçek olmuş cumhurbaşkanı olmuş. Tüm arkadaşlarımız sizin karşınızda gerçeği haykırmaya devam edecek. Biz gerçeğin aynasıyız. İster duruşma salonundan olsun ister seçim meydanlarında ister hapishanelerde olsun. Bizim sesimiz Amed’de, Mardin’de, İstanbul’da, Van’da, İzmir’de ve Antalya’da yankılanıyor. Bu sesi kısamazsınız. Bu sesi kısamazsınız. Bir kişinin sesini kısabilirsiniz ama milyonların sesini kısamazsınız milyonlar Demirtaş kılığında yine karşınızda. Bu siyasi iktidar kamu düzeni ile oynamaktan yargıya müdahale etmekten vazgeçmeli. Asıl kendi gerçeği ile yüzleşip bu gerçekten öz eleştirel sonuçlar çıkarıp, ülkemiz için ortak çıkar ne ise onu yapmalı. Biz hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik masaları devirmedik. Biz en kötü zamanlarda bile umudumuzu kaybetmedik. Benim içeride olmamın bir külfeti yok üzerimde. Onlar tutuklanırsak çökeriz zannediyorlardı ama çökmedik, dimdik ayaktayız. Biz kendi gövdemizi taşımıyoruz biz bu halkın iradesini taşıyoruz.”

“Demirtaş’ın tahliyesini istiyorum”

Hükümetin özgür seçim yapılmasını istemediğini savunan Yükekdağ, “Ben bugün kendim için tahliye istemiyorum ama Demirtaş için tahliye istiyorum” dedi:

“Bakın ben hiçbir mahkemeden tahliye talep etmedim ama bir yargı organının, siyasi erkin şu manzaraya bakması lazım. Bu ülkede çok büyük  bir yamukluk çarpıklık yok mu? Türkiye’de bir sistem değişikliği yapıyoruz diyeceksiniz, 2 seçimi aynı anda yapacaksınız ve bu sandıkların kurulduğu dönemde demokratik kriterleri elinizin tersi ile iteceksiniz. 6 tane cumhurbaşkanı adayı var. Hepsi kendi mitingini seçim çalışmasını yapabilecek ama tek bir aday bu seçimlere hapiste girecek. Bunun dünyada örneği yoktur. Seçim sürecini yöneten YSK başta olmak üzere Demirtaş’ın ve bizlerin yargılandığı mahkemeler; ben bugün kendim için tahliye istemiyorum ama Demirtaş için tahliye istiyorum. Demirtaş’ın özgür bir seçim politikası yapması gerekir. Demirtaş da bunu kendisi için istemez. Halka borcu gereği, sorumluluğu gereği çıkıp özgür şartlarda seçim çalışması yürütmelidir. 80 milyon Türkiye yoldaşına 50 milyon seçmene hakarettir bu. ‘Ben onu tahliye etmeyeceğim özgür seçim çalışması yürütmesin’ diyeceksiniz. Bu tanımlanamaz bir durumdur. Bu seçim sürecinde yargılamalar sürecindeki haksızlık ve adaletsizliklerin demokratik bir halk müdahalesi ile düzeltebilmesinin olanakları vardır. Bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

“Kendi kapımızı kendimiz açacağız”

HDP’nin 24 Haziran’da kilit parti olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, devamla şunları kaydetti:

“Bu kilidi bertaraf etmeyin dedik, kilidi iyi kullanmayı başarabilirsiniz bir toplumun aydınlık geleceğine geniş bir kapı açabilirsiniz dedik, ama siyasi iktidar kendisini hem kapı hem kilit hem yol sandı. Bu ülkenin geleceğine inanan tüm halkları olarak kendi kilidimizi elimize alacağız kendi kapımızı kendimiz açacağız. Hala o barajı sadece HDP için tutuyorlar ama biz yine yerle bir edeceğiz. Buna da herkes emin olsun.”

Avukatların savunmalarından: ‘Bu tutuklama kadınlara dönük baskının bir örneği’

Yüksekdağ’ın sözlerinin ardından duruşmaya ara verildi. Bir saat verilen aranın ardından Yüksekdağ’ın avukatları savunma yaptı.

Avukat Yıldız İmrek, her aşamada birbiriyle çelişen bir hukuksal kaos yaratıldığını belirterek, “Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili Venedik kriterlerine bakmakta fayda var. Eşitlik ilkesinin zedelenmemesi şeffaflık ve her bir dava için ayrı ayrı görüşme esas. Bu adil yargılamanın özeliği olduğu için önemli. Siyasi mülahazalar güdülmemesi esas” dedi.

Daha sonra söz alan avukat İlknur Alcan, Yüksekdağ hakkında 14 kere tutukluğunun devamına kararı verildiğini anımsattı ve şöyle konuştu:

“Müvekkilimiz temsil ettiği irade ve yaptığı görevlerden dolayı yargılandığı davaların gerekçeleri yeterli değil. Mahkeme tarafsız ve kararsız olduğunu ispat etmek zorunda. Siyasi iktidarın direk olarak hedef aldığı bir kişiden bahsediyoruz. Mahkeme tarafsız olduğunu aldığı kararların gerekçeleri ile ispat etmek zorunda. İhlaller 18 aydır artıyor. Figen Yüksekdağ kadınlar açısından simge bir isim. Bu tutuklama da kadınlara dönük baskının bir örneği. Gerekçesiz gerekçelerle tutukluluk halinin devamına karar verilmemesini talep ediyoruz.”

Avukat Nuray Özdoğan ise Yüksekdağ’ın bir buçuk yıldır tahliye talep etmediğini vurgulayarak, “Niye bir vekil tutuklu kaldığı halde sizden tahliye talep etmiyor. Sizin artık hukuksal olarak bir karar vermeniz gerekiyor” dedi ve “Bu tutukluluğunun sona erdirilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.

Tutukluluğun devamına karar verildi

Yüksekdağ’ın avukatları savunmaların ardından dokunulmazlıkların kaldırılmasında yapılan değişikliğin Anayasa’ya aykırı olduğu ve Anayasa’ya aykırılık iddiasının Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasını ve dosyanın HDP cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu ana davayla birleştirilmesini talep etti.

İddia makamı ise, mahkemeden avukatların taleplerinin reddedilmesi ve Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti de Figen Yüksekdağ’ın avukatlarının taleplerini reddetti.

Yüksekdağ’ın tutukluluk halinin devamına kararı veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 6 Temmuz’a erteledi.