Ana SayfaYazarlarElend Aydınİyi ki doğdun “Mîrçik” – Elend Aydın

İyi ki doğdun “Mîrçik” – Elend Aydın


Elend Aydın


Miraz Bebek şahsında tüm tutsak bebekler için…

Bir mîrçik (Zazaca: Kuş) dolaşıyor şu dünyanın tüm esir ve özgür tarlaları arasında. Bir mîrçik uçuyor demir kapıların, karanlık beton labirentlerin arasında ve arkasında! Güneş sarısı minik kafasıyla bir mîrçik, bu utanılası dünyada, özgürlük ile esaret, zindan ile dışarısı arasında mekik dokuyor. Minik bebek kalbinden neler geçiyor kim bilir?

“Hüznün ve ayrılığın bebek rengi nasıldır?” sorusunun cevabını hiç bilemeyeceğiz. Çünkü bebekler kuştur ve kuşlar sadece cıvıldar; konuşmaz, kahrolası köşeli laflar sarf etmez!

Bir mîrçik dolaşıyor bu dünyada, sarı kafalı, haylaz ve lal mahzunu bir mîrçik! Çünkü parçalanıyor yavru ceylan adımlarıyla ayrılıktan ayrılığa koşarken. Çünkü annesine kavuştuğunda tutsak ve babasız, babasına kavuştuğunda annesiz kalıyor. Harika gözleri de bedeni gibi arada, arafta kalıyor. Bir bebeği, onun gibi onlarca bebeği bile araf’a mahkum edenlerin, mutlak çarpılacakları bir ah vardır. Zira bebeklerin ahı yerde kalmaz, kalmamıştır.

Bir kuş uçuyor karanlık beton koridorların cehennemi soğuğunda. Demir kapıların, duvarların arkasında bir kuş çırpınıyor durmadan. Dikenli tellere takılan kanatlarından binlerce tüy ayrılıp özgürlüğe uçuyor, yıldızlara ve okyanuslara.

Fotoğraf: Kenan Akbaba

Bir mîrçik, işte orada uzaklarda annesiz, yakınlarda babasız kalıyor. Toprağı özleyen haylaz ayakları betondan sendeliyor. Demir kapılar soğukta üşütüyor, sıcakta yakıyor minik ellerini.

Miraz Bebek kimdir sorusunun cevabını biliyoruz da; “Bebeklerin pişmanlık kabul etmeyip, biat etmediği için cezalandırılıp esir tutulduğu bir ülkenin sonu ne olacak?” sorusunun cevabını henüz bilmiyoruz.  Ama bebekler bebek ve gelecektir, geçmişin tüm köhneliğini temsil eden bu sistemden daha parlak bir geleceğe sahip oldukları kuşkusuzdur.

Bir mîrçik kanat çırpıyor Gebze zindanı ve İstanbul arasında. İşte orada, o uzun kirpikleriyle denize bakıyor beton koridorlardan nasıl, ne zaman çıktığını anlayamadan…

Gebze Cezaevi / Fotoğraf: Bekir Avcı

Şurada bir ağaca dokunuyor, çiçekleri kokluyor. Minik tabanlarını gıdıklayan toprakla mutlu olurken, anneciğinin neden yanında olup mutluluğunu tamamlamadığını anlayamıyor. Bir kuş çırpınıyor kalbimizin, çocukları kurtaramayan mahcup kışında. Gelincikler şarkı söylüyor kulağında ama o havalandırma kapısını kapatmaya gelenlerin bunu neden yaptığını anlayamıyor, havalandırmada kalmış temiz havaya, demir parmaklıklı pencereden el sallıyor. Bir kuş uçuyor kalbimizin kara Afrikasında, hüzün yüklü bulutlarla sarmalasak da onu, biliyoruz; kuşlar özgürdür hep. Hiçbir güç özgürlüklerini yok edemeyecektir.

Doğum günüm 24 Haziran seçim belasına denk geldiği için, Miraz Bebek’in 13 Temmuz tarihli doğum gününe sızma yaptım ben de bir kuş tüyüyle. Şöyle seslendim: Sevgili Zaza Mîrçik, iyi ki doğdun, iyi ki esarete mahkum edenlerin inadına özgürlüğün kesinlikle kazanacağını muştuluyorsun.

Bir mîrçik uçuyor kalbimizin ve evrenin göklerinde. O kuş hiçbir şeyi unutmayacak, biz de onu hiç unutmayacağız. Gözlerinden öperim mîrçik!

Fotoğraf: Kenan Akbaba
Previous post
'Çiçeklerin Hikayesi': Farklı çiçek türlerinin yeryüzü ve çevresiyle olan ilişkisi
Next post
Gazeteci Canan Coşkun'a ertelemesiz 2 yıl 3 ay hapis cezası