Ana SayfaGüncelSuruç Katliamı’nın üzerinden 3 yıl geçti

Suruç Katliamı’nın üzerinden 3 yıl geçti

HABER MERKEZİ – Bugün, Kobani’deki çocuklarla dayanışmak amacıyla Suruç’ta bulunan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençlere yönelik IŞİD tarafından düzenlenen ve 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı’nın 3’üncü yılı.

Kobani’deki çocuklarla dayanışmak amacıyla Suruç’ta bulunan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençlere yönelik 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında 33 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 3 yıl geçti.

Katliamın 3’üncü yıldönümünde katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezi başta olmak üzere pek çok kentte anma etkinlikleri düzenlendi.

Katliamda yaşamlarını yitiren Ece Dinç Karacaahmet Mezarlığı’nda, Nazegül Bahar Boyraz Küçükyalı Mezarlığı’nda, Duygu Tuna, Cemil Yıldız ve İsmet Şeker Gazi Mezarlığı’nda, Polen Ünlü ve Hatice Ezgi Sadet Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda, Vatan Budak Gaziosmanpaşa Karlıtepe Mezarlığı’nda, Büşra Mete ve Alper Sapan Kurtköy Mezarlığı’nda, Mert Cömert Samsun Bafra Mezarlığı’nda, Çağdaş Aydın Dersim’de, Kasım Deprem ve Osman Çiçek Urfa Suruç Mezarlığı’nda, Veysel Özdemir Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı’nda, Süleyman Aksu Yüksekova Orman Mahallesi mezarlığında ve Nazlı Akyürek Diyarbakır 450 Evler Mezarlığı’ndaki mezarları başında anıldı.

Amara Kültür Merkezi’nde anma

Katliamın yaşandığı Suruç Amara Kültür Merkezi’nde düzenlenen anmaya ise İstanbul başta olmak üzere birçok ilden yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralananlar ile HDP milletvekilleri Murat Çepni ve Ömer Öcalan, SGDF MYK üyeleri Deniz Bahçeci ve Helin Yılmaz, DTK temsilcisi ve Veli Saçılık katıldı.

Anmada ilk olarak konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Acımız o günkü kadar taze, o kadar büyük. Bugün yoğun güvenlik önlemeleri altında buraya geldik ama o gün katiller ellerini kollarını sallaya sallaya yoldaşlarımızın içinde kendini patlattılar. Biz o gün de söylediğimiz gibi bugün de tekrarlıyoruz. Katillerden hesap sormak için ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ demeye devam edeceğiz. Gerçek katiller ortaya çıkana kadar hesap sormaya devam edeceğiz” dedi.

Veli Saçılık ise, konuşmanın zor olduğunu belirterek “Oysa onların düşü sınırların ötesine geçti. Onlar sınırsız bir dünya düşüyle Kobani’deki halka dayanışma için gittiler. Sınırlı ve ve sömürülü bir dünya isteyenler IŞİD’i üzerimize saldılar” diye konuştu.

“Vicdanen rahat mısınız?”

Anmadan sonra katliamda yaşamını yitiren Osman Çiçek ve Kasım Deprem’in Suruç’taki mezarları ziyaret edildi.

Mezarlıkta konuşan Hatice Ezgi Sadet’in babası Ali Sadet, “Tam 3 yıl önce o bahçede 20 yaşındaki kızım katledildi. Bir duvarın dibinde kızım ağır yaralı. Kızım ve kızım gibi insanlar duvar dibinde yardım eli beklerken, gaz sıkan, mermi sıkan ve bunun emrini veren güvenlik güçleri şimdi vicdanen rahatlar mı? 20 yaşındaki kızım ölümü orada beklerken vicdanen çocuklarına bakabiliyorlar mı? Kızlarına bakıp ‘ben senin gibi birinin ölümüne neden oldum’ diyebiliyorlar mı? Uyurken başlarını yastığa koyarken ne düşünüyorlar? ‘O genci hastaneye neden götürmedim’ diye soruyorlar mı kendilerine? O görevliler çocuklarına yakınlarına nasıl bakıyorlar? Bu vicdan olmadığı sürece bu katliamlar tekrarlanacaktır. O görevlinin illaki annesi, babası ve evladı vardır, sadece onlara sormak istiyorum: Vicdanen rahat mısınız?” diye sordu.

Daha sonra mezarlara karanfil bırakıldı.

Ankara ve İstanbul’daki Suruç anmalarına müdahale

Öte yandan Ankara ve İstanbul’daki anma etkinlikleri ise polis şiddetine sahne oldu.

Ankara’da Suruç Katliamı’nın 3’üncü yıldönümü dolayısıyla anma düzenlemek isteyenlere polis biber gazı sıktı, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

Polis şiddetine tepki gösteren HDP Milletvekili Musa Piroğlu da çevredeki bir kişinin saldırısına maruz kaldı.

İstanbul Kadıköy’de de düzenlenmek istenen anma etkinliğine katılanlara plastik mermi sıkan polis, aralarında gazeteci Zeynep Kuray’ın da olduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

Polis şiddeti nedeniyle yaralananlar da var.


Ankara ve İstanbul’daki Suruç anmalarında çok sayıda kişi gözaltına alındı


Dava süreci

Üzerinden geçen üç yıla rağmen Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olan Suruç Katliamı davasında, kayda değer bir ilerleme olmadı.

10 Ekim Katliamı davasında tutuklu olarak yargılanan Yakup Şahin davanın firari olmayan tek sanığı olduğu halde henüz mahkemece dinlenmedi.

Suruç Katliamı’na ilişkin etkin bir soruşturma ve kovuşturma süreci yürütülmemesine karşın, Katliamın tanıkları ve avukatları üzerindeki baskı her geçen gün artıyor.

Suruç Katliamı’ndan yaralı olarak kurtulan Havva Cuştan, Mazlum Demirtaş, Ceren Çoban, Merve Nur İşleyici, Ali Deniz Esen, Efe Çatalbaş, İlke Başak Baydar, Koray Türkay, Ümmühan Özdemir, Tülin Gür, Şahin Tümüklü, katliamda yaşamını yitiren Hatice Ezgi Sadet’in ablası Özgen Sadet ile Suruç Davası avukatları Sezin Uçar ve Özlem Gümüştaş çeşitli gerekçelerle tutuklandı.

Havva Çuştan ve Özgen Sadet tahliye edilirken diğer isimler hâlâ tutuklu bulunuyor.

Ne olmuştu?

İstanbul’dan Urfa’nın Suruç ilçesine Kobani’ye yardım kampanyası amacıyla gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi yaklaşık 300 kişi, Suriye’ye geçmeden önce Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde 20 Temmuz 2015’te basın açıklaması yapmak istemişti.

IŞİD’li bir saldırgan kalabalığın içine girerek üzerindeki bombayı infilak ettirmişti. Saldırıda 33 kişi yaşamını yitirmiş, 100’ü aşkın kişi de yaralanmıştı.

Patlama mahalinden toplanan delil ve vücut parçalarının Ankara’da incelenmesinin ardından saldırganın Abdurrahman Alagöz olduğu kesinleşmiş, Alagöz’ün, El Kaide soruşturması kapsamında ifadesinin alındıktan sonra serbest bırakıldığı ve hakkında takipsizlik kararı verildiği ortaya çıkmıştı.

Alagöz hakkındaki ‘terör nitelikli aranan şahıs’ kaydının da saldırıdan bir ay kadar önce, 16 Haziran’da Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştığı ortaya çıkmıştı.


Bu haberde Karınca arşivi ve Evrensel’den yararlanılmıştır.
Previous post
Erkek şiddeti: 8 aylık hamile olan kadın bıçaklanarak öldürüldü
Next post
AYM, grevi yasaklayan Bakanlar Kurulu'nu tazminat ödemeye mahkum etti