“Ekonomide çözüm IMF değil, çalışan kesimlerin ücreti artırılmalı”

HABER MERKEZİ – İktisatçı Katırcıoğlu, ekonomideki kötü gidişata getirilecek çözümün IMF olmadığını kaydetti, ‘’Maliyete katlanması gereken çalışan kesimler değil, aksine varlıklı kesimler olmalı” diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili ve iktisatçı Erol Katırcıoğlu, Türkiye’deki ekonomik gidişatı değelendirdi, kötüye giden ekonomik tablonun nasıl tersine çevrilebileceğine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Bilal Seçkin’e konuşan Katırcıoğlu, ekonomik durumun, ABD ile krizi derinleştiren rahip Andrew Brunson ile açıklanamayacağını vurguladı.

Katırcıoğlu, ‘’Buradan krizi Amerika’ya bağlamak Tayyip Erdoğan’ın siyasi fırsatçılığıdır. Doların yükselmesiyle Brunson’un doğrudan en fazla yüzde 10 civarında etkisi vardır. Yüzde 90 ise Türkiye’deki ekonomik krizin son birkaç yıldır yavaş yavaş yaklaşıyor olmasıdır” dedi.

“Cari açık uyarıları dikkate alınmadı”

Katırcıoğlu, ekonomide Türkiye’yi bu noktaya getiren süreci de şöyle anlattı:

“Döviz yaratabilme potansiyeli olan imalat sanayisi ve tarımı önledikleri için daha fazla dövize muhtaç hala gelmeye başladılar. Sonuç olarak döviz borcu giderek artmaya başladı. Bunu nereden görüyoruz, cari açıktan bunu görüyoruz. Cari açık giderek alarm vermeye başladı. Birkaç yıl önce cari açığın önemli olduğunu, Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 6’sını geçtiği andan itibaren o ülkenin ödeme imkanlarında sorun yaratacağını söylemiştik. Ama karşı taraf bu itirazları hiç dikkate almayan bir yerden inşaata yüklendi.”

“Maliyete varlıklı kesim katlanmalı”

Ekonomide durumu tersine çevirmenin IMF politikalarından geçmediğini vurgulayan Katırcıoğlu, ekonomik yanlışların çalışan kesimlerin sırtına yüklenilmemesi gerektiğini belirtti.

Katırcıoğlu, izlenmesi gereken politikaları şöyle aktardı:

‘’Maliyete katlanması gereken çalışan kesimler değil, aksine varlıklı kesimler olmalı ve dolayısıyla ekstra vergiler onlardan alınarak, çalışan kesimlerin ücretlerini arttırmak yönünde bir politika uygulanması lazım. Böylelikle satın alma gücünü, talebi arttırmak, talebin artmasıyla resesyondan çıkmak mümkün oluyor. Yoksa kemer sıktığınız zaman sağlayacağınız dengelerin süresi çok daha uzayacaktır. İkincisi de çok ciddi kayıplar söz konusu olacaktır. Fabrikaların çalışamaması ciddi bir atıl kapasiteyi ortaya çıkaracaktır. Bütün bunların esasında topluma ekstra maliyetleri vardır. Zenginlerden daha fazla vergi alınır ve o vergilerle toplumda çalışan kesimin ücretlerinin arttırılması yönünde bir politika izlenmesi gerekir.”