Ana SayfaManşetEzidi Soykırımı’nın üzerinden dört yıl geçti: Tanıma yok, baskı var

Ezidi Soykırımı’nın üzerinden dört yıl geçti: Tanıma yok, baskı var

HABER MERKEZİ – Bugün, Ezidilerin “73. Ferman” dediği soykırımın dördüncü yılı. IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te Şengal’deki Ezidilere dönük başlattığı soykırımın etkileri hala sürüyor. HDP’nin Ezidi vekili Feleknas Uca bu tarihi, “Kürt halkını ortadan kaldırmaya yönelik bir katliam” olarak nitelendiriyor.

IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te Şengal’de yaşayan Ezidilere yönelik gerçekleştirdiği soykırımın üzerinden dört yıl geçti.

Soykırımda 5 binden fazla insan hayatını kaybetti, 6 bine yakın Ezidi kadın ve çocuk esir alınarak cinsel saldırıya maruz bırakıldı.

Esir alınan binlerce Ezidi kadın; Musul, Rakka, Deyr ez Zor, Telafer ve Minbiç gibi kentlerde kurulan köle pazarlarında satıldı.

Feysal’ın ve binlerce kadının hikayesi

Zorla kaçırılan kadınlardan biri Bedriye Feysal’dı.

Şengal’in güney yakasında bulunan Domiz Köyü’nden olan 18 yaşındaki Feysal, henüz 15 yaşındayken IŞİD’e esir düşmüş.

Bedriye Feysal

Soykırımın başladığı gün Şengal Dağı’na sığınmaya çalışırken annesi, babası ve altı kardeşiyle birlikte IŞİD’in alıkoyduğu Feysal, önce Şengal’e daha sonra Telafer’e götürülmüş. Ardından da Musul’un kuzeybatısına 15 kilo metre uzaklıkta bulunan ve sadece Ezidi kadınları toplandığı bir yer olarak bilinen Baduş Hapishanesi’ne konulmuş.

Katledilmemek için burada Müslümanlığı kabul eden Feysal, hapishaneden çıkarıldıktan sonra tekrar Telafer’e, ardından kız kardeşiyle birlikte ailesinden koparılarak da Musul’a götürülmüş.

Burada Ebu Tahir adındaki bir ‘IŞİD emiri’ne satılan Feysal, bu şekilde altı IŞİD’liye satılmış ve en son Rakka’ya götürülmüş.

Rakka’ya Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tarafından operasyon başlatılınca onlarca Ezidi ile birlikte Deyr ez Zor’a sürülen Feysal, 1 yıl önce kurtarılan annesi ve dört kardeşinin ardından 10 ay önce DSG’nin Deyr ez Zor’da yürüttüğü bir operasyon sırasında kurtarılmış. Feysal’ın babası ve iki kardeşi ise halen IŞİD’in elinde esir.

Feysal gibi kaçırılan binlerce Kürt kadınının akıbetinden ise, aradan dört yıl geçmesine rağmen hala haber yok.

Yüz binlerce Ezidi yerinden edildi

Soykırım boyunca yüz binlerce Ezidi yerinden edildi ve dünyanın çeşitli yerlerine zorla göç etti.

Göç etmek zorunda kalan binlerce Ezidi sınırları aşarak, bugün kayyumların bulunduğu Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerinin oluşturduğu kimi yaşam alanlarına sığındı.

Ancak kayyum yönetimleri bu alanları ya kapattı ya da Ezidileri buralardan başka yerlere gitmeye zorladı.

“Ezidileri açlıkla terbiye etmek istediler”

Soykırımın yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK), kayyumların atanmasıyla Ezidilerin ağır baskılara maruz kaldığını belirtti.

DTK, “Ezidiler horlanmış, açlıkla terbiye edilmeye çalışılmış, adeta intikam alırcasına bir muameleye tabi tutulmuşlardır” dedi.

“Ezidi kampı yarı açık cezaevi gibi”

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ezidi vekili Feleknas Uca da aradan geçen dört yılda binlerce Ezidi’nin halen AFAD çadırlarında yaşamını sürdürmek zorunda bırakıldığına dikkat çekti.

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Özgür Paksoy’a verdiği demeçte, AFAD kampına iki yıldır girişine izin verilmediğini söyleyen Uca, “Kamp yarı açık cezaevi durumunda. Ezidilerin bulunduğu AFAD kampı ile cezaevi arasında fark yok” dedi.

Uca, Ezidi bir vekil olarak Ezidi kampını ziyaret etmesinin engellenmesini “Devletin Ezidi toplumuna ilişkin politikası burada ortaya çıkıyor” sözleriyle yorumladı.

Soykırımın tanınması teklifine yanıt yok

Ezidilerin “73. Ferman” da dediği soykırım bugün sadece Avrupa Parlamentosu ile Ermenistan tarafından tanınıyor.

HDP’li Feleknas Uca, Ezidilerin “Çarşema Sor” bayramının kutlandığı 4 Nisan 2018’de Türkiye’nin, IŞİD’in Şengal’e yönelik katliamını resmi olarak tanıması için Meclis Genel Kurulu’na kanun teklifi vermişti.

Ancak Meclis’e sunulan bu teklife yanıt dahi verilmiş değil.


Gazete Karınca
Previous post
ABD'nin yaptırımına Ankara'dan yanıt, siyasi partilerden tepki
Next post
Kadıköy'de tiyatro zamanı: Festival kapsamında tüm oyunlar ücretsiz